Türkiye'nin, 1956 Melbourne ve 1960 Roma Olimpiyat Oyunları öncesinde elde ettiği takım başarısını, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları öncesinde İstanbul'da yeniden sergilediğini kaydeden Çeker, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 
''Sidney Olimpiyat Oyunları öncesinde 1997 yılında Wrocklaw'da kazanılan takım ikinciliği ve1998 yılında Gavle'de kazanılan takım üçüncülüğünden sonra 1999 yılında Türkiye takım sıralamasına girememiştir. Yine, 2006 yılında takım sıralamasında dünya birincisi olan Türkiye, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'nın öncesinde 2007 yılında takım sıralamasına bile girememiştir. Aynı şekilde 2009 yılında Herning'de elde ettiğimiz dünya birinciliği de Pekin Olimpiyat Oyunları'nın sonrasına denk gelmektedir.'' 
 
Bekir Çeker, tüm dünya güreşi için olimpiyat oyunları en önemli spor organizasyonu olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: 
 
''Dünya Şampiyonaları, olimpiyat öncesi yıl hariç, ikincil hedef olarak düşünülmektedir. Olimpik başarıyı hedefleyen sporcular olimpiyat oyunlarının düzenlendiği yılda Avrupa Şampiyonalarına bile katılmamaktadır. Çünkü sporcularının geliştirdiği yeni teknik ve taktiklerin deşifre olması, onların rakiplerine karşı dezavantajlı duruma düşmelerine yol açacaktır. Sporda gelişmiş ülkeler, olimpiyat oyunlarını hedefleyen 4 yıllık antrenman sikluslarını kullanmaktadırlar. Bu siklusun üçüncü yılı, olimpiyat vizesi alınan yıldır. Bu yönüyle elde edilen son başarı, geçmiş dünya birinciliklerinden daha önemli bir başarıdır. Türkiye, 1960 Roma'dan beri ilk defa olimpiyat oyunlarından sonraki üçüncü yılda takım sıralamasına girmiştir. Neresinden bakarsanız bakın İstanbul 2011'de grekoromen takımının elde ettiği takım ikinciliği, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları için ülkemize umut vermektedir.''