Piyasa analisti eski maliye müfettişlerinden Dr. Hamit Bozkurt, Türkiye'deki cari açığın yabancıların tasarruflarını tüketim olarak kullanmaktan başka bir şey olmadığını ileri sürdü.
Piyasa analisti eski maliye müfettişlerinden Dr. Hamit Bozkurt, Türkiye"deki cari açığın yabancıların tasarruflarını tüketim olarak kullanmaktan başka bir şey olmadığını ileri sürdü. Dr. Bozkurt, cari açığın Türkiye"de tasarruf yapmayı önlediğini de belirtti.

Dr. Hamit Bozkurt ekonomi portalı Bigpara"da yayınlanan “Türkiye"de şimdiki haliyle cari açık – tasarruf ilişkisi” başlıklı yazısında yüksek faiz ve tüketim ilişkisini yorumladı. AS Haber Ajansı"nın (asha) bildirdiğine göre, Dr. Bozkurt, yüksek faizle çekilen yabancı tasarrufların ucuz ithalatla tüketime dönüştürülmesinin cari açığı yükselttiğini ve büyümeyi yavaşlattığını, ülkenin uygulanan söz konusu politika sebebiyle tasarruftan uzaklaştığını ileri sürdü.

“İthalat, ihracata yarar savı yanlış”

Son dönemde dolar bazında nominal sermaye malı ithalatının arttığını, düşük kur sebebiyle bunun ihracata olumlu yansıyacağı savının yanlış olduğunun altını çizen Dr. Bozkurt, Türkiye"de sermaye malı ithalatının euro bazlı ya da dolara karşı euro paralelinde hareket eden paralarla yapıldığına dikkat çekti. Dr. Bozkurt, dünya metal fiyatları artışı etkisiyle yatırım malı fiyatlarındaki euro olarak artışı ve üstüne ilaveten dolara karşı bu paraların parite yükselmesini hesaba katıp söz konusu etkilerden arındırıldığında o artışın miktar olarak değil dolar cinsinden nominal artış olduğunun görüleceğine vurgu yaptı.

Dr. Bozkurt, “Halbuki faydalı olan seçenek bunların dışındadır. O da ithalatı, yüksek faiz-baskılı düşük kur ile aşırı ucuz hale getirmeyip, böylece cari açık yoluyla ürettiğinden çok tüketeceğine tasarrufları artırmak gerekir” dedi. asha'nın haberine göre Dr. Hamit Bozkurt, tasarruflarla da yatırım malı ithalatının dengeli bir şekilde yapılarak ihracata yönlendirilmesinin cari açık konusunda önemli bir adım olacağını belirtti.

“Çocuklarımızın istikbalini yiyoruz”

Türkiye"de cari açığın yabancıların tasarruflarını yine yabancıların mallarına harcayarak alınan dövizleri yeniden dışarıya vermek olduğunu vurgulayan Dr. Bozkurt, “Cari açık tüketim nitelikli olduğu zaman ülke yabancıların tasarrufunu kullanarak ürettiğinden çok tüketiyor anlamına gelir. Yani iç tasarrufları azaltan negatif tasarruftur. Zaten tüketim esaslı cari açık için harcanan para, ülke için üretmeden tüketmek ve de yabancıların tasarrufu olduğu için ülke gelirini azaltmaktadır. Bu ise çocuklarımızın gelecekteki hisselerini yemekten başka manaya gelmez” dedi.

Cari açığı her zaman büyümenin ve yatırımların sonucu olarak göstermenin de yanlış olduğuna değinen Dr. Hamit Bozkurt, “Son iki yıldır büyüme küçülüyor cari açık artıyor. Yani yatırım oranı küçülürken cari açık büyüyor. Yatırımlar büyüdüğü için cari açık büyümüş olsaydı büyüme hızımız küçülmezdi. Bu da son iki yıldır dışarıdan sağlanan tasarrufların nette tüketime giden harcamalara sarf edildiğini, boğazımıza geçirdiğimizi göstermektedir” değerlendirmesini yaptı.

“Yabancıların tasarruflarını tüketime harcıyoruz”

Üretmeden ucuz ithalat ile tüketimin gelirden daha fazla arttırıldığında hem tasarruf azalmasına hem de cari açık artışına sebep olduğuna işaret eden Dr. Bozkurt, cari açıktaki artışın üretimden, yatırımdan değil tüketimden kaynaklandığını öne sürdü. asha"nın haberine göre Dr. Hamit Bozkurt makalesinde şunları belirtti:

“Ucuz ithalat yoluyla cari açığı körükleyen önemli faktörlerden biri yüksek faiz –düşük kur politikasıdır. Yüksek faiz –düşük kur politikasının ucuz ithalat tüketimini, borçlanarak üretmeden tüketmeyi teşvik ettiğini, iç tasarrufları daha da azalttığını, bu arada ucuz ithalatın dahili üretimi de boğarak milli gelir artışını da ters yönde etkileyerek tasarruf açığını iki yönden giderek büyüten, kendi kendini besleyen olumsuz bir sürece dönüştüğünü göz ardı etmemek gerekir.”

“İthalatın 30 milyarı amortismana gidiyor”

Türkiye"deki ithalatın yüzde 80"inden fazlasının hammadde yarı mamul ve tüketim malı olduğunu belirten Dr. Bozkurt, “İthalatın 30 milyar doları yatırım malıdır ki bu da yıllardır birikmiş yatırım teçhizatının aşınma payını, yani yenilenmesini bile karşılamaz. Aşınma payı yani amortismanda net yatırımın hesaplanmasında brüt yatırımdan düşülmesi gerektiği, tüketim malları üretimine sarf edilen bir girdi olduğu hatırlanmalıdır. Neticede bizim cari açık mevcut haliyle yabancıların tasarruflarının Türkiye"de yatırıma dönüştürülmesi değildir, net yatırım yaratmamaktadır” dedi.

Dr. Bozkurt, şu anda oluşan cari açığın denildiği gibi tasarrufların yatırıma dönüştürülmesi şeklinde olsaydı biriken bu yatırımların üretime geçmesiyle Asya ve Avrupa ülkeleri gibi cari açığın kapatılmış olması gerektiğini dile getirdi.

haber 7