Köksal olay günü, baldızlarının silah sesleri sonrası kaçmaya çalıştıklarını ancak başaramadıklarını soğukkanlılıkla ifade etti

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde aynı aileden 6 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Şafak Köksal, ifadesinde, ormanda mantar topladığı sırada kamyonetiyle bölgeden geçen kayınpederinin araçtan kendisine ateş etmesi sonucu av tüfeğiyle araca rastgele ateş açtığını iddia etti. Eşi Ayşe Köksal (22), kayınpederi Hüseyin (45), kayınvalidesi Havva (45), baldızları İlknur (26) ve Zülfiye (24) ile kayınbiraderi Aydın Köroğlu'nu (20) öldüren Şafak Köksal (22), ifadesinde, olay günü saat 16.00'ya kadar evde oturduğunu, daha sonra evin ikinci katına çıkıp babasına ait otomatik av tüfeğiyle içerisinde çok sayıda fişek bulunan fişekliği aldığını belirtti.

"ÖNCE KAYINPEDERİM ATEŞ ETTİ"

Köksal, şunları kaydetti: 'Kurtköy köyü Namazlık mevkisine mantar toplamaya gittim. Yaklaşık 2 saat mantar aradım. Bir miktar mantar buldum, bu mantarları alarak stabilize yoldan köye doğru elimde av tüfeği ve belimde ruhsatsız 7,65 milimetre çapında tabancayla yürümeye başladım. Saat 17.00 sıralarında Namazlık mevkiinde kesilmiş ağaç kütüklerinin bulunduğu yerde keskin bir viraj vardı. Buraya geldiğimde bir araç sesi duydum, 5-10 saniye sonra aşağıdan yukarıya doğru Hüseyin Köroğlu, eşi Havva ile kızları İlknur ve Zülfiye'nin bulunduğu kamyonetin geldiğini gördüm. Onlar da beni gördü. Hüseyin Köroğlu'nun sol elinde camdan çıkarılmış tabanca fark ettim. Tabancayı görünce 3-5 metre koştum, arkamdan 4-5 el silah atıldı ama bana isabet etmedi. Odunların arkasına kendimi atarak otomatik av tüfeğiyle arabaya doğru rastgele ateş etmeye başladım.'

KAÇMAYA ÇALIŞTILAR AMA BAŞARAMADILAR

Ateş ettikten sonra kamyonetin sağ kapısından baldızları İlknur ve Zülfiye'nin düştüğünü ifade eden Köksal, şöyle devam etti: 'Hüseyin ve Havva Köroğlu, arabayla ormana giden yola doğru kaçmaya çalışıyordu. Boşalan tüfeğimi tekrar doldurdum ve aracın önüne geçerek tekrar ateş etmeye başladım. Araç 30-40 metre gittikten sonra kendi kendine durdu. Araca gittiğimde Hüseyin ve Havva Köroğlu'nun ölmüş olduğunu gördüm. Debriyajın yanında gördüğüm bir adet markasını hatırlayamadığım 9 milimetre çapındaki tabancayı alarak yaya olarak uzaklaştım.

"ÇOK PİŞMANIM"

Daha sonra eş ve çocuğumun bulunduğu eve gittim. Beni görünce kapıyı açmadılar. Ben de camı kırdım. Kırılan camlardan elimi sokarak evin giriş kapısını açtım. Çocuğumu alıp evime doğru ilerlerken babamı aradım. Beni ve silahları alarak karakola getirdiler. Bir anlık sinir krizi ve öfke neticesinde suçu işledim, çok pişmanım herkesten özür diliyorum.'

Yenişafak