Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulunuyor. Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle;

"Aşı yan etkilerinin durumu ve yerli aşımız Turkovac'ın faz üç klinik çalışması. Salgını aşıyla aşacağız demiştik. Zaferden emin ve yakınız ama temkinliyiz. Koronavirüs küresel salgının beraberliğinde birçok zorluğu getirdi. Salgın hastalık ülkemize ulaşmada ilk dönemi yani salgına hazırlık, karantina ve önlemlerin neler olabileceği hazırlık dönemiydi.

Bu aşamada aldırdığımız tedbirler bize 3 ay kazandırdı. İkinci bölüm ise tanımadığımız bu düşmandan nasıl korunacağımızı öğrenmekle uğraşma dönemiydi. Nasıl bulaşıyor, nasıl hasta ediyordu? Kişisel hangi tedbirler alınabilir, sosyal hayatımızı nasıl düzenleyebiliriz sorularıyla geçen üçüncü dönem.

Salgın döneminde kontrollü sosyal hayatın nasıl olabileceğine odaklandık. Bu dönemde dijital altyapımız çok hızlı sonuç almamızı sağladı. Üçüncü dönem ise mücadele dönemiydi. Salgın ilerledikçe hastalarımızı nasıl tedavi edeceğimizi öğrenmeye başladık. Bu bölümde çok canımız yandı, büyük kayıplar verdik.

Güçlü sağlık altyapımız dünyada hastaların entübe edildiği, oksijen maskeli hastaların sıra beklediği durumlardan bizi korudu. Hiçbir altyapı eksikliği yaşamadık.

En iyi ve en etkili tedaviyi en kısa sürede devreye aldık. Evde izolasyon önlemleri ve filyasyon çalışmalarıyla tam bir seferberlikle hastalıkla mücadele ettik. Salgın yönetiminin en zorlu günleri bu günlerdi.

Dördüncü bölüm ise salgının kontrolünü ele alarak aşılamanın başladığı, salgının gerileyip insanlığın ve bilimin kazandığı aşamada. Salgının kısa sürede son bulacağına inancım tam.

Salgınla karşılaşmadan önlemler aldık, salgından toplumumuzu korumak için tedbirler aldık ve şimdi de aşıyla salgından tamamen kurtulmanın eşiğindeyiz.

Hastalığı geçirdikten ve tamamen iyileştikten 45 gün sonrasında yaşanan ölüm olaylarını incelediğimizde 65 yaş üzeri grupta vefat sayılarının iki kattan fazla arttığını tespit ettik. Öyle görünüyor ki gelecek 3 yıl bu hasarı telafi etmekle geçecektir."

Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük. Salgın döneminde yüzde 56 azalmasına rağmen kalp krizine bağlı ölümler yüzde 10'dan fazla artış gösterdi.

Salgın dışında sağlık hizmetine ulaşımın yavaşlaması ya da vatandaşlarımızın salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina etmeleridir. Benzer birçok hastalığın teşhisinde azalış olurken o hastalığa bağlı kayıplarda artışlar yaşadık.

Kovid-19 ölümlerini DSÖ'nün kriterlerine göre tespit ettik. Dünya genelinde de durum farklı seyretmedi. Bugün küresel ölçekte en az 3.9 milyon insan hayatını kaybetti ancak doğrulanmamış vakalar ve sağlık hizmetine erişimin kısıtlanması gibi 10 milyonun üzerinde ölüm de Covid-19 ve onun yıkıcı etkisi değerlendiriliyor. Üzücü olan hastalığı geçirmiş kişileri hastalığın bıraktığı hasarlarla neyin beklediği konusudur. Gelecek 3 yıl boyunca mevcut ölümlerin üç dört katı kadar daha kayıp beklendiği belirtilmektedir. Bu son derece hazin vahim tablo ve beklentidir.

Aşılarımızın hastalık sebebiyle gerçekleşen ölümleri önemli ölçüde sınırladığına şahit oluyoruz. Aşı olanlar virüsü kapsa da ölümden ve hastaneye yatıştan korunuyorlar. Dünyanın en hızlı aşılama programlarından birini yürütüyoruz. Aşı olsun yeter, günlük 1,5 milyon aşı yapabiliriz dediğimde inanmayanlar vardı, canları sağolsun. Devletimizin ve güçlü sağlık altyapı ve kahraman sağlık çalışanlarımızın gücüne güvenin."

PROF. DR. ATEŞ KARA: "Bizim ülkemizde aşının istenmeyen etkileri, yan etkileri yakın takip ediliyor. Aşı sonrası istenmeyen etki izlem sistemi çerçevesinde düzenli olarak bu bilgiler toplanıyor. Her ilde yapılıyor. Bu bildirimleri hem sağlık çalışanları hem de ayrıca kişiler isterse yapabiliyor. Gördüğümüz yan etkiler ise. İki şekilde, bir tanesi aşının yapıldığı yerde şişlik, kızarıklık, kolda ağrı gibi. Bunlar iki aşı arasında bir miktar fark var. Ama her iki aşı da 24 saatten çok sürmüyor bunlar. 100 kişiden 8'inde belki de 2 gün kadar kolda ağrının devam ettiğini görüyoruz. Sistemik dediğimiz tüm vücudu etkileyen kas ağrısı, yorgunluk görülüyor. Bu aşı olanların yüzde 10-15 gibi görünüyor. Bunların hiçbirisinde kalıcı olmadığını görüyoruz. Bu etkiler arasında baş ağrısı çok nadiren görülüyor. 3 gün kadar sürüp, düzeliyor. Gündelik yaşamı etkileyecek kadar yan etki veya istenmeyen etki çok daha nadir olduğunu söylemek gerekir. 1000-1200 kişi arasında 1 veya 2 kişide 24 saat kadar halsiz, yorgun hissediyor. Dünyaya baktığımızda bundan daha ağır istenmeyen etkilerin olduğu aşılar var ülkemizde kullanılan aşılarda veriler böyle."

