Eminağaoğlu, İklim Bayraktar'ın basına yansıyan telefon görüşmesinde sözünü ettiği 'büyük balık'a açıklık getirdi: Bayraktar, daha önce bana bir yerel yöneticiyle ilgili iddiaları anlatmıştı. Telefonda kastettiği kişi o olabilir.

YARGI-SEN Başkanı, YARSAV Kurucu Başkanı, Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu AKŞAM'a konuştu. Oda TV muhabiri İklim Bayraktar ile telefon görüşmesi dinlemeye takılan Eminağaoğlu, 'Tarafı veya tanığı olmadığım bir konuda ısrarla bir olayın içindeymişim gibi gösterilmeye çalışılmaktan rahatsızlık duyuyorum. Onun için şimdiye kadar konuşmaktan uzak durdum' dedi.

- Baykal'a yönelik bir komplonun parçası olmakla itham ediliyorsunuz.
Tarafı veya tanığı olmadığım bir konuda ısrarla bir olayın içindeymişim gibi gösterilmeye çalışılmaktan rahatsızlık duyuyorum. Basında bugüne kadar çıkan telefon dinlemelerini önüme koyup beni bu işin içine nasıl çekmeye çalışıyorlar diye inceledim. Gördüm ki, birbirinden bağımsız iki olay ilişkilendirilmeye çalışılarak hedef haline getiriliyorum. Biri, İklim Bayraktar'ın ileri sürdüğü ve Soner Yalçın'la 26 Ocak 2011'de yaptığı telefon konuşmasında dile getirdiği taciz ve kayıt iddiaları. Diğeri ise 21 Şubat 2011'de beni arayarak telefonda anlattıkları. Anlattıklarında Sayın Baykal ile ilgili tek bir ifade ya da ima bulunmamaktadır.

- CHP'ye yönelik bir komplodan da söz ediliyor.
Muharrem İnce ile ilgili iddialar basına yansıyınca İklim Bayraktar, tanıdığı bir hukukçu olarak benden, kendini savunması için bir avukat önerip öneremeyeceğimi sordu. Farklı senaryolar da yaratılmasın diye, hukuksal konulardaki yetkinliğini bildiğim CHP milletvekili Şahin Mengü'ye yönlendirdim. CHP'ye yönelik bir komplonun parçası olsam kendisini CHP'li bir milletvekiline yönlendirir miyim? Böyle bir algının yaratılması akıllara zarar!

- Sizinle konuşmasında 'Büyük balık' olarak ifade ettiği kişi kim?
O görüşmede kastettiği 'kayıt', 'büyük balık' gibi ifadelerin Sayın Baykal ile yönelik olası bir komployla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Söylediklerini, bana daha önce anlattıklarıyla birleştirerek ona göre yanıtlar verip konuşmayı kısa kesmeye çalıştım. 'Bırak, belden aşağı vurma' gibi tavsiyelerde bulundum. O konuşmadan önce kendisi makamıma gelip bir yerel yöneticiyle ilgili bazı iddiaları anlatmıştı. Hukuka uymayan hiçbir yöntemden sonuç çıkmayacağını, mahalle dedikodusu olarak kalacağını söylemiştim.

- 'Büyük Balık' dediği bir belediye başkanı mı?
Bu konular benim ilgi alanımda olmadığı gibi bilgimin olmasını da istemedim. Bayraktar'ın iddiasını dile getirmem söz konusu olamaz.

- Neden size anlatıyor bunları?

İklim Bayraktar odatv.com adlı internet sitesinin bir muhabiri olarak ibenimle ilişki kurmuştur. Gerek hukuki konularda görüş almak için gerek ise gündemdeki konularla ilgili sohbet için çeşitli zamanlarda beni aramış ya da ziyaret etmiştir.

