Anne olmak güzel, ev dışında çalışan kadın olmak, kadının çalışma hayatında yer alması da çok güzel. Fakat hem annelik hem ev dışında çalışma rolü bir araya geldiğinde annelerde, anne adaylarında, anne olmayı düşünenlerde bir takım kaygılar görülebiliyor. Çalışan anneler sıklıkla;  Çalışmaya başlamam çocuğum için bir kayıp mı?; Çocuğumun en güzel zamanlarını kaçırır mıyım?;  Çocuğum bakıcıdan yanlış davranışlar kazanır mı?; Çocuğuma yeterince vakit ayıramadığıma göre ben kötü bir anneyim, ya da oğlum/kızım işe giderken hep ağlıyor acaba işi bıraksam mı? gibi endişeler taşıyorlar. Çalışan bir anne olarak hassas bir konu olduğunu ve süreci nasıl yöneteceğimi bilsem de bazen zorlandığımı itiraf etmeliyim. Gelin bu konudaki sorularınızı birlikte yanıtlayalım.

Annenin çalışıyor olması çocuğun gelişimi için bir kayıp mı?

                Yeni doğan bir bebek nasıl bir ailede, nasıl bir kültürde dünyaya geldiyse zaman içinde o düzene alışıyor.  Bu açıdan baktığımızda çocuğun doğduğu ailede annenin çalışıyor ve kendi ayakları üzerinde duruyor olması; annenin kendi yaşam alanını oluşturmuş ve kendine yatırım yapıyor olması aslında çocuklar için çok değerli bir rol model oluşturuyor. Burada söyleyebileceğim en önemli şey; çocuğun gelişimi için önemli olan annenin çalışıp çalışmaması değil anneyle kurduğu sağlıklı ilişkidir. Eğer çalıştığınız halde evde olduğunuz o sınırlı zamanlarda çocuğunuzla kaliteli vakit geçirebiliyorsanız, sevginizi ilginizi gerçekten olduğu gibi hissettirebiliyorsanız çocuğunuz sürece alıştıktan sonra annesi çalışan mutlu bir çocuk olarak büyüyecektir. Diğer taraftan çalışmak isteyen, ancak çocuğu olduktan sonra evde kalmak zorunda hisseden, işten ayrılmış bir anne düşünün. Eğer bu anne evdeyken aklı işte ve hayallerinde olacaksa, çocuğuyla da yeterince keyifle ilgilenemeyecek stresi bir şekilde çocuğa yansıyacaktır. Sonuç olarak; çalışmak isterken evde olan mutsuz bir anne yerine çalışan mutlu bir anne çocuğuyla daha sağlıklı ve sevgi bir dolu ilişki kurabilir diyebiliriz.

İşe ne zaman dönmeliyim?

                İlk 6-12 ay mümkünse bebeğin yanında kalabilmek, sağlıklı ve sakin bir ilişki kurabilmek adına önemli. Ancak ekonomik şartlar ve iş yeri şartları gereği annelerin daha erken işe başlaması gerekebiliyor. Her durumda süreç sağlıklı bir şekilde yönetilebilir.

İşe dönerken neye dikkat etmeliyim? Nasıl alıştırabilirim?

                İşe başlayacağınızı, işe başladığınız gün söyleyerek çocuğun hayatından bir anda uzun süreli çıkmak, çocuğunuzda kaygı yaratır. Bu nedenle mümkünse bir ay önceden hazırlığa başlamak gerekir. Hazırlık sürecinin ilk bir haftasında bakıcı, anneanne, babaanne çocuğa kim bakacaksa eve davet etmek ve yanınızda ilişki kurmalarını sağlamanız önemli. Siz henüz ortamdan ayrılmadan çocuğunuz, kendisine bakacak olan kişiyle güvenli bir ilişki kurmalı. Çocuğunuz kendisine bakacak olan kişiye alıştıktan sonra ayrılık sürecini basamaklandırmanız gerekir. İlk gün yarım saat, sonra 1,2,3,4 saat derken süreyi uzatarak evden ayrı kalmalısınız. Çocuğunuz böylece gitseniz de geri geleceğinize dair güven oluşturmuş olacak ayrıca bu ayrılık sürecinde de önceden alıştığı kişiyle kaldığı için keyifli olacaktır. Çocuğunuzdan ayrılırken dikkat etmeniz gereken en önemli şeylerden biri kaçarak gitmemek ve dürüst olmak.  Kaygınızı yansıtmadan” ben işe gidiyorum bir saat sonra geri döneceğim, bay bay oğlum/kızım seni seviyorum” diyerek gidebilmelisiniz.  Çocuğunuz ilk başta tepki gösterse bile, gidişleriniz ardından döndüğünüzü gördüğü için kısa sürede uyum sağlayacaktır.

