Balıkesir Müftülüğü"nün resmi internet sitesinde de yer alan hutbede, “Bazı müslümanlar aslında bizim dinimizle örf adetimizle, uzaktan yakından hiç ilgisi, alakası olmayan yılbaşı rezaletleri ve karnavalına katılmak için bütçe hesabını yapmaktadırlar” denildi.


İŞTE MÜFTÜLÜĞÜN SİTESİNDEKİ O HUTBE

Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu"nun "yılbaşının evrensel kültürün bir parçası" olduğuna yönelik açıklamalarının ardından, bugün Balıkesir"deki camilerde okunan bir hutbe kafaları karıştırdı. Balıkesir Müftülüğü"nün resmi internet sitesinde de yer alan İl Hutbe Komisyonu tarafından hazırlanan hutbenin başlangıcında, “Miladi takvime göre 2008 yılını da geride bıraktık. Maddi ve manevi kazanç ya da kayıplarla dolu olan koskoca bir yıl daha ömür takviminden yaprak yaprak kopup gitti. Ömrümüzden kopup giden koskoca bir yılın muhasebesini yapmalıyız. Geçirdiğimiz bir senenin değil, her günün akşamında "Bugün ne yaptım, yaptığım işlerimde dünya ve ahirete yararlı olanları var mıdır" diye düşünmeliyiz. Bu hususta yüce rabbimiz bir ayet-i kerimede mealen şöyle buyuruyor: Ey iman edenler; Allah"tan korkun. Herkes yarın (kıyamet günü) için önden ne göndermiş oldu? Buna baksın. Allah"tan korkun. Çünkü Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır” denildi.

İlginç hutbede, yılbaşı kutlamalarıyla ilgili şu ifadelere yer verildi:

“Koca bir yılı geride bırakarak, dünya ve ahiret işlerimizin muhasebesini ömrümüzden kopup giden 365 günün hesabını vermek mecburiyetindeyiz. Hani efendimiz buyuruyor, "hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz." Bizler bu hesabı vermeyi aklımıza getirmezsek elbetteki bir gün bu hesap bizden sorulacaktır. Bunu düşünmemiz gerekirken, ne yazık ki bazı müslümanlar aslında bizim dinimizle örf adetimizle, uzaktan yakından hiç mi hiç ilgisi, alakası olmayan yılbaşı rezaletleri ve karnavalına katılmak için bütçe hesabını yapmaktadırlar. Değerli müslümanlar; ne yazık ki geçen bir yılın muhasebesini yapan, ömründen koca bir yılın koptuğuna hiçte aldıran yok gibidir. Ama çarşı pazara baktığımızda bazı hazırlıkların yapıldığını hemen farkediyoruz. Bu hazırlıklar neyin nesi? Bu hazırlıklar yılbaşı kutlamanın hazırlıklarıdır. Yılbaşı eğlencesini kutlamak için onlara özenenler istedikleri gibi kutlayabilirler. Ya bizler. Biz kimiz, neyiz? Neden bu yılbaşını kutluyoruz. Ömrümüzden bir yıl daha geçti diye sevincimizden mi? Halbuki ömrümüzden bir yıl daha gitti diye üzülmemiz gerekir. Bizler neden bu anlamsız, örf ve adetimizle ilgisi olmayan eğlencelere rağbet ediyoruz. Değerli kardeşlerim; madde hırsına kapılarak memleketlerine sığmayan istilacı millet ve devletler, başka devletleri baskı altına almayı adet haline getirmişlerdir. Onlar, bu istilalarını çeşitli usül ve yollarla yapmaktadırlar. İşte onların bu yollarından birisi de, başka milletlerin inançlarını sarsmaktır. Yılbaşı eğlenceleri, çam kesip evlere koymaları. Hep bu cümleden olan oyunlarındandır.”

DHA