AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de şu günlerde son 30, 40 yıllık meselelerin bir arada konuşulduğunu belirterek, ''Birbiriyle alakasız gibi görünen, birbiriyle uzak gibi görünen sorunların hangi kirli ellerle kördüğüm haline geldiğini görüyorsunuz'' dedi.



Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Malatya 3. Olağan İl Kongresi'nde bir konuşma yaptı. Erdoğan'ın konuşmasından önce AK Parti Malatya İl Teşkilatı'nca hazırlanan Erdoğan'ın annesi ve ailesiyle fotoğraflarının bulunduğu slayt gösterisi yapıldı. Gösteri sırasında duygulandığı görülen Erdoğan, konuşmasının başında da ''Anneler Günü'nü'' kutladı.

Başbakan Erdoğan, çok duygulu bir slayt gösterisi izlediklerini belirterek, ''Bugün Anneler günü. Onlar bizim varlık sebebimiz. Cennet annelerin ayağı altındadır, babaların değil. Annelerin ayaklarının altı öpülür, koklanır. Senede bir gün anneler günü bizim kültürümüzde yok. Kültürümüzde her gün anneler günüdür'' diye konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, 29 Mart yerel seçimlerinde Malatya'nın AK Parti'ye yüksek oranda destek veren iller arasında bulunduğunu belirterek, teşekkür ve tebrik etti.

Eylül'de Büyük Kongre yapacaklarını da anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

''Her gün kendimizi tazeliyoruz. Ülke meselelerini yeni baştan ele alıyor, değişim siyasetine hız veriyoruz. Yaptıklarımızla yetinmiyor, koşmaya devam ediyoruz. Türkiye'yi kuşatan, kucaklayan bütün evrensel değerleri paylaşan, milletin hukukuna sahip çıkan bir partiyiz. Muhafazakar demokrat kimliğimizle 71.5 milyon vatandaşımızın hiçbirini ötekinden ayırmaksızın milleti bir bütün olarak sarıp sarmalayan bir siyasi hareketiz. Türkiye'nin bütün meseleleri meselemizdir, derdi derdimizdir, davası davamızdır. Bakın bugün olup biten her şey milletin gözü önünde cereyan ediyor. Türkiye şu günlerde son 30, 40 yıllık birikmiş meselelerinin hepsini bir arada konuşuyor. Birbiriyle alakasız gibi görünen, birbiriyle uzak gibi görünen sorunların hangi kirli ellerle kördüğüm haline geldiğini görüyorsunuz.''

-''FERHAT GİBİ AŞKIMIZ, SEVDAMIZ...''-

Partililerin, ''Malatya Seninle'' sözleriyle tempo tutmaları üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

''Hiç merak etmeyin, endişeniz olmasın bütün kesimlerin mutabık kaldığı temel meseleleri hala tartışıyoruz ama çoğu gitti azı kaldı. Ferhat gibi aşkımız sevdamız her gün biraz daha büyüyor. Yol aldıkça, düğümleri çözdükçe, milletimizin medeniyet yolculuğundan taviz vermedikçe, halkımıza hizmet ettikçe, adalet terazisinden gözümüzü ayırmadıkça, refahı yaygınlaştırdıkça, haksız rekabeti önledikçe Türkiye'nin yıldızı parlıyor, bunu böyle bilesiniz.''

Partililerin ''Kıskananlar çatlasın'' sözleri üzerine ise Erdoğan, ''Çatlasın mı?'' diye sordu ve ''Çatlamasın, çatlamasın. Onları da aramıza alalım, Onları da aramıza alacağız daha güçlü olacağız. Bazı gerçekleri bilmiyorlar. Bildikçe onlarda bu kervana katılacaklar. Merak etmeyin'' diye konuştu.

-''HERKESİN HUKUKU BİZİM OMUZLARIMIZDA''-

Çok daha aydınlık günlerin geleceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

''Yeter ki milletçe bütünlüğümüzü bütün dünyaya gösterelim. Yeter ki güvene, istikrara, adalete büyük meşakkatlerle elde ettiğimiz kazanımlarımıza sahip çıkalım. Unutmayalım ki Cumhuriyetimizin en büyük kazanımı demokrasidir. Adalet ve kalkınma davamızı, muhasır medeniyet idealimizi ancak ve ancak demokrasi ile gerçekleştirebiliriz.

