CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, halka umut vaat etmeyen bir partinin iktidar olma şansının olmadığına dikkat çekerek “Önümüzdeki kurultayda CHP"de çok ciddi bir değişim ve gelişim bekliyoruz. Bu mesajları sayın genel başkanımız verdi. CHP iktidara en yakın süreci yaşıyor” dedi.

Kılıçdaroğlu, bağımsız kadın gazetesi Kazete"nin sorularını yanıtladı. Siyasal partilerin kadın kollarının güçlenmesinin gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Ama CHP olarak bizim bir talihsizliğimiz var onu da itiraf etmekte bir sakınca görmüyorum. Biz kadın kolları genel başkanını belirlemiş bir parti değiliz hala. Dolayısıyla kadın hareketini daha sağlıklı desteklemek, şu veya bu şekilde onların yanında olmak, onlarla beraber hareket etmek gibi bir gücü kendimizde bulmakla beraber, başkanın olmadığı yerde gücün zayıfladığını biliyoruz. Umuyorum kurultaydan sonra Cumhuriyet Halk Partisi yeni bir yapılanmayla bu sorunu aşmış olacak” dedi.


“CHP"DE CİDDİ DEĞİŞİM VE GELİŞİM BEKLİYORUZ”

Halka umut vaat etmeyen bir partinin iktidar olma şansının olmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, bunun için partilerin projeleri olması gerektiğini, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal"ın da “yoksullukla mücadele, üretim ekonomisine geçiş, tarımın desteklenmesi ve mevcut desteklerin iki katına çıkarılması” gibi hedefler ortaya koyduğunu ifade etti. “Bu hedeflerin sadece genel başkan tarafından değil milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanları, gençlik kolları, kadın kolları tarafından da toplumun tüm kılcal damarlarına iletilmesi gerekmektedir” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Önümüzdeki kurultayda CHP"de çok ciddi bir değişim ve gelişim bekliyoruz. Bu mesajları sayın genel başkanımız verdi. CHP iktidara en yakın süreci yaşıyor. Ama bu sürecin halk nezdinde kabul görmesi için bizim eylem ve söylemlerimizin halka çok detaylı olarak aktarılması gerekiyor. Onun için de bu değişim ve dönüşümün, gençleştirmenin -çünkü gençliği olmayan bir partinin idealizmi olmaz. Gençliği olmayan bir partinin dinamizmi olmaz. İdealizmi, dinamizmi yakalamanın tek şartı da o gençliği yanımıza çekmektir. Sayın genel başkan bu dönüşümün çok büyük ve köklü olacağını belirtiyor. Bu, inanın partinin tabanında müthiş bir heyecan yaratıyor.”
Atatürk"ün “İdare-i maslahatçılar devrim yapamazlar” sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Ya idare-i maslahatçı olacaksınız ya da CHP"nin tarihteki devrimci ruhunu yakalayacaksınız. Bu kongrenin o devrimci ruhu yakalamasını umuyorum” diye konuştu.


“AKP OLAYLARI DİN EKSENİNE ÇEKMEYE ÇALIŞIYOR AMA CHP O KONUDA DİKKATLİ”

AKP"nin izlediği politikanın gerginlikten beslendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“İktidar muhalefet arasında diyalog olabilir. Bu önemli. Ama gerginliği sanat edinmiş bir siyasi partiden siz diyalog bekleyemezsiniz. Ben istediğimi yaparım, ben istediğimi seçerim anlayışı zaten diyaloğun önünü keser. Uzlaşmayı aldığınız oya endeksleyip uzlaşmanın bu olduğunu söylüyorsanız zaten uzlaşmaz tavrınızı anlatıyorsunuz demektir. Özellikle AKP"nin izlediği politika gerginlikten beslenmektedir. Olayları din eksenli bir politikanın içine sokmaya çalışıyor ama CHP o konuda çok dikkatli bir tutumla bırakmış durumda. Hiç o alanlara girmiyor. Ordu üzerine şimdi darbe, darbe diyerek darbe ticareti yapılmaya çalışılıyor. Bu artık toplumun geniş kesimlerinde ilgi görmüyor. Neden görmüyor, çünkü toplumun gündemi daha farklı. İşsizlik var, yoksulluk var, bölgeler arası dengesizlik var, kadınların yaşadığı sorunlar var, Tekel işçilerinin dramı var. İlk defa Tekel işçileri 1980 sonrası sınıf bilincini yarattılar. O nedenle geçen gün onlara gittiğimde siz şu an Türkiye"de demokrasinin tarihini yeniden yazıyorsunuz dedim. Orada da kadınlar öncü. Eksi 7 derecede kadın orada duruyor ve direniyor. Erkeklerle beraber direniyor. Seslerini daha gür çıkarıyorlar.”


“HÜKÜMET REGL İZNİYLE UĞRAŞACAĞINA SİGORTASIZ ÇALIŞTIRMAYLA MÜCADELE ETSİN”

Son günlerde ağır işlerde çalışan kadınlara uygulanması gereken regl izninin, kadınların en çok çalıştığı tekstil sektöründe uygulanması tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, “Son derece yanlış. Tekstil iş kolu ağır iş kolu değil. Yeraltında çalışmıyorlar, fabrikalar var orada çalışıyorlar. Özellikle konfeksiyon sanayiinde kadın emeği geçiyor. Bu davranış kadının iş yaşamından çıkarılmasını doğuracaktır. Özellikle bazı çevreler kadının iş hayatından çıkarılmasının yolu olarak görmektedir bunu. Oysa kadının özel günleri dolayısıyla sizin farklı bir çerçeve çizmeniz ve bunu bir engel almanız mümkün değil. Bildiğim kadarıyla hiçbir AB ülkesinde böyle bir uygulama yok. Kadınlar böyle bir uygulama istemiyor, işverenler de istemiyor. Ağır ve tehlikeli işlerin ne olduğu zaten belli. Hükümet illa bir sorun bulacaksa İstanbul"da merdiven altı atölyelerde çalışan onbinlerce kadın işçi var. Bunların tamamı kayıtdışı, tamamen sigortasız, tamamı sendikasız. Eğer siz kadına çözüm bulacaksanız önce onların bu sorununa çare bulun. Onları sigortalı yapın, kayıt altına alın. Geçici istihdamla mücadele edin. Siz çalışanların bir şekilde kayıtdışına itilmesini zorunlu kılıyorsunuz. Çünkü işveren yine kadından yararlanacak” diye konuştu. - ,anka