Erdoğan, CHP ile MHP'yi de tek yumurta ikizine benzetti. Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Kadın Kolları Eğitim Toplantısı'nda yaptığı konuşmada kadınların ve anaların önemine dikkat çekti. Erdoğan, 'Bu topraklar, 'cennet, annelerin ayaklarının altındadır' diyen bir medeniyetin hayat suyuyla sulanmıştır. Bu topraklarda annelik ezelden beri kutsaldır, ebediyen de kutsal kalacaktır" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
BÖYLE DENSİZLİK YAŞANMADI

"Bu toprakların hamurunda, bu toprakların mayasında, geleneğinde, kültüründe, örfünde analara dil uzatmak yoktur. Anaları hor görmek yoktur. Analardan istihza ile söz etmek yoktur. Hele hele anaları kirli siyasetin seviyesiz üslubuna malzeme edecek densizliğe bu ülke hiç şahit olmamıştır. Bu ülkenin kutsal değerleri, bu ülkenin hassasiyetleri, bu ülkenin gelenekleri, örfü, ananesi bu kadar ayaklar altına alınmamış, milliyetçilik iddiası hiç bu kadar pespaye bir seviyeye düşürülmemiştir. Tabii buraya gelmişken, istemem ama Salı akşamı TBMM kürsüsünde sergilenen densizlik, Türk siyasi hayatına olduğu kadar MHP'nin tarihine de kara bir leke olarak kazınmıştır ve o leke oradan hiçbir zaman çıkmayacaktır. "

MHP'NİN MASKESİ DÜŞTÜ

Erdoğan, TBMM'nin kürsüsünde MHP'nin maskesinin bir kez daha düştüğünü dile getirerek, "Ürkek değil erkek parti diye yola çıkanlar, daha Meclis kapısında iken U dönüşü yapmış, bugün ise bu ülkenin kadınlarına dil uzatacak, bu milletin peygamberiyle istihza edecek, baş örtüsünü ayaklarının altında çiğneyecek kadar izansızlık abidesine dönüşmüştür. Peygamber Efendimizi siyasi polemiklerin malzemesi haline getirmek kimin haddinedir? Partimin içerisinden herhangi bir tanesi, sürçülisan ile böyle bir ifadeyi kullanmış, bunu yakalamak suretiyle buradan kalkıp şahsıma böyle bir izafede bulunmayı sen hangi hakla, hangi salahiyetle söyleyebilirsin?" dedi.

ZEMİNİ MUMCU HAZIRLADI

Başbakan Erdoğan, o günkü oturumu yöneten Güldal Mumcu'nun yanlışlarına da değinerek, "O gün Meclis'i yöneten Hanımefendi, buradaki sınırsız yanlışlara ne yazık ki fırsat vermiştir. Başbakan Yardımcımız'ın, 'Başbakan Yardımcısı' sıfatıyla değil bir 'milletvekili' sıfatıyla o mecliste iki dönem başkanlık yapmış olmanın kendisine sağladığı bu noktadaki deneyim ve tecrübeyle Hanımefendi'ye gidip, 'Yaptıklarınız yanlış, adeta CHP'nin bir militanı gibi yönetiyorsunuz, siz tarafsız olmak durumundasınız, bu şekilde giderse bu sıkıntı doğuracak' demesinden Sayın Deniz Baykal rahatsız olmuş ve tabii Hanımefendi de yürütmenin yasamaya baskısı olarak gösteriyor. Sen onu öyle gösterme. Senin ifadelerin yasamanın yürütmeye baskısıdır, bunu böyle gör' dedi.


Tehditler bizi sindiremez

Başbakan Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin önceki gün yaptığı açıklamaya ilişkin, 'Sayın Bahçeli, senin gücünü bilmem, ne olursan ol. Ama bu tehditlerle AK Parti'yi sindireceğini zannediyorsan şunu bil, bizim verilecek tek can borcumuz Allah'adır. Hiçbir zaman bu tehditlerin bize tesir etmez' dedi. Erdoğan, CHP ile MHP'ye yönelik ilginç benzetmeler içeren konuşmasını şöyle sürdürdü: "MHP de CHP gibi her geçen gün halktan, halkın hassasiyetlerinden kopuyor, halkın kutsal değerleriyle alay

edecek kadar milletine yabancılaşıyor. CHP Genel Sekreteri'nin hacca gitmek istediğini söyleyen vatandaşa yönelttiği o saygısız üslup neyse, MHP milletvekilinin üslubu da odur, aralarında hiçbir fark yoktur. Sayın Bahçeli ile Sayın Baykal'ın ruh ikizi olduğunu söylüyordum. Bunu söylediğimde de hop oturup hop kalkıyorlar. Eksik söylemişim, şimdi daha iyi anlaşılıyor ki bunlar ruh ikizi değil bunlar tek yumurta ikizi. Bu kadar dengesiz, sağlıksız bir siyasi ruh hali olabilir mi?" diye konuştu.


SİVİL FAŞİZM İŞTE BUDUR

Erdoğan, MHP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada tehdit olduğunu belirterek şunları söyledi: "İşte dün yayınladıkları basın açıklamasında Sayın Bahçeli tehdit ediyor, hakaret ediyor, bize, özel sektöre şuna buna vesaire. Sayın Bahçeli, tehditlerle AK Parti'yi sindireceğini zannediyorsan şunu bil, bizim verilecek tek can borcumuz Allah'adır. Hiçbir zaman bu tehditlerin bize tesir etmez. Her şeyden önce siyaset ahlakını iyi öğren, siyasi etiği iyi öğren. Dün gördünüz isim vererek medya sahiplerini nasıl suçluyorlar, nasıl tehdit ediyorlar. İşte sivil faşizm diye bir şey varsa bugün temsilcisi bu zihniyettir. Bunlar faşizmi iyi bilirler." Erdoğan, MHP ve CHP'nin Mevlüt Çavuşoğlu'nun AKPM Başkanlığı seçimindeki tavrına yönelik eleştirilerini de sürdürerek, "Bunu bile hazmedemiyorsuz' diye konuştu.