Dinlemeye takılan görüşme ifade tutanaklarına girmişti

21 Şubat 2011 tarihli İ. Bayraktar-Ö.F. Eminağaoğlu arasında geçtiği öne sürülen, dinlemeye takılan ve basına yansıyan telefon konuşması özetle şöyle:

İ.B.: Sana biriyle görüşmeye gidiyorum dedim ya! (Kemal Kılıçdaroğlu'nu kastediyor)
Ö.F.E.: Evet
İ.B.: İnanılır gibi değil. Diyorum ki, ben sana bu kadar büyük bir balık getirebilirim. O diyor ki tamam sen git kendi şartlarında yap getir. Anlıyor musun?
Ö.F.E.: Anlıyorum.
İ.B.: En büyük balığı getireceğim diyorum, yardımcı ol. En azından ufacık da olsa bir alet lazım, onu
sağla. Yok, olmaz deme. Kendin yap getir de, ananın... Ben yaptıktan sonra youtube'a da koyarım ya.
Ö.F.E.: Aynen öyle.
İ.B.: Böğüre böğüre ağlayacağım. Yok mu senin ekibin, adamın, bir belden vurma ekibi de sen kur diyorum.
Ö.F.E.: Bırak belden vurma. Normal bir çalışma ekibi kursun.
İ.B.: Ben bütün bunları da kaydettim. Yasal değil, yaptığım etik değil ama kaydettim.
Ö.F.E.: Yok, onları yapma İklim.
İ.B.: Sırf senin gibi çok değer verdiğim insanlar inanmaz anlatacaklarıma diye kaydettim.

Hakkımda kitap yazmak istedi

- Bayraktar ile nasıl tanıştınız?

2010 sonbaharında bir panel sonrası, odatv'den İklim Bayraktar olarak tanıttı kendini. odatv'nin Ankara Temsilcisi Mümtüz İdil tarafından da yazı ve beyanatlarımı kendisine göndermem istendi, ona yönlendirildim. Şimdi odatv'nin onu hiç sahiplenmemesini yorumlayamıyorum. 2000'li süreçte karşılaştığım hukuksal konuları kitap haline getireceğini ifade etmiş tüm bu çerçevede sıklıkla konuşmalarımız olmuştur.

- Size neden 'sen' diye hitap ediyor? Konuşurken argo sözcükler kullanıyor?
Hırslı, haber peşinde koşan, rahat konuşma üslubu olan bir kişilik olarak tanıdım kendisini. odatv.com'un Ankara Temsilcisi Mümtaz İdil'in yönlendirmesi de benim için referans oldu. Kuşku uyandıran bir yönüne tanık olmadım ama o gibi konuşmalarda benim yanıtlarım kısa ve öz olmuştur.

- Sanki sizden akıl almak ister gibi konuşuyor.
Ben ona git şunu şöyle yap mı demişim veya benim böyle bir sözüm üzerine bir hareketi mi olmuş? Bunlar söz konusu değil! Hem kendisi hem ben hem Sayın Baykal hem Sayın Kılıçdaroğlu herkes, kişiler ve kurumlar farklı şekilde karalama kampanyasına muhatap ediliyor.

- Bayraktar'la en son ne zaman görüştünüz?
Oda TV yöneticilerinin gözaltına altına alınmasının ardından Uğur Mumcu'nun Sokağı'ndaki basın açıklamasına çağırdı. Geniş bir katılım olacağını söyledi. Oraya gittim.

LİNÇ EDİLMEK İÇİN KULLANILIYOR

ETKİSİZLEŞTİRİLMEK istenen kişiler soruşturmalar yoluyla ya da soruşturmalardan cımbızlanıp gerçek olduğu ileri sürülen konuşmalar basına yansıtılarak ahlaki yolla devre dışı bırakılmaya çalışılıyor, linç edilmek isteniyor. Türkiye'de yargı bağımsız olmadığı için iktidarlardan 12 Mart'ta da, 12 Eylülde de, bugün de hukuk yoluyla hesap sorulamıyor. Geride toplumu etkileyen, ahlaki boyut ve basın kalıyor. Bu olayı yorumladığımda ise, yerel yöneticiyle ilgili ahlaki yönü olan elde ettiği bilgiyi kullanma isteğinden alıkoymak düşüncesi de kısasa kısas yoluyla Bayraktar'ın bu lince uğratılmasında etkili olmuştur sanırım.

Özlem AKARSU ÇELİK /Akşam