Madde bağımlılığı, günümüzde hem bireylerin hem de toplumların karşı karşıya kaldığı ciddi bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Özellikle gençler arasında madde kullanımı, erken yaşlarda başlamakta ve giderek yaygınlaşmaktadır. Bu çerçevede , ailelerin ve toplumun birlikte hareket etmesi, gençleri bu tehlikeden korumanın en etkili yolu olacaktır. Çocuklarımızı  madde bağımlılığından uzak tutmak, onların sağlıklı bir yaşam sürmelerine olanak tanıyacak, topluma katkı sağlayacak bireyler olmalarını destekleyecektir.

1. Erken Yaşta Farkındalık Yaratmak

Madde bağımlılığına karşı alınacak ilk önlem, çocuklara ve gençlere madde kullanımının zararlarını anlatmaktır. Bu konuda yapılacak eğitimler, onların konuya dair bilgi sahibi olmalarını sağlar. Çocuklar, bağımlılığın sadece fizyolojik değil, psikolojik, sosyal ve ekonomik etkileri hakkında da bilinçlendirilmelidir.

2. Aile İçi İletişimi Güçlendirmek

Aile, çocuğun ilk sosyal çevresi ve değerlerini şekillendiren temel unsurdur. Aile içindeki sağlıklı iletişim, gençlerin karşılaştıkları zorlayıcı durumlar karşısında daha sağlıklı tercihler yapmalarına yardımcı olur. Ebeveynlerin çocuklarına güvenli bir ortam sunması, onların duygusal ihtiyaçlarını karşılaması ve onları anlamaya çalışması, gençlerin bağımlılıkla ilgili yanlış yönlendirmelere karşı daha dirençli olmalarını sağlar.

3. Pozitif Rol Modelleri Sunmak

Gençler, özellikle ergenlik döneminde çevrelerinden etkilenmeye çok açıktır. Ebeveynler, öğretmenler, aile büyükleri ve diğer yetişkinler, onlara sağlıklı yaşam tarzları ve bağımlılık karşıtı tutumlarla örnek olmalıdır. Bir ebeveynin veya öğretmenin yaşam biçimi, gençlerin doğru kararlar almasını yönlendirebilir. Ebeveynlerin sağlıklı alışkanlıklar geliştirmeleri, spor yapmaları, doğru beslenmeleri ve stresle baş etme yöntemlerini doğru şekilde uygulamaları, gençlerin bu davranışları benimsemesine zemin hazırlar.

4. Arkadaş Çevresini ve Sosyal Ortamı Gözlemlemek

Gençlerin arkadaş çevresi, onların davranışlarını önemli ölçüde etkiler. Gençler, kimlerle vakit geçirdiklerine göre şekillenir. Madde bağımlılığına eğilimli olan bir çevre, gençleri bu yola sürükleyebilir. Ebeveynler, çocuklarının arkadaşlarını tanımalı ve onların sosyal çevrelerini gözlemlemelidir. Çocuklarına, kimlerle vakit geçirdiklerini, neler yaptıklarını sormalı ve onları sağlıklı, destekleyici çevrelerde tutmaya özen göstermelidir.

5. Alternatif Etkinlikler ve Hobiler Sunmak

Gençlerin boş zamanlarını nasıl geçirdiği, bağımlılık gelişiminin önlenmesinde kritik bir rol oynar. Bağımlılıklar genellikle boşlukları doldurmak amacıyla başlar. Spor, sanat, müzik, tiyatro gibi sağlıklı ve yaratıcı aktiviteler, gençlerin enerjilerini olumlu bir şekilde harcamalarını sağlar. Ebeveynler, çocuklarının ilgi alanlarını keşfetmelerine yardımcı olmalı, onlara çeşitli hobiler ve aktiviteler sunmalıdır.

6. Dijital Dünyaya Dikkat Etmek

Bugün, özellikle sosyal medya ve dijital oyunlar, gençlerin zamanlarını geçirdiği en önemli platformlardır. Ancak aşırı dijital medya kullanımı, gençleri yalnızlaştırabilir ve yanlış alışkanlıklar geliştirmelerine neden olabilir. Ebeveynler, çocuklarının dijital dünyada ne tür içerikler tükettiklerini ve hangi platformlarda vakit geçirdiklerini denetlemeli, onlara dijital dünyada sınırlar koymalıdır. Aynı zamanda, dijital dünyadan bağımsız zaman geçirebilmeyi öğretmek, fiziksel aktiviteler ve yüz yüze ilişkiler geliştirmek önemlidir.

7. Erken Müdahale ve Profesyonel Yardım

Bağımlılık belirtileri erken dönemde fark edildiğinde, müdahale edilmesi çok önemlidir. Bir gencin madde kullanımına başlaması, çoğu zaman bir sorunla başa çıkma çabasıyla ilgilidir. Çocuklar, stres, yalnızlık, okulda yaşadıkları zorbalık ya da aile içindeki problemler gibi sebeplerle madde kullanmaya yönelebilirler. Ebeveynler, çocuklarının davranışlarında olumsuz değişiklikler fark ettiğinde, profesyonel bir uzmandan yardım almalı ve gerekli tedavi sürecine başlamalıdır. Tedavi sürecine çocukların ailelerinin de dahil olması, iyileşme sürecini hızlandırır.

8. Toplumsal Duyarlılık ve Destek

Bağımlılıkla mücadele yalnızca aileler için değil, toplumun tüm bireyleri için bir sorumluluktur. Toplum olarak, gençlerin kötü alışkanlıklarla tanışmamaları için duyarlılık geliştirmek gerekmektedir. Bu bağlamda, okulda ve sosyal hizmetlerde yürütülecek farkındalık çalışmaları, kampanyalar ve rehabilitasyon programları, gençlerin bağımlılıkla ilgili daha bilinçli olmasını sağlar. Ayrıca, toplumda bağımlılıkla mücadele eden bireylere yönelik destek mekanizmaları oluşturulmalı, bağımlılıkla mücadele eden gençlere umut aşılanmalıdır.

Sonuç:

Evlatlarımızı madde bağımlılığından uzak tutmak, yalnızca ailelerin değil, toplumun ortak sorumluluğudur. Ebeveynler, çocuklarına örnek olmalı, onları doğru yönlendirmeli ve her aşamada desteklemelidir. Madde bağımlılığından korunma, erken yaşta yapılan doğru eğitimler, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve güçlü bir aile desteği ile mümkündür. Unutulmamalıdır ki, bağımlılıkla mücadele, yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir mücadeledir ve her birey bu mücadelenin parçası olmalıdır.

KC’den Yaşam Öyküleri: 15 Yıllık Madde Bağımlılığından Kurtulan Bülent Bey’in Hikayesi Makale: KC’den Yaşam Öyküleri: 15 Yıllık Madde Bağımlılığından Kurtulan Bülent Bey’in Hikayesi