11 yaşındaki E.S. ve ablası E.B.'nin dramı, yıllar önce babalarının cezaevine girmesiyle başladı. İki kardeş, yabancı uyruklu anneleri de Türkiye'de kendilerinden uzak bir yerde kaçak olarak yaşadığı için yıllardır Üsküdar'da babaanne ve dedeleriyle birlikte kalıyordu. İddiaya göre önce E.B., ardından da kardeşi E.S., uzun süre üst katta yaşayan kuzenleri E.S.'nin cinsel istismarına maruz kaldı.

Yıllarca korkudan susan abla E.B. 2 yıl önce evlendi ve yaşadıklarını eşi ile ailesine anlattı. Bir başına kalan küçük E.S. de babaanne ve dedesine durumu anlattı ancak inandıramadı. Son çare başvurduğu rehberlik öğretmeni durumu polise bildirdi. E.S., kuzeninden şikâyetçi oldu, ablasıyla yaşamak istediğini söyledi. Gazete Habertürk'ten Arzu Kaya'nın haberine göre Çocuk Mahkemesi acil koruma kararı çıkardı, E.S. yuvaya verildi. Gözaltına alınan ve iddiayı reddeden kuzen E.S. ise adli kontrolle serbest kaldı.

KORUMA KARARI ENGEL

Abla E.B. avukatı Cansın Yönet'le Anadolu Başsavcılığı'na başvurup kendisinin de aynı kişinin istismarına uğradığını söyledi. Kardeşinin velayetini almak için de Anadolu Aile Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme küçük kızın velayetini 6 ay süreyle ablasına verdi. Ancak yuva görevlileri koruma kararı kaldırılmadan kızı teslim edemeyeceklerini, bakanlıkça evlerine gidilerek sosyal inceleme raporu hazırlanması gerektiğini söyledi. Abla Çocuk Mahkemesi'ne başvurup koruma kararının kaldırılmasını istedi. Ancak rapor olmadığı için talep reddedildi.

'BU KADAR ZOR MU?'

Kardeşini yanına almak için her gün Sakarya'dan İstanbul'a gelen E.B. “Odasını bile hazırlamıştım. Kardeşimi vermiyorlar. Devlet baba bana kardeşimi versin. Psikolojisi bozuldu. Okula da gidemiyor. Bu kadar zor mu kardeşimi vermeleri?” diyerek isyan etti. Avukat Cansın Yönet ise mahkeme kararının hiçe sayıldığını belirtti: “Prosedür için 2 aylık bir süreç var. Bu arada çocuğun yuvada, ablasının da dışarıda psikolojisi altüst oluyor. İstismar eden serbest kalırken, istismar mağduru cezalandırılmış oluyor.”