Müzik dünyasının usta ismi Cengiz Kurtoğlu; hem müzik kariyeri, hem de Türkiye'deki gelişmelerle ilgili GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalar yaptı.

FETÖ ile mücadelede hükümetin çok başarılı olduğunu söyleyen ünlü sanatçı; tek tip kıyafet uygulamasına da değindi.

Kurtoğlu, bu uygulamayı çok doğru bulduğunu söyleyerek "Az bile, ayaklarına zincir de vurulmalı" dedi...

Zorluklarla geçen bir çocukluk yaşamışsınız... Küçük yaşlarınızdan itibaren büyük mücadeleler vererek bugünlere geldiniz. Yaşadıklarınız sizde nasıl bir iz bıraktı?

Gerçekten zor bir çocukluk geçirdim. Parçalanmış bir ailenin çocuğuydum. Üvey anne ile, filmlerdeki gibi dayaklar ve soğuklar içinde büyüdüm. Üvey annem, bana ne kadar eziyet etmiş olursa olsun; rahmetli babamdan sonra da ona maddi olarak hep sahip çıktım. Annem; beni ve üç kardeşimi çok küçükken bırakıp gitti.

Bizi bıraktığında 4 yaşındaydım. 60 yaşıma yaklaştım ama annemin gidişi hâlâ gözümün önünde. 19 yaşıma kadar da annemi görmedim. Annemin gidişi beni hâlâ etkiler çünkü bende çok derin izler bıraktı. Hem mesleğim, hem de ailemi devam ettirmek için çok emek verdim. Kardeşlerime çok düşkünüm.

Ben hangi standartta yaşıyorsam onlar da aynı şekilde yaşıyor. Ailenin yaş olarak en büyüğü olmasam da, çalışma hayatına girdiğim günden itibaren, elim hep kardeşlerimin üzerinde oldu. Erken yaşta evlendiğim için, eşim Fadime de onlarla yıllarca ilgilendi. Halkıma beni böyle bir noktaya getirdikleri için binlerce kez teşekkür ederim.

GERÇEK SANATÇI PLAYBACK YAPMAZ

Yeşilçam filmlerindeki gibi başlamış müzik serüveniniz... Müzik piyasasına girebilmek için Artvin'den İstanbul'a gelmişsiniz. Bana göre büyük bir cesaret sizinki...

Artvin'de abimle bir grup kurmuştuk. Cem Karaca'nın, Ersan Dadaşlar'ın şarkılarını söylüyorduk. Ferdi Özbeğen'in de şarkılarına belli bir yaştan sonra ilgi göstermeye başladım. İstanbul'a da müzik sektörüne girebilmek için iki defa geldim.

İlkinde babamın da arkadaşı olan Yaşar Kekava ile görüştüm ama bir sonuç alamayınca Artvin'e geri döndüm. Sigortam olsun diye Artvin'de güvenlik görevlisi olarak çalıştım ama sonra İstanbul'a tekrar geldim. Bu sefer İstanbul'un şaşası, büyüklüğü korkuttu beni.

Tam dönmeyi düşünürken Mecidiyeköy'deki bir kasetçide amatör olarak doldurduğum kaset, tesadüfen Şahin Özer'in önüne gelmiş. Daha sonra da Şahin Abi benimle çalışmak istediğini söyledi ve müzik maceram başlamış oldu. Benim müzikteki dönüm noktam Şahin Özer'dir.

İlk albümüm o kadar çok sattı ki yolda yürüyemez olmuştum ama hayatımda hiçbir zaman bu mesleğin artistliğini yapmadım. Ferda Anıl Yarkın, Aşkın Tuna gibi birçok değerli isimle çalıştım. Şarkılara kendi yaşam hikayemle, nefesimle farklılık kattım.

GÜNAYDIN'ın yılbaşı partisinde sahneye çıktınız, canlı performansınız büyük alkış aldı. Ancak müzik dünyasında birçok şarkıcı sahnede playback yapıyor. Siz bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?

