Vali Kerem Al, karanlıktan yararlanan işletmelere yönelik gece denetimlerine başlayacaklarını ve gerekli cezaların verileceğini açıkladı.
Büyük Menderes havzasına hayat veren Büyük Menderes Nehri'nin en büyük kolu olan Çine Çayı'nda 25 Mart'ta yaşanan toplu balık ölümlerinin ardından dün akşam saatlerinde karanlıktan faydalanan zeytinyağı işletmelerinin karasularını bırakması sonucu daha büyük bir çevre felaketi yaşandı. Havasızlıktan ölmek üzere olan balıklar gece boyunca çevre sakinleri tarafından tüketilmek için torbalarla evlerine taşındı. Gün ışıklarıyla birlikte Çine Çayı'nda yaşanan toplu balık ölümlerinin bilançocu ortaya çıktı.
Bütün büyük balıkların ölerek kıyıya vurduğu çayda, sadece yavru balıkların kaldığı görüldü. Temiz bir nefes bulabilmek için suyun yüzünde çırpınan yavru balıklarında kısa süre içinde ölecekleri belirtildi. 10 gün önce yaşanan toplu ölümlerin ardından Çine Barajı'ndan su salınarak temizlenen çay suyu, yeniden karasu salınması nedeniyle yeniden siyah akmaya başladı. Kısa süre önce yaşanan benzer olayın ardından fabrikaların aynı tutumlarını sürdürmesine tepki gösteren Ekrem Tekin adlı balıkçı, şöyle
konuştu: "İnsanlar kendi çıkarları için asitli suyu çaya bırakınca balıklar telef oldu. Bunun için şahit tutmaya gerek yok, her şey gözle görülüyor. Burada bu yıl ikinci kez toplu balık ölümleri oldu. İlk sefer yaptıklarında çayda canlı balık kalmamıştı. Barajdan su salınınca tekrar yeni balıklar çaya geldi. Su normale döndükten 6-7 gün sonra yine kara suyu salınca bu katliam ortaya çıktı"
Çine Çayı'nda 10 gün arayla ikinci kez yaşanan toplu balık ölümlerinin balık popülasyonuna zarar verdiğini ifade eden Ekrem Tekin, yaşanan çevre felaketinden en çok Çine Çayı'nda bulunan Ulubat cinsi balığın etkilendiğini söyledi. Suyun üstünde ufak yavruların kaldığını anlatan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlarda artık can çekişiyor. Onlarda ölecek. Allah'tan korkun. Bu hayvanları siz yaratmadınız ki çıkarınız için bu balıkları öldürüyorsunuz. Bu balıklar yumurtalarını bırakmak için Çine Çayı'na
geliyor. Zehirli suyla balıkları yumurtalarıyla birlikte komple yok ettiler. Bu balıkların nesli tükenecek. Artık burasıyla özdeşleşen Ulubat balığını Çine Çayı'nda zor görürüz"
Zeytin kara suyu salımı nedeniyle Çine Çayı'nun ikinci kez simsiyah akmaya başladığına işaret eden Demir Ali Özbakır da, şunları söyledi: "Çine Çayı'nda canlı balık kalmadı. Sadece yavru balıklar var. Onlarda bir süre sonra ölür. Fabrikalar zeytin suyunu bıraktığı için hepsi öldü. Burada bir katliam yaşandı. Bütün balıklar telef oldu. Yazık günah"
BU HALTI GECE İŞLİYORLAR
Balık ölümlerinin ciddi bir mesele olduğunu dile getiren Aydın Valisi Kerem Al ise, şöyle konuştu: "Gündüz sürekli denetim yapan ekiplerimiz var. Geçen hafta yaşanan olaydan sonra çeşitli tedbirlerimiz oldu. Fakat bu işi gündüz yapmıyorlar. Bu haltı gece işliyorlar. Bu aşamadan sonra gecede denetimlerimiz olacak." Çevreye ve canlı yaşamına zarar verenlere hiçbir zaman göz yumamayacaklarını anlatan Al, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fakat burada bir ikilem içerisindeyiz. Zeytinyağı ve zeytin Aydın'ın can
damarı. Fakat her şeye rağmen canlıların yaşamını kast edecek şeylerin karşısındayız. Konuyu araştıracağız. Şu an Çevre ve Şehircilik Müdürü ve denetim ekibimizle bir araya gelip yapılabileceklerimizi konuşacağız. Çine Çayına karasu bırakarak balıkların ölümüne neden olanları araştırıp tespit edeceğiz, gerekli cezai müeyyide uygulanacak" 

 

 

Aydınpost'u Twitter üzerinden takip etmek için tıklayın!