Çocuğum, anne işe gitme sen, diye ağlıyor, gelirken oyuncak alsam yanlış mı olur?

                Her çocuğun uyum sürecinde tepkisi ve alışma süresi farklı olacaktır. Uyumu kolaylaştırmak için önceki kısımda bahsettiğim aşamalı ayrılmayı sağlamanız, çocuğunuzun birlikte kalacağı kişiye güvenmiş olması çok önemli. Uyum sağlaması 1-2 hafta sürebilir. Ancak ağlıyor diye her seferinde elinizde bir oyuncakla gelmeniz hem ağlamasını geçirmeyecek hem de oyuncaksız geldiğiniz günlerde daha fazla tepki göstermesine neden olacaktır. Diğer taraftan çalışmaya başladığınız ilk haftanın sonunda elinizde seveceği bir şeyle gelip sürpriz yapabilir, çalışarak kazandığınız parayla aldığınızı, tekrar para kazandığınızda yeni bir sürpriz yapabileceğinizi belirtebilirsiniz.

Hem ev, hem iş, hem çocuk! Sanırım yetişemiyorum.. Kötü bir anne miyim?

                Hayır! Her şeye tek başına yetişmeye çalışan o çok güçlü annelerden birisiniz. Sizi yoran şey her şeye yetişebilme ve aynı anda mükemmel bir anne olma çabası. Keşke olabilse ama tüm işlerin sorumluluğunu tek başınıza alarak yetişebilmeniz mümkün değil. Bu yetişme ve yetebilme çabası bir süre sonra tükenmişlik ve depresyonla sonuçlanabiliyor. Bu nedenle,“mükemmellik” kavramından “yeterince iyi” kavramına geçiş yapabilmek lazım. Peki nasıl ?

  • İlk önerim ev içinde rol paylaşımı yaparak, üzerinizdeki sorumluluğu azaltabilmeniz. Ev işlerini tek başınıza yapmaya çalışmak yerine eşinizden yardım istemeli, eşinizin yapabileceği işleri ona devretmelisiniz. Yine çocuklarınız büyükse, yapabilecek yaştaysa onlara da küçük sorumluluklar verebilirsiniz.
  • Çocuğunuzla ne kadar saati birlikte geçirdiğinizden çok, birlikte geçirdiğiniz anların ne kadar kaliteli olduğu önemli. Çok yoğun bir iş temponuz varsa, çalışma saatlerinizi düzenleme şansınız yoksa, akşam saatlerinde çocuğunuzla yapacağınız yarım saatlik bir etkinlik, oyun saati iki taraf içinde çok keyifli olacaktır.
  • Bebeğiniz varsa, uykusuz kaldıysanız, yemek yapamadıysanız yardım istemekten çekinmeyin. Elinizden geleni yapsanız da bir gün 24 saat ve bazı günler hiç oturmasanız da işlerin yetişmediğini görebilirsiniz. Kendinizi bu kadar yıpratmak yerine, yakın çevrenizde ailenizden birileri varsa ihtiyacınız olan konuda yardım isteyin. Yardım istemeniz sizi güçsüz göstermez, yalnızca sizin de insan olduğunuzu ve bazenyardıma ihtiyacınız olduğunu gösterir.
  • Haftasonu tatilinizin tamamını ev işlerine ya da çocuklarınıza ayırmaya çalışmayın. Eve ayırdığınız bir tam günün ardından kısa sürede eski haline geldiğini göreceksiniz ama bir sonraki tatilinize bir hafta olacak. O yüzden dinlenme zamanınızı da planlayın. Alışveriş ya da bakım ihtiyaçlarınızı karşılayacak kadar kendinize de zaman ayırın. Çocuğunuzla da hafta sonu rutini oluşturarak anne çocuk olarak parka gitmek, ailecek bir yere gitmek, çocuğunuzun sevdiği bir yere gitmek keyifli zaman dilimlerine dönüşebilir.
  • Eşinizle iş birliği yapın. Bugüne kadar oturup bir görev paylaşımı yapmadıysanız, sakin bir zamanda suçlamadan konuşun. İşlere yetişmekte zorlandığınızı, endişelerinizi anlatın. Ve birlikte süreci yönetmek üzere bir plan yapın.                Unutmayın, her şeye yetişemezsiniz. Ama sevgiyle ve yardımlaşarak birçok şeyi halledebilirsiniz.

Sevgiyle kalın