Yetkileri budanan Tekin, bu yetkilerin yeniden verilmemesi üzerine başlattığı baskıyı, “54 trilyonun hangi medya gruplarına ve ne kadar reklam karşılığı harcandığıyla ilgili olarak” Yüksek Disiplin Kurulu’na yaptığı başvuru ile artırma kararı aldı.
 
CHP’nin Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş, görevden alınmadan önce, harcanan parayı PM üyelerine rapor olarak vermişti. Ancak bu raporda, “54 trilyon liralık reklam bütçesinin, hangi kanallara ve kimlerin marifetiyle dağıtıldığı” bilgisi yer almıyordu.
 
Tekin ve ekibi tarafından Yüksek Disiplin Kurulu’na bu konuda üst üste başvurular yapıldığı öğrenildi. Başvuru dilekçelerinde, partinin Basın, Tanıtım ve Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın sorumlu olduğu dönemde, hangi medya kuruluşuna ne kadar reklam harcaması yapıldığını ve hangi aracı şirket veya şirketlerin tercih edildiğini parti organlarına anlatmadığı belirtilerek, kurulun harekete geçmesi isteniyor.
 
Başvurularda şeffaflık ilkesine riayet edilmediği ve harcamaların Parti Meclisi üyelerinden saklandığı öne sürülerek, yetkililer hakkında soruşturma başlatılması istendi.
 
“BUNUN ADI BAYKALLAŞMADIR”
 
Öte yandan Kılıçdaroğlu’na, Gürsel Tekin’e yakın internet siteleri tarafından “Baykallaşıyor” eleştirileri yapılmaya başlandı. Tekin’in gayri resmi sözcüsü gibi yayın yapan gercekgundem.com sitesinde yer alan Barış Yarkadaş imzalı yazıda, şu ifadeler dikkat çekti:
 
“CHP liderinin İstanbul’da Cumartesi gecesi yaptığı toplantıdır. Bu toplantının ayrıntılarını sitemizde okudunuz. Kılıçdaroğlu’nun 39 ilçe başkanıyla yaptığı toplantıda söylediği sözler, uyarılarımızın ne yazık ki; hiçbir işe yaramadığını gösteriyor. Kılıçdaroğlu, bildiğini okumakta ısrar ediyor. Kılıçdaroğlu, enerjisinin neredeyse tamamını ‘içe dönük meselelere’ harcıyor. 
 
Yaklaşan il ve ilçe kongreleri öncesi, delegeleri tayin etme hevesine kapılıyor. Bunun adı ‘Baykallaşma’dır... Kılıçdaroğlu, Baykallaşma sürecine girdiğini belki fark etmiyor ama; ortaya çıkan fotoğraf bunu gösteriyor. 
 
Kılıçdaroğlu’nun ‘Ankara, İstanbul ve İzmir örgütlerini kendime bağladım. Buralarla kendim ilgileneceğim. İlçe başkanları artık direk beni arayacak’ demesi, CHP’nin genel iktidara ilişkin hedefinin artık geriye itildiği kuşkusunu uyandırıyor.
 
Bu bakış açısı, aynı zamanda, örgüt hiyerarşisinin toz duman olacağı anlamına geliyor. İl Başkanı, MYK ve Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı’nın by-pass edileceği bir ortamda, CHP’yi yeni bir kaosun beklediğini söylemek için kahin olmak gerekmiyor.”
 
yeniakit