20 Ekim Cuma günü Aydınlı muhtarlarla Kuşadası’nda bir araya gelen Kemal Kılıçdaroğlu “Çerçioğlu 2019'da BŞB adayımızdır” dedi.

2014 seçimlerine iki yıl kala da belediye hizmet binası açılışı için Aydın’a geldiğinde de o böyle Çerçioğlu’nun adaylığını ilan etmişti.(24.06.2012)

Tarih tekerrür etmiş oldu.

Kılıçdaroğlu Seyit Torun’un açıkladığı, belediyelerin mali durumu, hizmet memnuniyeti, seçim vaatleri ve gerçekleşme oranları ile birlikte diğer kriterleri yerine getirdiğine kanaat getirmiş ya da diğer başkanlardan ayrı tutmuş olacak ki, onun örgüt ve hizmet kantarına çıkmasına gerek duymadı.

Çerçioğlu böylece birinci etabı geçmiş oldu. Sırada 2019’daki millet kantarı var.

Vakti, zamanı gelince o kantara çıktığında kendine öfkeli Söke merkezli “asabi seçmen” tepkilerini hangi yönde gösterir, 2007’deki “isyan” tekrarlanır mı bu günden kestirmek güç.

Ama yiğidi öldür hakkını da ver demişler. Bu bir başarıdır.

Daha seçime yaklaşık bir buçuk yıl varken böyle Genel Başkana adaylığını açıklatmak her belediye başkanının harcı değildir.

Hayırlı olsun.

Peki, CHP cephesinde bunlar olurken AK Partililer ne yapıyor?

“Reis” yukarıda 2019 için çırpınadursun:

-Ağabeyleri “memleketim” dediği Denizli’yi mekân tutmuş vaziyette…

-Bir kısmı “Benim ahlaksızımın her şey hakkıdır, üzerine toz kondurtmam”, savunmasıyla meşgul…

-Bir kısmı “sen koltukta fazla oturdun, kalk da biraz ben oturayım” savaşı içersinde…

-Bir kısmı fırsattan istifade selden kütük kapma telaşında…

-Bir kısmı da il başkanı olma sevdasına tutulmuş, “bu başkanlık bana yar olmayacaksa kimseye yar olmasın” histerisiyle parti genel merkezine dört koldan rakipleri karalayan mektup postalatmakla meşgul.

Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş’ın bu şekil ispiyon ve tezvir sağanağından kafası atmış olacak ki, sonunda patladı.

“(..)Birilerini karalayarak onların yerine geçmek hem insanlık dışıdır hem İslam dışıdır.

Bizim inancımız bunların hepsini reddeder. Doğru gayretlerle doğru çabalarla bu gayret içinde olanların hepsine saygı duyarım.

(..)Karalama kampanyasıyla bu işlerin önünü kirletmeye çalışanlar veya birilerini karalamak suretiyle onun yerine ben nasıl geçerim veya bir yakınımı geçiririm hesabını yapanları da gerçekten kınamak istiyorum.

Çünkü bu insanlık dışı bir şeydir. Doğru olmayan bilgileri doğruymuş gibi kamuoyunda sosyal medyada paylaşmak hele hele AK Parti tabanına ve mensuplarına yakışmayan bir şeydir”.

Bunları şiddetle reddetmek istiyorum.”

Mustafa Ataş bunları söylemiş ama ne çare…

Basra harap olduktan sonra…

Daha hala CHP emekçi partisidir, diyen bir kadın var mı acaba?

Günümüz toplum şartlarında kadının görevi çocuk yetiştirmek, mutfağı idare etmekle sınırlı değil o da erkek gibi ailenin geçim yüküne de ortaktır.

Dün tasarruf toplumuyduk kadın ailenin birikim yapmasına yardım için çalışıyordu bu gün tüketim toplumuyuz o artan ihtiyaçları karşılamak için çalışmak zorunda.

Dün tarımda, bağ bahçe işinde çalışan kadın günümüzde özel sektörde ya da devlette çalışıyor. Buna imkân bulamayan da çocuk bakıcılığı, yaşlı bakıcılığı, ev temizliği gibi hizmet sektöründe hizmet üretiyor.

Ticarete yatkın ve azimli olanlar ise ya kendi imkânlarıyla ya da devletten aldıkları mikro kredilerle işyerleri açıyor. Bu gün kasaplık yapan kadınlarımız var.

Yaşı ve durumu esnaflığa müsait olmayanlar ise ailelerine desteklerini serbest zamanlarında ürettikleri gıda ürünlerini, el işlerini, takı tasarımlarını pazarlamakla sürdürüyorlar.

Ancak bu insanların mallarını sergileyebilecekleri ne bir çarşıları ne de bir pazaryerleri var.

Bu işi ya soğuğa sıcağa korunaksız cadde ve sokaklara sergi açarak ya da ev arasında yapıyorlar.

Güya dokuz yıldır Aydın emekçi bir parti iddiasındaki CHP hem de sosyal belediyecilik yaptığını iddia eden bir kadın tarafından yönetiliyor.

İstese BŞB de Efeler Belediyesi de buna kolayca hem de masrafsız bir şekilde çözüm üretebilir.

Mesela kentin birkaç semtinde hatta parklarda bu tür satış yerleri kurulabilir. Kemer ve Fatih Kapalı Pazaryerleri pazar kurulan günler dışında bu insanlara tahsis edilebilir.

Gümrükönü Hanı’nın yarım kalan restorasyonu tamamlanarak bu iş için kullanılabilir.

Buralarda “el emeği pazarının” kurulacağı Kavaklı ve Çakırbeyli köylü pazarlarında olduğu gibi günü ve saatiyle halka duyurulabilir.

Sosyal belediyecilik öyle eli kolu tutanlara bile seçim rüşveti kabilinden gıda paketi dağıtmak değildir.

Onursuzluğa direnen, kocasının eline bakmak istemeyen onun için de kendi kazancıyla geçimlerini sağlamaya çalışan kadınların yanında ve destekçisi olduğunu icraatlarıyla göstermektir.

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA