Demirköy Orman İşletme Müdür Yardımcısı Erdinç Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 gündür Sislioba köyü ormanında çok sayıda çekirge gözlemlediklerini söyledi.

Kurt, ''Yaklaşık 4 dönüm ormanlık alanı istila eden çekirgeler, ağaçların yapraklarını yiyerek zarara yol açtı'' dedi.

Çekirgelerin verdiği zararın ağaçları öldürmediğini, sadece gelişimlerini engellediğini ifade eden Kurt, şunları kaydetti:
''Sekonder zararlı böceklerle kimyasal mücadele öngörülmüyor. Çekirgeler ağaçlara ciddi bir zarar vermeye başladığı takdirde kimyasal mücadele de başlayacaktır. 10 gündür çekirgeler gözetimimiz altında. Bölgemizde 2004 yılında Avcılar köyü çevresinde benzer zarar olmuş ancak yine kimyasal mücadeleye gerek duyulmamış. Çekirge popülasyonunun azalmasıyla ekosistem normale döndü. Şu ana kadar bölgemizde ciddi bir zarar yok, olduğu takdirde mücadelemiz başlayacaktır.''

Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Ünal da Sislioba'da ormanlık alandaki çekirgelerin türünün ''isophya speciosa'' olduğunu bildirdi.

Demirköy ve civarında daha önce çekirgelere yönelik çalışmalar yaptığını belirten Doç. Dr. Ünal, ''Daha önce de gerek bu cins içerisinde bulunan gerekse isophya cinsinin yer aldığı phaneropterinae alt familyasına bağlı diğer türler Türkiye'de çeşitli bölgelerde salgınlara neden olmuşlardır. Ancak bu grubun üyeleri genellikle lokal alanlara dağıldıklarından zararları da lokal düzeyde kalmıştır'' dedi.

Bu aşırı çoğalmanın sebebinin bir önceki sene dişi bireyler tarafından bırakılan yumurtaların ve yumurtalardan çıkan bireylerin büyük oranda zarar görmeden gelişme şansı bulmaları ve erginleşmeleri olduğunu ifade eden Ünal, şunları kaydetti:

''Tabiatta doğal bir popülasyon kontrolü bulunmaktadır. Ancak bazı yıllarda iklim şartları ve diğer faktörler o tür için o kadar optimum geçer ki yumurtadan ergine ulaşan birey sayısı normalden çok daha fazla olabilir. Bunun sonucunda da epidemi oluşturarak bulundukları bölgede zararlara yol açarlar. Büyük olasılıkla bu bölgedeki salgının nedeni budur. Bu grupta yer alan çekirgeler, bulundukları bölgeye, yer aldıkları yamacın bakısına, rüzgar, sıcaklık gibi iklimsel şartlara göre değişmekle birlikte nisan ve mayıs aylarında yumurtadan çıkarlar ve mayıs-haziran gibi ergin hale gelirler. Hem erginleşmemiş dönemlerinde hem de erginleştikten sonra bitkileri yiyerek beslenirler. Erginleştikten sonra birkaç hafta içinde çiftleşip yumurta bırakan dişiler haziran ayının sonu ile temmuz ayında ölürler. Epidemi halindeyken en zararlı oldukları dönem, aynı zamanda erginleştikleri ve en çok besin tükettikleri mayısın sonu ile hazirandır. Türlerin popülasyon yoğunluğunda bu tip dalgalanmalar her zaman olabilir ve bu durum ekosistemlerin işleyişinin doğal bir parçasıdır.''