GÜNAYDIN'ın gecesi gerçekten çok güzeldi. SABAH gazetesine emek veren arkadaşlarımla birlikte güzel vakit geçirmek, eğlenmek için sahneye çıktım. Üç-dört şarkı okudum o gece.

Çok fazla sanatçı vardı benden sonra sahneye çıkacak olan, yoksa sabaha kadar inmezdim. Sevgili Sinan Özedincik başta olmak üzere böyle güzel bir gece düzenledikleri için ekibe bir kez daha teşekkür ederim. Beni GÜNAYDIN'ın yılbaşı partisinde de izlediğin gibi sahnede her zaman şarkılarımı canlı okurum. Canlı okumazsam mahvolurum zaten. Ama ne yazık ki playback okuyan isimler var.

Sahnede playback okuyanların dinleyicileri kandırdığını düşünüyorum. Her şeyden öte müzikseverlere büyük ayıp ettiklerini düşünüyorum. Canlı okumadıktan sonra ben evde o sanatçıyı CD'den de dinlerim. Niye o zaman sahne aldığı yere gideyim ki? Gerçek sanatçı sahnede playback yapmaz.

FETÖCÜLERİN AYAĞINA ZİNCİR VURULMALI

Çocuklarınız da sizin gibi müzisyen. Beraber bir albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?

Aile benim için çok önemli. Biz birbirimize çok bağlı bir aileyiz. Bugünlere gelmemde eşimin emeği çok büyük. Gece çalıştığım için eve çok geç geliyordum ama eşim ben gelmeden uyumazdı. Gelene kadar beni bekledi yıllarca.

Çok şanslıyım böyle bir hayat arkadaşım olduğu için. Çocuklarımla da küçük yaşlarından itibaren çok özel bir ilişkimiz oldu. Ben aslında onların müzisyen olmasını hiç istemedim ama müziğe çok yetenekleri var. Orçun, konservatuvar mezunu. Aydın da müzisyenlik yapıyor. İkisi de çok başarılı çalışmalara imza atıyor.

2017 hem dünya, hem de Türkiye için zor bir yıldı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz geride bıraktığımız yılı?

Dünya için çok sancılı bir yılı geride bıraktık. Bölgede savaş ve kaosun olduğu bir yıldı. Böyle zor bir yılda, başımızda Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi bir lider olduğu için çok şanslıyız. Ben her zaman böyle bir liderimiz olduğu için Allah'a şükrediyorum.

Erdoğan'ın irade olarak devletimizin, milletimizin ve cumhuriyetimizin başındaki başarısını alkışlıyorum. Türkiye, geçmişe göre çok büyük ilerleme kaydetti her açıdan. Örneğin, abim Artvin'de yoğun bakımda yatıyor bir süredir. Hastanelerin son durumunu daha yakından görebilme olanağım oldu.

Sağlık alanında ülkemiz çok gelişti. Eskiden kuyruklar olurdu. Şimdi devlet hastaneleri, özel hastaneler gibi hem bakımlı, hem de hastalarla çok ilgileniyorlar. Havada ambülans helikopterler geziyor. Sağlık dışında terörle mücadele konusunda da çok yol aldık. FETÖ gibi devlet düşmanlarına karşı çok başarılı bir mücadele yürütüyoruz. FETÖ'cüler devletimizi yıkmak istedi, vatan hainleri halkın üstüne kurşun yağdırdı. Bir de utanmadan mahkemeye takım elbise, kravat takıp çıkıyorlar. Son KHK'da çıkan tek tip kıyafet uygulamasını çok doğru buluyorum.

FETÖ'cüleri tek tip kıyafetle yargılamak az bile; ayaklarına zincir de vurulmalı. 250 insanımızı öldürdü bu teröristler. Uluslararası alanda da ülkemiz çok güçlendi. Türkiye olarak Filistin halkının haklarını her yerde koruyoruz. Bakın; Amerika ile vize krizi de çözüldü. Gerçi Amerika'nın başında Trump gibi dengesiz bir adam olduğu müddetçe Amerika'nın başı sorundan kurtulamayacak gibi görünüyor.

