MİT eski Müsteşarı Sönmez Köksal imzalı bir belgede, 'Uğur Mumcu'yu Mossad öldürdü' diye yazıyor Mumcu'nun avukat ağabeyi de, 'bombanın' İsrail ajanları tarafından araca konulduğu görüşünde...

Ergenekon davası dosyaları merhum Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin ardındaki sis perdesini biraz daha kaldırıyor.
Belgelere göre Genelkurmay, gazeteci Uğur Mumcu'ya arşivlerini açmıştı ve PKK-MİT ilişkisini araştırdığından haberdardı. Ele geçen bir günlükte, dönemin Genelkurmay 2'nci Başkanı Büyükanıt, "Uğur ölmeseydi pazartesi buraya gelecekti. Arşivde çalışıyordu" diyor... Mumcu'nun PKK'nın derin ilişkilerini araştırdığı için öldürüldüğü iddialarını güçlendiren gelişmelere ışık tutan günlükleri Mumcu'nun kardeşi avukat Ceyhan Mumcu'da, doğruladı:
Uğur, 'Kürt Dosyası' adında bir kitap yazıyordu. Bu kitapta Abdullah Öcalan'ın ilk kez mahkemeye çıkarılışından serbest kalışına kadar geçen süreçteki şüphelerini de aktarıyordu. Ayrıca 15 Ekim 1992'de yayımlanan 'Kim bu Pilot Necati' başlıklı yazısı da bu konuyla ilgiliydi.

Ancak kitabı tamamlayamadı... "PKKMOSSAD bağlantısını ortaya çıkaran ağabeyimi MOSSAD öldürmüş olabilir.'' Yıllardır ağabeyi Uğur Mumcu'yu İsrail Gizli Servisi MOSSAD'ın öldürdüğünü iddia eden Avukat Ceyhan Mumcu'nun basında çıkan konuşmalarından bir bölüm: "Ağabeyim Uğur Mumcu'nun öldürülmesi konusunda İsrail Büyükelçiliği ile görüştüm. Bana, 'Biz kimsenin iç işlerine karışmayız' dediler. Bunun koca bir yalan olduğunu herkes biliyor.
Avrupa ülkelerine gittim, sıradan bir İtalyan, sıradan bir Alman bile İsrail'i kendi ülkesine karşı tehdit olarak görüyor. 'Uğur'u İsrail öldürdü' dediğimde de 'komplo' dediler.

Uğur Mumcu ölmeden önce İsrail, Barzani ve PKK ilişkisini ortaya çıkarmıştı. İlk günlerde, bu iddialar bir komplo teorisi olarak görülüyordu. Türkiye'de hâlâ öyle bakan aydınlar var. İran olunca bu insanlara çok mantıklı görülüyor, bu bir İsrail propagandasıdır. Bu oyun artık bozuluyor."Tuğ'dan belgeleri alacaktı:

Mumcu'nun bir önemli randevusu 12 Mart 1971 döneminin askeri savcısı Baki Tuğ ileydi. 27 Ocak Çarşamba günü buluşacaklardı. İki gün önce, Baki Tuğ'un Meclis'teki odasında bir araya gelmişlerdi ve Tuğ'a, " Öcalan'ın bazı istihbaratlar ile ilişkilerini ortaya çıkardım" demişti. Merhum Uğur Mumcu, Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde ölmeden önceki son 6 ayda hep PKK'yı yazmıştı. Öldürülmeden 16 gün önce, 8 Ocak 1993 tarihli yazısında da şunları ifade etmişti: Birileri Türk halkını Kürt halkına, Kürt halkını da Türk halkına düşman edici bir kanlı tuzak kuruyor. Yakında yayınlanacak bir yayınımda istihbarat ajanları arasındaki ilişkilere ışık tutacak ilginç belgeler açıklayacağım." Ergenekon'a yönelik düzenlenen operasyon kapsamında ele geçen belgeler içinde "çok gizli" kaşeli eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal imzalı bir belgede, Uğur Mumcu'nun MOSSAD tarafından öldürüldüğünün ima edildiği iddia ediliyor.

GANDA BİRLİKLERİ
2 Şubat 1993 tarihli ve MİT tarafından Başbakanlık'a hitaben yazılmış MİT Müsteşarı Sönmez Köksal imzalı 'çok gizli ibareli' Uğur Mumcu cinayeti konulu belgenin içeriği şöyle iddia ediliyor: ABD'nin, güvenliğini ve hayat çıkarlarını yakından ilgilendiren Türkiye'nin, gerekli yerlerinde kuvvet bulundurmak ve bu maksatla Orta Doğu'yu kontrol altına alıp, Türkiye'nin batı dışı bir yönetim altına girmesini önlemek maksadıyla; ABD Haberalma Teşkilatı "CIA" denetiminde, İsrail Kabine görevlisi Haim Bar-Lev kontrolünde, İsrail "GANDA" birliklerinde eğitim gören altı kişilik özel TİM "Hayf" Deniz Üssü'nden botla Türkiye'ye giriş yapmışlardır. Mezkûr timin muhtemel hedefleri ve Gazeteci Uğur Mumcu suikastı ile ilgisi ihtimali üzerinde durulmaktadır'' Görünen o ki, bu köprünün altından sular akacak. Zaman, sislerin dağılmasını sağlayacaktır. Türkiye, birçok faili meçhul cinayetlerin gerçek katillerini er ya da geç öğrenecektir.