Bakınız, bugün hala birileri çıkıp millet iradesini, milletin seçme ve seçilme hakkını, milletin hür tercihini, benim aziz vatandaşlarımın oylarını tartışma konusu yapmak istiyor. Milletin seçimini, milletin AK Parti'ye olan teveccühünü hala içine sindiremeyenler, hazmedemeyenler var. Ben bunlara cevap verecek değilim. Aziz milletim vakti gelince zaten bunlara en güzel cevabı veriyor. Biz milletimizden ağır bir emanet devraldık. Son 4 seçimde, eğer buna referandumu da katarsak son 5 seçimde, milletimiz bize mesuliyeti çok farklı verdi. Bu emanet sadece bize oy verenlerin değil 71.5 milyon vatandaşımızın her birinin bize yüklediği bir emanettir. Türkiye'nin her ilinde, her ilçesinde, her beldesinde ve köyündeki her bir vatandaşımıza adaletle yaklaşmak bizim boynumuzun borcu. Her bir kardeşimizin, aziz milletimizin her bir ferdinin kendisini emniyet içerisinde hissetmesi bizim en büyük sorumluluğumuzdur.

Bizim hiç kimsenin inancıyla, mezhebiyle, etnik kökeniyle, yaşam tarzıyla işimiz olmaz. Alevi kardeşimin hukuku da bizim omuzlarımızdadır, Sünni kardeşimin hukuku da. Kürt kardeşimin hukuku da bizim omuzlarımızdadır, Çerkez kardeşimin, Lazın, Abazhanın, Boşnakın hukuku da bizim omuzlarımızdadır. Ayrıştırmak, farklılaştırmak bizim siyasetimizde kendisine asla yer bulamadı, bundan sonra da bulamayacak.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, bazı partililerin ''Allah'ına gurban'' diye tempo tutmaları üzerine de ''Sizlerin Allah'ınıza gurban'' karşılığını verdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel ekonomik krizle birlikte Türkiye'deki bazı çevrelerin ''zil takıp oynamaya başladığını'' belirterek, ''Seviniyorlar, 'Türkiye kaybetsin, biz kazanalım' diyorlar. Biz de tam aksini söylüyoruz, 'Türkiye kazanacaksa biz kaybedelim' diyoruz'' dedi.

Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Malatya 3. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 29 Mart seçimlerini herkesin doğru okuması, iyi anlaması, verilen mesajı iyi kavraması gerektiğini söyledi. Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan, ''AK Parti 29 Mart seçimlerinde bir kez daha Türkiye'nin sesi, yüreği, Türkiye'nin partisi olmuştur'' diye konuştu.

Türkiye'nin 7 bölgesinde de AK Parti'nin birinci parti olduğunun görülmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''Şimdi 81 vilayetin 62'si gür bir sesle 'AK Parti' demiştir. Bakınız, çok enteresandır, Türkiye'de 16 tane büyükşehir belediyesi var. 10 tanesi 'AK Parti' demiştir. Bunun yanında, 65 tane il var, çok ilginçtir bizim için en önemli olan sayfalardan bir tanesi, kahir ekseriyeti, büyük bir çoğunluğu yine 'AK Parti' demiştir. Türkiye genelinde 2 bin 947 belediye var, bunun da bin 459'u yani yaklaşık yüzde 50'si AK Parti demiştir. Bu bizi şımartmıyor, kibirlendirmiyor, rehavete sevk etmiyor. Tam tersine sorumluluğumuzun ne kadar büyük, yükümüzün ne kadar ağır olduğunu görüyor ve bu hassasiyetle 'Durmak yok, yola devam' diyoruz.''

Partililerin ''Dik dur, eğilme, Malatya seninle'' şeklinde tempo tutmaları üzerine Erdoğan, ''Yoksa böyle bir şey mi gördünüz? Biz her zaman dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi inşallah olmasın'' dedi.

