Çiftçinin 2007 yılında kuraklıkla, 2008-2009 yıllarında sel baskınlarıyla mücadele ettiğini dikkat çeken Rıza Posacı, son günlerde çiftçinin hem kriz hem de selle mücadele etmek durumunda kaldığını belirtti. Çiftçi üretmediği takdirde ülkedeki krizin hiç bitmeyeceğini dikkat çeken Posacı, “2007 yılında küresel ısınmaya bağlı olarak bölgemizde yaşanmış olan büyük kuraklık sonucu Büyük Menderes Nehri kurumuş, pamuk, mısır, yem bitkileri ve sebze gibi yaz mahsulü ekmiş olan çiftçilerimiz ürünlerini sulayamadıkları için verim kaybından dolayı büyük zarara uğramıştır. 2007 yılında yaşanan kuraklık ilimiz ekonomisinin can damarları olan başta incir ve zeytini olumsuz etkilemiştir. Zeytinde 2008 yılı var yılı olmasına rağmen yaşanan kuraklık dolayısıyla zeytinde yüzde 70"lere varan verim kaybı görülmüştür. 2008 yılında ise üretici kış mahsulüne yönelmiş ve geniş çapta buğday ekimi gerçekleştirmiştir. Ancak kış yağışlarının mevsim normallerinin üzerinde olması nedeniyle Büyük Menderes Nehri çevresindeki bütün buğday ekim alanları sular altında kalarak 75-80 bin ton istihsal edilebilecek üründen olunmuştur. Bununda yaklaşık olarak parasal değeri 35-40 milyon TL"dir. Bu yılda üreticilerimiz hem kriz hem de sel baskınlarıyla mücadele etmektedir. Eskiden pamuk deposu olan Aydın Ovası"nda şimdi "ekilmiyor" denecek kadar az pamuk üretimi yapılıyor. Pamuk tarlaları boş bırakılıyor. Çiftçi üretmediği takdirde kriz aşılamaz. Çiftçinin üretmesi içinde mazot ve gübrede ÖTV ve KDV indirimine gidilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.