Irak cumhurbaşkanı yardımcısıyken ülkede ölüm mangaları kurduğu gerekçesiyle 2012'de bir Irak mahkemesi tarafından hakkında ölüm cezası verilen Sünni politikacı Haşimi, Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'yi Sünni muhaliflerine karşı cadı avı yürütmekle suçluyor.

Haşimi, hakkında tutuklama kararı çıkarılması üzerine önce Kuzey Irak'a gitmiş, oradan da Türkiye'ye gelmişti. Irak'a dönmeyen Haşimi zaman zaman da Katar'a gidiyor. Irak'taki son gelişmeleri İstanbul'da Reuters'a değerlendiren Haşimi, "Ülkemde ne oldu derseniz, çaresiz insanlar isyan etti. Bu kadar basit" dedi.

'Yaşanalardan sadedce IŞİD sorumlu değil'
Yaşananlardan sadece IŞİD militanlarının sorumlu olmadığını belirten Haşimi, "Son 11 yıldır Sünni Araplar ayrımcılık, adaletsizlik ve yolsuzlukla karşı karşıyalar" dedi ve şöyle devam etti: "Şu anda 11 ya da 12 kadar silahlı grup var, onlar şimdi yeniden harekete geçti. Ayrıca sürece dahil olan siyasi partiler, eski Ordunun mensupları, aşiretler ve bağımsız kişiler de var...
IŞİD'in yanı sıra pek çok grup var. IŞİD'in mevcut olduğunu ve etkili olduğunu inkar etmeyeceğim. Evet, etkililer, çok güçlüler; Musul'daki ve diğer eyaletlerdeki operasyonlarda öncü konumda olabilirler ama tüm grupları temsil etmiyorlar."

'Sünniler ve Şiiler arasında bir cihad bekliyoruz'
Ülkede durumun kapsamlı bir din savaşına dönüşebileceği uyarısında bulunan Haşimi, Şii dini lider Ayetullah Ali el-Sistani'nin Cuma namazında Şiileri silahlanmaya çağırmasının da gelişmeleri alevlendireceğini söyledi. "Ayetullah el-Sistani'nin fetvası ateşi daha da körükledi. Sünni Araplardan buna bir tepki olacaktır ve tüm bunların sonunda Müslümanlar arasında yani Sünniler ve Şiiler arasında bir cihad bekliyoruz" diyen Haşimi, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası toplumu akan kanı durdurmaya davet etti.

Haşimi gibi Maliki'yi eleştiren pek çok kişi Irak başbakanının ordu, polis ve güvenlik güçleri üzerinde denetimsiz bir kontrolü bulunduğunu, bu birimleri Sünnilere ve diğer siyasi muhaliflerine karşı özgürce kullandığını, cezaevleri ve gözaltı merkezlerinde de ciddi ihlallere göz yumduğunu belirtiyor. Maliki ise Sünnilerle bir mücadele içinde olmadığını ve El Kaide'ye karşı mücadele ettiğini belirtiyor.

Haşimi, Maliki yönetiminin ve uluslararası toplumun Irak'ı kendi kaderine terk edişinin ülkedeki aşırıcılığın yükselmesini hızlandırdığını belirterek, "Uluslararası toplumu sürekli uyardık ama herkes Irak'ta olup bitene gözlerini kapattı. Şimdi birdenbire 'Musul'da neden bunlar oldu, Selahaddin'de neden bunlar oldu?' diyorlar. Kendinizi suçlamanız lazım" dedi.