Ya görsel basının, yazılı basından güçlü olduğunu ya da Türk halkı çoğunluğunun, görsel zekasının daha yüksek  olduğunu kabul etmeliyiz. Neden mi?

Bu sonuca varmamın, asla ve asla bilimsel bir gerçekliğe ya da araştırmaya dayalı olmadığını belirtmeliyim. Tamamen kişisel gözlemim ve bilgi birikimim. Nasıl mı?

Hani bir sunucumuz vardı. Hala var mı bilmiyorum. Fenomen olduğu dönemlerde bir kaç  kez seyretmişliğim var. Ne yapar, ne eder, ne konuşur merakımdan... (kediyi merakı öldürürmüş) Nasıl benim sevgili insanımın çoğu bir insana tapar , onunla yatar onunla kalkar, seyretmem gerekiyordu. İzledim yüreğim yarıla yarıla. Hatta bir keresinde kocasına sunucumuzdan öpücük gönderten bile gördüm. Çağdaşız da..

Bizim her şeyi bilen hanım sunucumuz, yıllarca süren eğitimle dirsek çürüterek aldığı akademik ünvana sahip bir psikiyatristi konuk etmişti. Konu başlığını ciddi diyorum hatırlamıyorum. Tek hatırladığım, sunucumuz soruyor, doktorumuz ağzını açıyor konuşmak için, ama nafile... Bizim güzel sunucumuz anında cevap verip, bir de ballandırarak bilgi (!) aktarımında bulunuyor. Doktorumuz, sözü kesildiği için kıpkırmızı. Toplasanız üç kelam edememiş. Programı sonuna kadar bekliyorum, içimi rahatlatmak için. Ama boşuna. Doktorumuz üç kelamı geçemiyor.

Şimdi konumuzla alakasına bakalım. Epeydir sosyal medyada iletişim tarzlarını gözlemliyorum. Güzel sunucumuzun ve onun tarzındaki programları izleyen hanımlarımız ve alıp kabul ettikleri öpücük sahibi erkeklerimiz, inanılmaz eğitilmişler.(!) Sanırsınız hepsi birer ya program sunucusu ya da akademisyen. Efendice biri bir laf edeyim demesin, aman yarabbim...  Bir laf bombardımanı sorma gitsin. Kendi düşünselliklerinden çıkmayan, kopyala yapıştırdan öteye gitmeyen sığ bilgileri (!) ve şımarık tarzlarıyla bir ağız kapamalar, bir çemkirmeler...

Allahları var , ara sıra kibarlıkları tutmuyor değil. O her çemkirmenin ardından, doğruluğu katledilerek yazılan "cnmmmm", "datlımmm" kelimelerini göz ardı etmeyelim. Eh, buna da şükür diyelim. Çok nazikler...

Şimdi özetle, görsel basının kuvvetini inkar edemediğimiz ortada. Yıllarca halkı eğitmek için (!) oldukça çaba sarfetti. Yazılı basının ve yayının takibini zaten bilmeyen çoğu insanımız, bu çabaların ve emeğin karşılığını verdi, görsel zekalarını iyice yükseltti. En yüksek mertebeden diplomalılar şimdi. Ne diyelim, bu dili öğreten "CNMMMMM ABLALAR" sağolsunlar.

Ancaaak... İşlerine gelmediği için ağızlarına pelesenk ettikleri "Mey biter saki kalır, her renk solar haki kalır, diploma insanın cehlini alsada; hamurunda varsa eşeklik, baki kalır.." sözünün gerçek anlamını göz ardı edip, eğitimsiz kalmak için bahane olarak kullanmasınlar. Naçizane...

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınbunukonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

 

facebook.png twitter.png

habericiuygulamalar.jpg