Çocuklarda yatak ıslatmanın bir hastalık olduğunu ve tedavi edilmesi gerektiğini söyleyen Türk Çocuk Ürolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Tekgül, ''Geceleri idrar kaçırma durumu ciddiye alınmıyor, önemli bir sorun gibi görünmüyor ancak çocuklarda önemli psikolojik sorunlara yol açıyor'' açıklamasında bulundu.

Antalya- Antalya'nın Kemer ilçesinde düzenlenen 11. Türk Çocuk Ürolojisi Kongresi'ne katılan Türk Çocuk Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Tekgül, Türkiye'de 5-15 yaş grubu çocukların yüzde 15'inin, idrar kaçırma sorunu yaşadığını söyledi.

Tekgül, 5 yaşındaki bir çocuğun ayda iki geceden fazla yatak ıslatmasının normal olmadığını, bu sorununun 18 yaşındaki her 100 kişiden birinde görülmeye devam ettiğini söyledi.

Ailelerin, çocuklarındaki idrar kaçırma sorununu ciddiye almadığına ve bir sorun gibi görmediğine dikkati çeken Tekgül, ''Yatak ıslatma sorunu kendiliğinden düzelebilen bir sorun olduğu için gelişimsel gecikme sorunu olarak tanımlanıyor. Sorun, çocuğun büyümesi sırasında idrar kontrolü ile ilgili bazı işlevlerin olgunlaşmasının gecikmesi nedeniyle meydana geliyor'' dedi.

İdrar kaçırmanın, hem çocuğun hem de ailenin günlük yaşamını olumsuz etkilediğine değinen Tekgül, şöyle konuştu:

''Çocuklarda yatak ıslatma bir hastalıktır, tedavi edilmelidir. Geceleri idrar kaçırma durumu ciddiye alınmıyor, önemli bir sorun gibi görünmüyor, ancak çocuklarda önemli psikolojik sorunlara yol açıyor. Çocuğun kendine olan güveni azalıyor. Ailelerin sorunun kendiliğinden geçmesini beklemeden çocuk üroloğuna başvurması gerekiyor. Aksi takdirde çocuğun okul hayatı ve günlük hayatı olumsuz yönde etkileniyor. Bu psikolojik sorunlar bazen telafisi zor durumlara bile dönüşebiliyor. Yatak ıslatma çocuğun utanmasına yol açan bir durum olduğu için çocuk kimseyle konuşmadan bu sorunla kendi başına mücadele etmek zorunda kalıyor.''

Çocukların gece idrar kaçırmasının belirli sebepleri olduğunu ifade eden Tekgül, şöyle konuştu:

''Yatak ıslatmak tembellikten kaynaklanmıyor, bilinçli bir davranış değil. Çocuğun gece altını ıslatması anne babanın bu konuda yeterli ilgiyi göstermemesi veya çocuğu iyi eğitmemesi sonucu da oluşan bir durum değildir. Anne babanın çocuğun yatak ıslatmasına tepki ile yaklaşması veya cezalandırma yolunu seçmesi, sorunu çözmek bir yana, derinleştirir.''

İç çamaşırına alarm cihazı yerleştiriliyor

İdrar kaçırma sorununun çözümü için alarm cihazları ve ''desmopress'' adlı maddeyi içeren ilacın kullanıldığını anlatan Tekgül, alarmın ''Şartlanma'' tedavisi olduğunu ifade etti.

Çocuğun iç çamaşırına yerleştirilen bir elektrotun, gece altını ıslatma sırasında ilk alarm çalmasını sağladığını belirten Tekgül, şunları söyledi:

''Çocuk uyanmasa bile anne baba, alarmın çalmasıyla uyanmakta ve çocuğu uyandırarak tuvalete götürüp çişini yapmasını sağlamaktadır. Bu şekilde çocuğun zaman içinde uykuda idrar hissini algılamayı öğrenmesi amaçlanmaktadır. Tedavinin etkili olup olmayacağı 6 haftada anlaşılmaktadır. Alarm tedavisi etkinliği yüksek ancak uygulama zorlukları olan bir tedavi seçeneğidir. Alarm tedavisiyle çocukların yaklaşık yüzde 60-70'inde başarı sağlanmaktadır.''