Türk karikatür aleminde kendisine has bir kulvar açarak, çizgileriyle felsefe yaparak 30 yıldır insanları düşünmeye sevk eden büyük usta Hasan Aycın'ın eserleri CRR'de sergilenecek.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Çizgizar”, yani çizgi bahçesi adını taşıyan Hasan Aycın'ın karikatür sergisinin açılışı 13 Ocak 2009 Salı günü saat 19.00"da Cemal Reşit Rey Konser Salonu"nda yapılacak.

Çizgiden damlalar… Damlada okyanusu görme çabası… Ve okyanusu haber veren bir esinti...

İsmet Özel"in Hasan Aycın"ın 1989"da yayımlanan Bocurgat albümünün ön sözünde yazdığı gibi onun çizgileri alışılmış biçimiyle birer karikatür değil, “çizgi yardımıyla çizginin dışına taşma” çabası. Çünkü, “Hasan Aycın"ın kalkış noktası çizgi ve çizginin imkanlarını yoklamak değil, çizginin arkasında kalmış kişi veya kişilikle bağlantıyı aramaktır.”

Aycın 1978"de Yenidevir gazetesinde yayımlanan ilk çiziminden itibaren rapidosuyla yaşamı siyah-beyaz çizgilerle yorumlamaya devam ediyor. Sanatçının 30 yıldır emek verdiği çizgi bahçesinden derlenen 164 eserden oluşan serginin açılışı 13 Ocak 2009 Salı günü saat 19.00"da Cemal Reşit Rey Konser Salonu"nda gerçekleştirilecek resepsiyonla yapılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Çizgizar”, yani çizgi bahçesi adını taşıyan sergi 31 Ocak"a kadar devam edecek.

“Kimim, nerden geldim, neden buradayım, neler oluyor, nereye gidiyorum” sorularına yanıt arayan Hasan Aycın için çizgi, içinde dillenen açıklamaların görsel hali. Hiçbir ekole bağlı olmayan kendi yolunu kendi çizen Aycın"ın çizgi bahçesi ağaçlar, kuşlar dağlar gökyüzü ile donanıyor. Ve merkezinde dazlak başlı, nokta gözlü ufak tefek bir adam var...

Çevresinde olup bitenleri gözleyen, bakıp hayret eden, sevinen, hüzünlenen bu ufak tefek insan, sorumlu, yükümlü, kaygılı herkesi temsil ediyor. Zaten Aycın da kendisini tarif ederken “Ben ne karikatür için çıktım yola, ne de çizgi için. Sayıp dökmeye gelmez nice insanlık meselesi dururken ve hepsi de insan olma hasebiyle pek tabi beni ilgilendirirken, karikatürün ya da çizginin meselelerini üstlenemezdim. Kendi özgül meselelerimden kalkarak insanlığın meselelerine bir yol bulmaya çalıştım” diyor.

Hasan Aycın
1955"te Balıkesir"in Aslıhantepecik köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde, ortaöğrenimini Balıkesir İmam-Hatip Okulu"nda, yükseköğrenimini Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi"nde tamamladı. Çalışmalarını İstanbul"da kendi grafik atölyesinde sürdürüyor.

İlk çizgisi 3 Şubat 1978 tarihli Yeni Devir gazetesinde yayımlandı. Yeni Devir, Zaman, Yeni Şafak, Mavera, Aylık Dergi, Gül Çocuk, Mavi Kuş, İslâm, Kadın ve Aile, Inquiry, Kardelen, Yedi İklim, Kayıtlar ve Kitap Postası"nda çizgileriyle yer aldı.

Kitapları: Bocurgat (albüm), Gece Yürüyüşü (albüm), Asâ (albüm), Kulbar (albüm), Gözgü (albüm), Ahzan (albüm), Alpembecik Gülpembecik (masal), Esrarname (roman), Sâhipkırân (roman), Güneşin Altında (söyleşiler), Müşahedat (anı yazıları).

Sergide yer alan çizimlerinde çizer insanı kah haberci kuşunu vurmaya çalışan bir avcı kadar kör, kah beyaz bastonunu, kol bandını, yardımcı köpeğini fırlatıp atan kör kadar cesur, kah ışıl ışıl bir evreni içine alacak kadar güzel tasvir ediyor. Aycın"ın çizimlerinde bebek arabasındaki minik bir bebek karşısındaki tank sürücüsü ne kadar şaşkınsa Filistinli çizer Naci El Ali"nin hiç büyümeyen 10 yaşındaki karakteri Hanzala da bir o kadar kararlı yaşamaya...

Aycın, “Ya ben öleyim mi söylemeyince" diyor merhum Yunus Emre. Benim derdim çizgi değil, çizgiyle terennüm. Damlada okyanusu görme çabasıdır” diyor. “Damla herhangi bir çizime konu olmuş herhangi bir olaydır” diye devam ediyor çizer.

Aycın"ın sergisinde yer alan çizimler de ne damla ne okyanus: O"nun ifadesiyle, “Okyanusu görme çabası. Belki de okyanusu haber vermeyi başaran mütevazı bir esinti...”


HABER 7