2019 Yerel Seçimlerinde CHP ile İyi Parti katılımı ile oluşan Millet İttifakı iyi bir başarı çizgisi yakalamıştı. Bu başarı çizgisi önce Ankara, ardından İstanbul seçiminin alınması ile taçlanmıştı. Bu başarı çizgisini yakalayan CHP sonbahardan itibaren bir ay sonra yapılacak otuz yedinci kurultaya kilitlendi. Yaklaşık altı ay süreceği önceden belirlenen kurultay sürecinde sona gelindi. Bu hafta tüm illerin kongreleri tamamlanmış olacak. Sona gelinmesine gelindi ama il ve ilçe kongrelerinin neredeyse tamamına yakınının tek adaylı olması nedeniyle kurultay heyecanı neredeyse yitip gitti. Parti içi çekişmelerin sona ermesi için izlenen tek adaylı kongrelerin yararının olup olmadığını yakında göreceğiz. Bu heyecanın yitip gitmesini yakından izlediğim Aydın sürecinde yakınen gördüm. Eskiden bol adaylı, bol fikirli, kıran kırana geçen kongreler yerine tatsız tuzsuz kongrelere başta Aydın olmak üzere birçok yerde tanık olduk.

Esasında CHP sağ partilerin aksine demokrasiyi kongrelerde işleten, farklı fikirlerin kendini ifade etmesine olanak sağlayan bir parti özelliğindeyken diğer bazı partiler gibi sıradanlaştı. Keşke CHP onlara uyup tek adaylı seçime gideceğine, tek adaylığı kendine yol edinen diğer partiler CHP’ye ayak uydursaydı. Ayrıca CHP parti tüzüğünde demokratik seçimlere birçok yerde atıfta bulunması bu kongre sürecinde neredeyse yok sayılmış oldu. Elbette sıradan üyeler olarak bizim bu yazdıklarını beğenmeyen siyasi duayenler olabilir, ne yapalım, biz görüşümüzü yazalım, ister beğensinler, ister beğenmesinler.

Aydın İl Kongresi yapılırken tek aday olan mevcut Başkan Ali Çankır; “il mazbatasını değil, Türkiye mazbatasını almak için yola çıkıyoruz” dedi. Çeşitli il kongrelerine katılan CHP Başkan Yardımcıları, Parti Meclisi Üyeleri ve milletvekilleri buna benzer söylemlerde bulundular. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’da partinin iktidara yürüdüğünü her fırsatta dile getirdi. Her ne kadar normal zamanı 2023 olan seçimde bu seçilen kadrolar yönetimde olamayacaklarsa seçimlere şimdiden hazırlanan bir CHP gördüğümüzü söyleyebiliriz. Elbette bu yürüyüşün şifreleri Kurultay sonrası daha net olarak ortaya çıkacak. Ama burada sorulması gereken soru, bu kadroların erkene alınabilecek bir seçimde iktidar yürüyüşünü gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği üzerine olacaktır.

Kurultay’ın şimdiden görünüşüne bakacak olursak tek adaylı geçeceğini söyleyebiliriz. Tek adaylı ve heyecanı düşük kongrede oluşacak yeni Merkez Yönetim Kurulu ile Parti Meclisi CHP’nin olası bir erken seçimde iktidara nasıl yürüyeceğini net olarak gösterecektir. Bu seçilecekler CHP’nin iktidar kadrosunu oluşturacak isimler olacaktır. Yeri gelmişken iktidar yoluna çıkan CHP’nin kadro bazında önemli yeniliklere gidip iktidarı taşıyacak isimlere yer vermesi gerekir. Mevcut kadroların büyük kısmı misyonunu tamamlamış durumdadır, Aydın’da da, ülke genelinde de. Bu durum MYK ve Parti Meclisi listelerinin yanı sıra her an öne çekilebilecek genel seçimlerdeki milletvekili listelerinde önemli bir unsur olacaktır. CHP ya değişim ve iktidar deyip yeni kadrolar oluşturacak, ya da statükoyu koruyup muhalefet görevine kan kaybederek devam edecektir. 2018 seçimlerinde Aydın ilinde yapılan liste pek beğenilmediği için kesin gözüyle bakılan dört milletvekili hedefine ulaşılamadı. Daha önce yazdığım gibi daha iyi bir liste olsaydı dört milletvekili çok rahat alınabilirdi. Buradaki hatanın Aydın ilinin batısında olduğunu yine yazacağım.

Şimdilerde bazı genel başkan yardımcıları kurultayın nabzını tutmak için il ili dolaşıyor. İsmi aday olarak öne çıkarılan bazı isimler de aynı şekilde örgütleri ziyaret ediyor. Elbette nazız yoklayanlar arasında geçen seçimin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’de var. Görünen tek adaylı kongre olsa da muhalif kesim bir veya birden fazla aday çıkarıp kurultaya bir anlam katabilir. Ancak bu muhalefet hareketi birleşirse biraz daha ses getirerek heyecanı artırıp,  MYK’ya sayıca fazla isim sokabilirler. Elbette MYK listesinde ve Parti Meclisi listesinde güçlü isimlerin kendilerine yer bulması, bu güçlü kadro ile seçimlere güçlü şekilde hazırlanılması iktidar yürüyüşüne ivme katabilir. Ancak muhalif hareket yeterince güçlenmez ise MYK hayal olur.

Elbette CHP’nin iktidar yolunda hız kazanması ve geçen seçimlerde kurulan ittifakın devamı, başarının oluşmasında gerekli görünmekte. Zaten yaklaşık on sekiz yıldır ülkeyi yöneten AKP’nin son bir yılda önemli oranda kan kaybı, izledikleri politikalarda yaptıkları yanlışlar, CHP’nin İstanbul zaferi gibi etkenler bu zorlu yolun kolaylaştırıcıları olarak gözükmekte. Aydın yerelinde AKP’nin yaptığı hatalar ülke genelinde de yapıldığı için işleri giderek zorlaşmakta. Siyasette zor oluşturulan birlikteliklerin kolaylıkla yıkılabildiğini daha önce defalarca gördük. Benzer bir sonun başlangıcını yaşıyoruz. Siyaset bu, AKP yeni manevrelarla büyük başarılar yakalarsa, CHP daha önce yaptığı hatalara tekrardan düşerse hava aniden değişebilir. Siyaset hesap işi, iyi yapan kazanır.

Kurultayda sonuç ne olursa olsun kazanan CHP ve Türkiye olsun. Başka Türkiye yok, kıymetini bilelim.

“Hata yapmak insanlara vergidir, bunu başkalarının üstüne atmak politikadır.” (Bili Vaugheur)