Tatillerini sahil kıyılarında geçiren vatandaşları uyaran uzmanlar piyasada satılan her güneş kreminin muhtemelen kimyasal koruma sağlayan bir krem olduğuna dikkat çekti. Kimyasal koruma sağlayan kremlerin, son derece kompleks kimyasallar içerdiğini ve derinin bu kimyasalları emdiğini kaydeden uzmanlar,” Emilen kimyasallar, güneşe karşı bir kalkan oluşturuyor. Ama aynı zamanda da vücudunuza girmiş oluyor. Üstelik bu kimyasallar güneş ışığına maruz kalınca, kendi içinde de değişime uğruyor. Fiziksel koruma sağlayan güneş koruyucular ise, piyasada mineralli diye satılıyor. Bu koruyucuları deri emmiyor. Cildinizin üzerinde, örtü gibi bembeyaz bir tabaka oluşturuyorlar. Bu tabaka, güneş ışınlarını bir ayna gibi geri yansıtıyor. Aslında bir tişört giymeden çok bir farkı yok” dediler.
Çocukların bu kimyasal etkilerden uzak durması gerektiğine işaret eden uzmanlar şunları söyledi: “Çocukların 12.00 – 17.00 saatleri arasında güneşe çıkarılmaması gerekir.Çıkmak zorunda kalırsanız çocukları gölgede tutmaya çalışın. Güneşe çıkarken, ensesini kapatacak, suratını tamamen gölgeleyecek bir şapka takın. Kısa şort yerine, mümkün olduğu durumlarda, ince, uzun, açık renk bir pantolonu ya da uzun kollu ince bir tişörtü tercih edin. Güneş koruyucunun kaçınılmaz olduğu durumlarda, mineralli koruyucular kullanın. Çocuklar için üretilen UV filtreli mayolardan faydalanmayı deneyin. Parabenden uzak durmak için ekolojik / organik sertifikalı ürünler terci edin. Kimyasal koruyucu kullanmak zorunda kaldığınız durumlarda çocuğunuzun vücudunun mümkün olduğu kadar küçük bir kısmına sürün. Mesela iyi bir şapka takıyorsa, suratına sürmeyin. Kumda oynarken kısa kollu tişört giydirin, sadece kollarına sürün. Kimyasal koruyucu kullanmak zorunda kalırsanız, düşük faktörlü kullanın”