CHP'nin olağanüstü toplantıya çağırdığı TBMM Genel Kurulunda toplantı yeter sayısının bulunamaması, Meclis'te düzenlenen basın toplantılarıyla değerlendirildi.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, hiç kimsenin sağlık emekçilerinin yükselen çığlığına sessiz kalmaması gerektiğini söyledi.

Sağlık emekçilerinin her gün hastanelerde şiddete maruz kaldığını ifade eden Baş, "Hastane koridorlarında maalesef oluk oluk akan doktor kanlarına tanık oluyoruz. Kısacası sağlık emekçileri daha iyi yaşamak için değil, hayatta kalmak için mücadele veriyor." diye konuştu.

Erkan Baş, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde canlarını dişlerine takarak çalışan sağlık çalışanlarının gördüğü muamelenin, yüzleştikleri şiddet ve çalışma koşullarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

CHP'nin yaklaşımının kendilerini kaygılandırdığını söyleyen Baş, "Halka her geçen gün daha büyük zararlar veren iktidarın anlayışından kurtulmak istiyorsak onların davranışlarını tümüyle reddetmemiz gerekiyor. CHP’nin yaklaşımı aynı mantığın bir tezahürüdür ve bunu kabullenmek mümkün değildir." diye konuştu.

CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin ise AK Parti iktidarının sağlıkta şiddete duyarsız kaldığını öne sürdü.

Vatandaşların sorunlarıyla hangi partinin daha ilgili olduğunu ve kimlerin çözüm üretmek istediğini görmesini isteyen Şahin, "Bundan sonra sağlıkta şiddetin kurbanı olacak her sağlık çalışanının sorumlusu toplantıya katılmayan partiler ve başta AK Parti olacak." dedi.

Sağlıkta şiddet sorununun çözülmesini istediklerini belirten Şahin, "Bu toplantıya katılmamak AKP açısından görevi kötüye kullanma durumu. Çünkü vatandaş onlara sorunlarını çözmek için yetki verdi, onlar bu görevi yerine getirmediler. Bir nevi başlarını kuma gömdüler ama sorun can yakıcı şekilde ortada duruyor." ifadelerini kullandı.

AK Parti Balıkesir Milletvekili Yavuz Subaşı ise Genel Kurulun toplanamamasını, "CHP ve İYİ Parti'nin, HDP'siz Meclis'i dahi çalıştıramayacaklarının bir göstergesi olarak bugün tarihe not düşülmüş oldu." şeklinde değerlendirdi.

"Altılı masanın altında biri daha var." dediklerini hatırlatan Subaşı, "İşte bugün bu olayı hep birlikte tüm Türkiye gördü. Herhalde bundan sonra masanın altı veya masanın üstü veya perde arkalarındakiler daha da öne çıkarak, 'Bak gördünüz, Meclis'i bile biz gelmeden açamadınız, hadi oturun bakalım masaya' diyecekler." dedi.

Subaşı, Ankara'da Alevi sivil toplum kuruluşları ile cemevine yapılan saldırıyı da kınayarak, "Artık herkes şunu anlamalıdır ki bu tür saldırıların devri Türkiye'de bitmiştir. Bizim için cami neyse cemevi odur." ifadesini kullandı.