Türkiye 3 Haziran’da yayımlanan kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ‘bakan yardımcılığı’ kavramıyla tanıştı. Bu makamları kimlerin dolduracağı henüz belli olmadı ama bürokraside ve bakanlardaki kafa karışıklığı, uygulamanın ‘sancılı’ bir doğum sürecinde olduğunu gösterdi. 
 
Kararnamede bakana bağlı olarak bakana ve bakanlığa verilen görevlerin yerine getirilmesinde bakana yardımcı olmak üzere bakan yardımcısının atanabileceği ifadesi var. Bakana karşı sorumlu olacak bakan yardımcıları, hükümetin görev süresiyle sınırlı olarak görev yapacak. Yaklaşık 10 bin lira maaş ödenmesi öngörülen bakan yardımcıları gerektiğinde hükümetin süresi dolmadan da görevden alınabilecek. 
 
Görev çatışması yolda 
20 bakanlıkta bakan yardımcılığı olacak. Bakanlıkların teşkilat yönetmeliklerinde ‘müsteşarlık’ görevi tanımlanırken de özetle “Müsteşar, bakanın emrinde ve onun yardımcısı olup, bakanlık hizmetlerini bakan adına ve bakanın direktif ve emirleri yönünde, bakanlığın amaç ve politikalarına, kalkınma planlarına ve yıllık programlara, mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenler ve yürütür” deniliyor. Bu durum da bakan yardımcıları ile müsteşarlar arasında muhtemel bir görev çatışmasının gerekçesi olarak gösteriliyor. Çok kritik bir bakanlığın müsteşarı, bakan ile bu konuda yaptığı görüşmede “Kritik bir dönemden geçiyoruz, sizinle doğrudan diyaloğumuz önemli. Aramızda imza yetkisi olan üçüncü bir kişinin olması çalışmalarımızı aksatır” diyerek bir bakan yardımcısı ile çalışmayacağının sinyalini verdi. Başka bir müsteşar tepkisini “Dışarıdan gelen yardımcıların, bakanlık stratejilerinin belirlenmesinde söz sahibi olması riskli. Bakanların seçim bölgelerinden gelen talepleri takip edeceklerse de bakan danışmanları bu işi zaten yapıyor” sözleriyle dile getirdi. 
 
İmza yetkisinde tereddüt 
Bir bakan, fikrin Başbakanlık’a, özellikle de Müsteşar Efgan Ala’ya ait olduğunu söyledi. Hükümetteki genel görüntü bakanların yardımcılarını önerebileceği, ama son kararı Başbakan’ın vereceği yönünde. Eski AKP milletvekilleri bakan yardımcısı olabilmek için Başbakanlık kulislerini boş bırakmıyor. Yardımcıların imza yetkisi olup olmayacağına bakanların karar vereceği açıklanmıştı. Bakanlar, kendi seçmedikleri isimlere imza yetkisinde tereddüt duyabilir. 
 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bakan yardımcılığı konusunda titiz davranmak gerektiğinin altını çizerek, “Yoksa arzu edilenin dışında netice verir. Devletin yükünü çeken bürokrasi her bakanlıkta çok önemli” uyarısında bulunmuştu. 
 
En büyük sıkıntı iki bakanlıkta 
Bakan yardımcılığı açısından müsteşarlığını bir korgeneralin yürüttüğü Savunma Bakanlığı en kritik bakanlıklardan biri. Başbakan MSB bakan yardımcısının sivil olacağını duyurdu. Müsteşar, Genelkurmay ile bakanlık arasında köprü olduğundan, bakan yardımcısının bu diyalogda nerede konumlanacağı net değil. Yardımcının Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile çalışıp, ticari projelerle ilgilenmesi beklentisi yüksek. Dışişleri yetkilileri ise bakanlığın çalışma usulleri açısından bakan yardımcısının imza sirkülerine bir imza eklemekten öteye bir anlam ifade etmeyeceği görüşünde.