TARKAN DAHİL ÇOĞU ŞARKICI ARABESK MÜZİK YAPIYOR

Arabesk ilk çıktığı günden itibaren belli çevrelerin eleştirilerine maruz kaldı, dışlandı, gecekondu müziği yakıştırmaları yapıldı. Arabeskin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Arabesk bir direniştir, bir hikayeyi paylaşmaktır. Arabesk şarkıların sözlerinin çoğu hayatın gerçeklerini anlatıyor. Bir Orhan Gencebay, bir Ferdi Tayfur, bir Müslüm Gürses'in sesine ve müziğine kim laf edebilir? Albümleri milyonlar sattı bu sanatçıların.

Bilgi ve birikim açısından müziğimize katkıları çok. Müziğe ilk girdiğim dönemde arabesk müziği küçümsüyorlardı ama artık bu kalmadı. Şimdi gidin en sosyetik semtlere, arabesk geceleri düzenleniyor. Teknoloji de geliştiği için, arabesk şarkılar artık daha zengin bir formda yapılıyor. Bu açıdan arabeskte müzikal kalite de çok arttı.

Müzik piyasasına bakın; Tarkan da dahil olmak üzere herkes arabesk müzik yapıyor. Hepsinin şarkılarında arabesk tınılar var. Eskiden arabesk televizyonda da daha azdı, şimdi çok daha fazla yer veriliyor. Arabesk müziğin geldiği noktayı çok iyi buluyorum.

KARDEŞÇE YAŞAYACAĞIMIZ BİR YIL OLSUN

2018 yılı için ne mesaj vermek istersiniz?

Aileleriyle herkesin sağlıklı ve huzurlu bir yıl geçirmesini dilerim. Ülke olarak birlik ve beraberlik için kardeşçe yaşayacağımız bir yıl olsun. Hem dünyaya, hem bölgemize huzur ve barış gelmesini temenni ediyorum.

GÜNÜMÜZÜN MÜZİK DÜNYASINDA REKABET BEL ALTINA İNDİ

Müziğe ilk girdiğiniz yıllarda büyük rekabet vardı. Bu rekabet sizi nasıl etkiledi?

Rekabet bizim zamanımızda bugünkü gibi değildi. Karşılıklı saygı ve sevgi vardı aramızda.

Biz arkadaştık her şeyden önce. Herkesin kendi kitlesi vardı, yarışmazdık bugünküler gibi kendi aramızda. Birbirimizin sahne aldığı yerlere gidip birbirimizi saygı ve sevgi çerçevesinde dinlerdik. Günümüz müzik dünyasında rekabet bel atına indi.

Çok kötü bir resim veriyorlar halka. Böyle rekabet edenler şunun farkında değil mi; halk sizi yukarı çıkardığı gibi, yere indirmesini de bilir. Kimse 'Ben oldum' deyip artistlik yapmasın. Müzisyenler birbirlerine saygı ile yaklaşmalı. Bunu yapmazlarsa kalıcı olmaları mümkün değil.

POPÇULARIN ÇOĞU BİRBİRİNE BENZİYOR

Yeni jenerasyonda beğendiğiniz isimler var mı?

Yeni jenerasyonda popüler müzik yapan şarkıcıların çoğu birbirine benziyor. Hem görünüşleri, hem müzikleri, hem de sesleri birbirine çok yakın; onları ayırt edemediğim zamanlar oluyor.

Bir Tarkan, bir Kenan Doğulu; hem ses, hem müzikalite açısından çok özeller. Müzik piyasasına her yıl yüzlerce isim giriyor. Bunların yarısı zaten sabun köpüğü gibi kayboluyor.

Geriye kalanların da bir kısmı başarılı oluyor. Oğlum diye söylemiyorum ama Aydın Kurtoğlu'nu da gençler arasında hem ses, hem de müzik bilgisi açısından ayrı bir yerde tutuyorum. Aydın'ın daha önünde uzun bir yolu var ama çalışkanlığıyla, yeteneğiyle müzikte çok iyi yerlere geleceğini düşünüyorum.

TUBA KALÇIK/SABAH