Erdoğan, seçimlerden sonra ayrımcılığa, ayrıştırıcılığa yönelik bir dil kullanıldığını belirterek, şunları söyledi:

''Ne dediler? 'Sahiller kırmızı oldu.' Şehirlere kale gözüyle bakıp, 'Kaleler düşmedi' dediler. 'Başbakan bir daha Antalya'ya gitmez' dediler. Değerli arkadaşlar, sevgili kardeşlerim, ben bugüne kadar 81 vilayetimizin tamamına defalarca gittim. İlçelerimize, köylerimize gidiyorum. 81 vilayetimizin tamamında belediye yatırımlarını, hükümetimizin yatırımlarını açtık, bunları şehirlerimize kazandırdık. Hakkari'ye, Diyarbakır'a, Edirne'ye, İzmir'e... Bütün hepsine defalarca gittim ama buradan sesleniyorum: Ben 81 vilayetin 81'inde de varım. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağının her zerresinde varız, varım. 'Gelin' diyorum, bütün siyasi partilerin hepsine bu çağrımı yapıyorum. '780 bin kilometrekarenin hepsinde koşun, koşturun, çalışın' diyorum. 'Sivas'ın ötesine de geçin, oralarda da gidin çalışın. Sadece Sivas'ın batısında kalmayın. Siyaset Türkiye'nin tamamında yapılır. Gelin bunu yapın' diyorum. Ve bunu yürekten söylüyorum... Ama şu ana kadar ne yazık ki gelemediler. 'Ağrı'ya, Kars'a, Ardahan'a gelin. Sadece tabelaları asıp, bırakmayın. Hakkari'ye, Muş'a, Diyarbakır'a gelin'. Bunu söylemek görevimizdir. Tabii bir kere de 'Malatya'ya gelin' diyorum.''

Erdoğan, tüm Türkiye'ye seslendiklerini, konuştuklarını belirterek, ''Gelin siz de bir olup bütün Türkiye'ye konuşun, bütün Türkiye'ye seslenin'' dedi.

-''MALATYA'NIN KAYISISINI BÖYLE TANITACAĞIZ''-

Ufuklarının son derece geniş olduğunu anlatan Erdoğan, ''Bizim vizyonumuz son derece büyük. Ben, bakan, milletvekili arkadaşlarım, teşkilatımızın tüm mensupları, daha büyük, daha güçlü bir Türkiye, daha huzurlu bir Türkiye hayaliyle gece gündüz çalışıyor, çabalıyoruz'' diye konuştu.

Erdoğan, TRT'nin son dönemlerde yaptığı atılımlara değinerek, TRT Şeş, TRT Çocuk, TRT Avaz ve TRT Türk'ün kurulduğunu hatırlattı. TRT Çocuk'un Türkiye'nin bir numaralı kanalı olduğunu söyleyen Erdoğan, ''Artık çocuklarımıza TRT Çocuk'u izletelim'' önerisinde bulundu. Başbakan Erdoğan, iletişimin önemine de değinerek, ''Dünya ile haberleşmesi olmayan bir Türkiye... Bizi dünya tanımıyordu ama şimdi tanıyor. Daha da iyi tanıyacak. Neyle? Bu imkanlarla inşallah. Malatya'nın kayısısını neyle, nasıl tanıtacağız? Böyle tanıtacağız'' dedi.

Ekonomide gelişmelerin olumluya dönmeye başladığını dile getiren Erdoğan, ''Dünyada bir kriz oldu, hala devam ediyor. Bütün bu krizle birlikte ülkemizdeki bazı çevreler zil takıp oynamaya başladılar. Seviniyorlar, 'Türkiye kaybetsin, biz kazanalım' diyorlar. Biz de tam aksini söylüyoruz, 'Türkiye kazanacaksa biz kaybedelim' diyoruz. Farkımız bu. Onun için de çok çalışıyoruz'' şeklinde konuştu.

İktidara geldiklerinde devletin borçlanma faizinin yüzde 63 olduğunu hatırlatan Erdoğan, şu anda bu oranın yüzde 11 olduğunu kaydetti. Borçlanma faizinin 52 puan düştüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bunu görün be, görün. Devletin bu borçlanma faizi, milletimin, vatandaşımın cebinden çıkıyordu ama bunu görmüyorlar. Enflasyon yüzde 30'du. Şimdi nerede? Tek haneli rakam. Yüzde 6, yüzde 6, yüzde 6... Aradaki fark 24 puan. Bu benim halkımın, çiftçimin, memurumun, işçimin, köylümün cebinde kaldı. Ama bunu hiçbirisi kalkıp konuşmuyor. Bu para şimdi milletimin cebinde. İnanıyorum ki, bu yıl sonuna kadar, inşallah bu sıkıntıları aşacak. İşsizlikte de gerileme inşallah başlayacak, başlıyor. İşsizlikteki bu gerilemenin başlamasıyla birlikte daha da iyi bir konuma geleceğiz.

Dikkat edin Ankara'daki siyasete. Ankara'daki sonu gelmez tartışmalara takılıp kalsaydık, Ankara'daki kısır meselelerin içinde kaybolsak bu dev hizmetleri, bu devasa başarıları elde edemezdik. Bizim gündemimiz farklı, Ankara'nın gündemi farklı. Bizi dışarıdan bakan atamak noktasında itham edenler... Dışişleri Bakanımızı dışarıdan atadık ya, bundan rahatsız olanlar var. Değerli kardeşlerim, bizden önceki dönemde dışarıdan kabinelere 18 bakan atandı. Hemen bizim önümüzde, bizden önceki MHP-ANAP-DSP hükümetinde ekonomiden sorumlu devlet bakanı Kemal Derviş, biliyorsunuz, dışarıdan atandı. Türkiye'de herhangi bir görevi yoktu ama şu anda bizim kabinede Dışişleri Bakanlığı'na atadığımız arkadaşımız benim başdanışmanım. Aynı zamanda büyükelçilik göreviyle Dışişleri'nde görev yapan bir arkadaşımızdı ve kendi alanında da başarılarıyla kendini ispatlamış olan bir arkadaşımızdır. Yasalarda bu yetki var mı? Var. Atadık, niye rahatsız oluyorsun? 'Bu seçimde hükümetin yarısı gitti' diye meydanlara koşanlar, her seçimi kaybetmelerine rağmen 10 yıllardır partilerini başarısızlığa mahkum etmelerine rağmen, koltuklarını terk etmeyecek kadar özeleştiriden yoksunlar, kusura bakmasınlar.

Biz o tarz siyasetin içinde yokuz. Biz bu kısır tartışmaların içinde asla yokuz ve olmayacağız. Türkiye hizmet bekliyor. Malatya bizden hizmet bekliyor, Malatya gibi 81 vilayet bizden eser bekliyor. Biz her dem tazelenerek, güçlenerek, kendimizi yenileyerek, muhasebemizi yaparak, vakar içinde, samimiyet içinde hizmet üretmeye devam edeceğiz.''

-''BU TRENDEN BİR KEZ İNENLER...''-

Antalya'da TOKİ tarafından yaptırılan 45 metrekarelik dairelerin kura çekimlerini televizyondan izlediklerini anımsatan Erdoğan, ''O kura çekimlerinde ağlayanlar, bayılanlar oldu. İzlerken biz de ailece evde ağladık çünkü o an çok duygulandık. Demek ki çok önemli bir projeyi hayata geçiriyoruz. Malatya'da da 45, 55 metrekarelik evler yapacağız'' dedi.

Millete hizmet noktasında kendileriyle yarıştıklarını ifade eden Erdoğan, ''Bu hizmet yarışında duran, dengesini kaybeder ve düşer. O kadar hızlıyız ki bu trenden bir kez inenler o trene bir daha yetişemezler. İşte onun için küskünlüğe, kırgınlığa, husumete, gönül koymaya fırsatımız da yok, hakkımız da yok. Hangi kademede olursa olsun, ister ana kademede, ister kadın, ister gençlik kollarında, ister başkan, ister başkan yardımcısı, ister belediye başkanı, ister meclis üyesi kardeşlerim olsun kimseyi kırmamaya özen göstereceğiz. Bize gurur yakışmaz. Biz ehl-i dil, ehl-i gönül olacağız. Buna dikkat edeceğiz ve mütevazı olacağız '' diye konuştu.

-''KADIN HAKLARININ SAVUNUCULARI NEREDESİNİZ?''-

Erdoğan, 29 Mart yerel seçimlerinde AK Parti'den seçilen kadınların oranının diğer partilerin toplamından çok daha fazla olduğunu belirterek, ''Hani konuşuyorlar ya 'Kadına şöyle değer veriyoruz, siyasette kadına böyle değer veriyoruz'. Nerede? Lafta. AK Parti icraatta, fark bu. Kadın haklarının savunucuları hani neredesiniz? AK Parti ne yapıyor, siz ne yapıyorsunuz? Şu anda Erzurum'da İl Genel Meclisi Başkanı bir bayan arkadaşımız'' dedi.

Kongrenin yapıldığı salona, ''Üç kelime: Recep Tayyip Erdoğan'', ''Battal Gazi'nin cesareti, Niyazi Mısri'nin hoşgörüsü, Turgut Özal'ın vizyonu'' ve ''Demokrasinin Yıldızı Aramızda'' yazan pankartlar asıldığı görüldü.