PROF. DR. SERHAT ÜNAL: "Önceki çalışmayla ilgili kısa bilgi vermek isterim. Eylül 2020 tarihinde bu salondan duyurduğumuz şekilde Türkiye Sinovac aşının faz 3 çalışmasına başlamıştı. Türkiye'de acil kullanım onayı sayesinde başladı. Takiben bitirilen çalışma sonuçlandırıldı. Bu çalışma memnuniyetle belirtiyorum ki, beklendiği şekilde dünyanın önemli dergilerinde yayına kabul edildi. Şu günlerde de kendi yerli aşımızın faz 3 çalışmalarıyla uğraşıyoruz. Kayseri Erciyes Üniversitesi'nde preklinik çalışmaları tamamlandıktan sonra faz 1 ve faz 2 dediğimiz erken çalışmaları başarıyla tamamlandı. 30 Nisan'da çalışmalar bittikten itibaren faz 3'ü aşı çalışması yürüten ekibe devroldu. Bununla ilgili hazırlıklarımızı bitirdik. Dün hepinizin şahit olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın isimlendirmesiyle Turkovac çalışması başlatıldı. Umarım çok başarılı çalışma olacak. Hep beraber göreceğiz."

BAKAN KOCA: "Sinovac'ın birçok ülke tarafından kabul görmesi önemli olacak. Bunu da sağlayan Türkiye'nin çalışması oldu. Ağır bedeller ödedik ama güzel günlere çok ama çok yaklaştık. Son dönemeçte hata yapmadan bu dönemi kapatalım. Lütfen herkes kendi kişisel güvenlik çemberini oluşturarak bir süre daha dikkatli olmalı ve vakit geçirmeden aşısını olmalı. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum."

"Biz özellikle şu dönemde hızla 18 yaş ve üzeri olan vatandaşımızı aşılamak istiyoruz. Bunu ne kadar erken dönemde yapabilirsek toplumsal bağışıklığı sağlamış olabileceğimizi ve ülkeye girişi oma ihtimali olan mutasyonlara karşı tedbir anlamında çözüm olacağına inanıyoruz. Şu an 25 yaşa kadar inmiş oldu.

Bugünden söyleyebilirim, Cuma günü itibariyle 18 yaşından gün almış olan bütün vatandaşlarımızı tanımlamış olacağız. Yani Cuma gününden itibaren 18 yaşından gün almış olan herkes randevu alabilir olacak. Bizim hedefimiz 18 yaş üstü aşılanabilir olma durumu 55 milyona yakın vatandaşımız olduğunu. Kurban Bayramına kadar en az yüzde 70'ini en az bir doz aşılanmasını sağlamak istiyoruz. Vatandaşlarımızın erken dönemde aşılarını olmalarını özellikle rica ediyorum. Bu yazı daha rahat geçirmek, bayramı bayram gibi geçirmek için gayretlerimiz olmalıdır.

Faz 3 çalışması 29 merkezde 40 bin 800 kişi üzerinde yapılacak. Plasebo yerine kıyaslamalı olarak Sinovac'la birlikte yapılıyor olacak. Ayrıca Macaristan, Azerbaycan, Kırgızistan'da da faz 3 çalışması yapılmış olacak. İlave birkaç ülkeyi daha bu çalışmayı katmayı düşünüyoruz. Onunla ilgili görüşmeler devam ediyor.

Delta plusla ilgili daha ülkemizde görüldüğünü bilmiyoruz, yani görülmedi, tespit etmedik. Delta varyantıyla ilgili şu ana kadar sekansı yapılmış olan, adı konan 134 vakamız oldu. Toplam 16 ilimizde görüldü. Giderek illerdeki dağılımı artmaya başladı. Yoğunluklu olarak da İstanbul'da görüldü. İstanbul'da 82 vaka, Düzce'de 18, Van'da 8, Ankara'da 4, İzmir'de 3, diğer illerimizde 1-2 olmak üzere toplam 16 ilimizde görüldü. Ülkemizde çok ciddi oranın olmadığını bilmiyoruz ama artabileceğinden şüphe ediyoruz. Aşıların bu varyanta da etkili olduğunu biliyoruz. Etkili olan aşıları erken dönemde bir an önce yapılmasının önemiyle birlikte biz 2 dozda delta varyantına daha güçlü bir etkinin olduğunu da biliyoruz. Önümüzdeki süreçte 18 yaşa kadar indirdiğimiz bu dönemde aşının tedarikiyle birlikte muhtemel 6 haftalık süreyi daha erkene de, 4 haftaya da çekebiliriz. Önümüzdeki haftalar bunu netleştirmiş oluruz. Tamamen 18 yaşa kadar vatandaşımızın en az bir kere aşılanmasını sağlamak birinci hedefimiz. İkincisi de hızla ikinci aşılarını vatandaşlarımızı bir an önce yapmak. Dolayısıyla delta varyantına karşı etkisini oluşturmak istiyoruz."



Ayrıntılar gelecek...