64. Cannes Film Festivali’nde, Nuri Bilge Ceylan’ın “Bir Zamanlar Anadolu’da” filminin aldığı Jüri Büyük Ödülü, gerek festival izleyicileri, gerekse eleştirmenlerin farklı tepkileriyle karşılaştı. Filmi, bir başyapıt olarak görenler, hatta Altın Palmiye’yi hak ettiğini düşünenler olduğu gibi, beklentileri karşılamayan bir film olduğunu savunanlar da var.

Dünkü Le Monde’da çıkan Jean-Luc Douin’in eleştirisi, filmi “büyük bir yapıt” olarak nitelendirerek, Dostoyevski’nin romanesk yoğunluğuna sahip olduğunu, farklı türleri (realist, trajik, komik) mükemmel bir senteze kavuşturduğunu söylüyor. Filmin, Raymond Depardon’un, Frederick Wiseman’ın belgesellerindeki polisiye öykülerin, Romen yönetmen Cristi Piu’nun İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen “Dante Lazerescu’nun Ölümü”ndeki hastane sahnelerinin gerçekçiliğine sahip olduğunu belirten eleştirmen, Ceylan’ı Türklerin ‘Simenon’u olarak nitelendirmekle kalmıyor, görüntülerin mükemmelliğini La Tour ve Vermeer’in tablolarıyla kıyaslıyor.

Le Figaro, “Cannes’da ödüllere abone olmuş” diye nitelendirdiği Ceylan hakkında “Prozac altında bir Navarro” ifadesini kullanmış. Liberation’da Philippe Azoury, “Anadolu’da Otopsi” başlıklı eleştirisinde, iki saat otuz yedi dakikalık filmin yoruculuğundan söz ederek, otopsi sahnesine yansıyan ‘Anadolu’nun yazgısı’ metaforunu abartılı bulduğunu belirtiyor.

‘Zor bir filmdi’

Ödül töreninin hemen ardından festival sarayında gerçekleşen basın toplantısında konuşan Nuri Bilge Ceylan, “Çok memnunun, benim için sürpriz oldu. Çünkü zor bir filmdi” dedi. Ceylan, “Jürinin ve izleyicinin filminizi anlamakta zorlanacağını mı düşünüyorsunuz?” sorusunu, “Her şeyi anlamak şart değil. Hayattaki gibi, kendinizi filme bırakırsanız, geriye mutlak bir şeyler kalır” diye cevapladı.

“Bu filmimin önceki filmlerimden daha zengin olduğunu düşünüyorum” diyen Ceylan, “Gerçek bir öyküden yola çıktık. Ercan Kesal o kasabada 7 yıl doktorluk yapmış. Yörenin insanlarını çok iyi tanıyor. Filmlerimde hiçbir kahramanı ötekileştirmek istemem. Kahramanlarım, iyi ve kötü yanlarını birlikte taşıyor” diye konuştu.

Ceylan’ın filmi belli ki daha çok tartışılacak. Hiç kuşkusuz, sinemamızın dünya sinema gündemindeki yerini korumasına yol açacak bu tartışmalar.

Vecdi Sayar / Milliyet