Kış boyunca evde kalmak zorunda kalan çocukların yaz tatiliyle birlikte kendilerini sokağa attığına işaret eden BSK Aydın Anka Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Işıl Önder, çocuklarla yolculuktan, yaz mevsiminin tehlikelerine konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı. Sıcak havalarda açık alanlarda çok vakit geçiren çocukların ciddi bir tehlike ile karşı karşıya kaldığına işaret eden Önder, “Sıcak havaların gelmesi ile beraber çocuklar parkta, bahçede, denizde, havuzda daha çok zaman geçirebildikleri ve oynayabildikleri için sosyal hayatları açısından son derece olumlu bir dönemdir. Ayrıca güneşin etkisi ile vücuttan D vitamini sentezi de artmaktadır. Ancak sıcak havalar bu olumlu yanlarının yanında bazı sorunlar da getirebilmektedir. Özellikle yoğun güneşle beraber ortaya çıkabilecek güneş yanıkları ve sıcak çarpması, ısı artışına bağlı olarak vücutta artan terleme ile gelişen su ve mineral kaybı, ciltte sıcağa bağlı gelişen döküntüler (isilik), ishaller ve besin zehirlenmesi sıcağa bağlı gelişebilecek sorunlar arasındadır” dedi.
Sıcak havanın çocuklarda tetiklediği bazı hastalıklar olduğuna işaret eden Dr. Işık Önder, “Yaz aylarında ishaller ve besin zehirlenmeleri daha sık görülmektedir. Sıcak etkisi ile beraber dış ortamda daha fazla zaman geçirildiği için ve de sinek, kene, böcek gibi canlılar sıcak hava koşullarında arttığı için ısırık ve sokma vakaları da artmaktadır. Güneşle temasın artması sunucu güneş yanıkları ve sıcak çarpmaları, ısıya bağlı terlemelerin artması ve ter kanallarının tıkanması sonucu isilik gelişebilmektedir. Özellikle havuz ve deniz suları kirli ise havuza girme ile beraber ishal, hepatit A ve E, göz, kulak, deri enfeksiyonlarının gelişme riski de belirmektedir, ancak havuz suyu daha durgun olduğu için mikropların bulunma ihtimali daha fazladır, denize veya havuza girildiğinde suyun yutulmaması ishal ve hepatit riskini azaltabilmektedir. Sıcak havaların bahar aylarıyla beraber gelmesi polenlerin ortaya çıkmasına neden olarak, allerjik hastalığı olan çocuklarda astım krizi ve saman nezlesi riskini de arttırmaktadır” diye konuştu.
Çocukların aşırı sıcaklardan korunması için dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında da bilgiler veren Önder, şunları söyledi: “Güneş yanıkları ve sıcak çarpmasını engellemek için öncelikle güneş ışınlarının daha yoğun olduğu 10.00-16.00 saatleri arasında çocukları güneşe çıkartmamaya çalışmalıyız. Güneşe çıkarken açık renkli, vücudu sarmayan kıyafetler giydirilmeli, geniş kenarlı şapkalar kullanılmalıdır. Ayrıca güneşe çıkmadan yarım saat önce güneş kremi sürülmelidir. Deniz veya havuz kenarındayken şemsiye altında olunsa bile yerden güneş ışınları yansıyabileceği için mutlaka en az 40 koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalıdır. Aşırı sıcaklarda terlemeye bağlı olarak vücuttan su kaybı olduğu için çocuklara bol bol sıvı verilmelidir. İsilikten korunmak için ince kıyafetler giydirilmeli, ortam ısısı serin tutulmalı, bebek bezleri sık sık değiştirilmeli, her gün duş aldırılmalıdır. Eğer isilik gelişmiş ise en azından günde bir kez hatta gereğinde iki kez ancak sıcak olmayan ılık su ile duş aldırılmalıdır, döküntüler alınan önlemler ile gerilememiş ise çocuk hekimine danışılmalıdır”