Bülent Tezcan'a sorular…

Abone Ol

Hatırlanacağı üzere seçim öncesinde Özel İdare Mallarını Özlem Hanım diline pelesenk etmişti. Seçimin mutlak galibi gördüğü kendisini cezalandırmak için bu malları büyükşehre vermediği iddiası ile paylaştırma komisyonu üzerinden Vali Bey’e yüklenmişti.

Yeterince seçim malzemesi yapılan polemik seçimle birlikte bitmesi beklenirken Özlem Hanım’ın “balkon konuşması” ile tekrarlanınca o yöndeki beklentiler boşa çıktı.

İtirazlarını Çiftlik Jeotermal Sahası üzerinden bir süre devam ettiren Özlem Hanım’ın bilinmeyen bir nedenle baltaları gömmesiyle olay tam da gündemden düştü derken CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan konuyu tekrar telletti ve Meclis kürsüsüne taşıdı.

6360 sayılı yasa uyarınca Aydın İl Özel İdaresi mallarının Aydın BŞB sine devredilmesi gerekirken büyük ölçüde Hazine ve Bakanlıklar bünyesindeki birimlere devredilmiştir” iddiasını yineledi ve İç İşleri Bakanı’ndan iddiasını cevaplandırmasını istedi.

İyi etti de… Ancak onun bu önergesinin kamuoyunda karşılık bulması için devredilen malların akıbetine, ne şekilde, kimlere “geçimlik” yapıldığına bakmak lazım.

Bakan konuyu ciddiye alır da ne yanıt verir orasını bilemeyiz ama onun Özlem Hanım’ın amiri konumunda Genel Başkan Yardımcısı olması bize şu soruları sorma hakkını doğurdu.

BİR: Yeri geldikçe emek, adalet, ezen ve ezilenden söz eden CHP li yetkililer sıra uygulamaya gelince her nedense savunduklarının tersini yapmaları ile ünlüdür.

Mesela, taşınır taşınmaz Özel İdare malları yani maddi sermaye söz konusu olduğunda şahin kesilenler sıra “beşeri sermayeye” yani yetişmiş insan gücünün değerlendirilmesine gelince nedense kör, sağır oyunu oynarlar.

Mal paylaşımı hakkında soru önergesi veren Bülent Tezcan Özel İdare’den devir alınan müdür ve genel sekreter konumundaki kıdemli personelin kiminin “tulumbacı” kiminin ASKİ memuru(lağımcı) olarak ilçelere sürülmesine ne diyecek?

Yoksa kalkınmanın motoru yetişmiş insan gücünü harcamakta hiçbir sakınca görmeyen CHP zihniyetinin Aydın halkını yoksullukta eşitleme gibi bir politikası mı var?

İKİ: Kemal Anadol, Hasan Denizkurdu, Ali İçhedef, Geza Dologh, Uğur Yüce…

Bu isimlerin kim olduğunu Bülent Tezcan bilmiyor olabilir ama biz hatırlatalım… Bunlar aslında Aydın’ı marka şehir yapmak için mega projeler üretecek, şehirlerin trafik, otopark, aktif yeşil alan, sosyalleşme alanları ile mahallelerin alt yapı ve ,imar sorunlarını çözecek olan İzmir’li Büyükşehir Danışmanları…

Her birinin kendi alanında özel bilgi ve yetenekleri vardır. Ancak şu ana kadar Aydın’la ilgili ne sosyal ne kültürel ne de ekonomik bir soruna deva olacak çare ürettiklerine şahit olmadık.

Aynı hizmeti fazlası ile yapacak bir yığın Aydınlı varken onların hepsi kendileri için “sakıncalı piyade” görüldü de onun için mi yabancı danışman arandı?

ÜÇ: Bilindiği üzere mutemet adam konumundaki Cemalettin Küçükerol bile yeterli görülmedi de danışmanlar gibi kurucu genel müdürler, genel sekreter ve yardımcıları da yabancı menşeli bürokratlar arasından seçildi.

Ayrıca Kemal Anadol gibi ASKİ Genel Müdürü Mithat Emre ve Genel Sekreter Önder Yeğen de Özlem Hanım tarafından ikinci bir maaşla ödüllendirildi ve Ege-Et AŞ yönetimine seçildi.

Ama göze mi geldi nazar mı değdi nedir ASKİ Genel Müdürü bir gecede bavulunu topladı, izin adı altında Aydın’ı terk etti. Basında çıkan Özlem Hanım tarafından “azledildi” haberleri konusunda bir açıklama yapılmayınca bu yöndeki dedi kodular tavan yaptı.

Şimdi ortalık sıra Genel Sekretere geldi diyenlerden, ona görev ömrü biçenlerden hatta üzerine oynayanlardan geçilmiyor.

Bu personel politikası ile Aydın’ın hangi hayati sorununa çözüm üretilecek? Yoksa bazılarının gözünde büyükşehir AY-BA dan mı ibaret?

DÖRT: Sayın Kılıçdaroğlu devleti bu günkü iktidardan daha iyi yöneteceklerine partili başkanların başarısını delil gösteriyor.

İyi de… Aydın, Kuşadası, Didim, Bozdoğan, Kuyucak gibi birkaç dönemdir CHP li başkanlar tarafından yönetilen belediyelerin 31 Mart 2014 tarihi itibariyle her birinin büyükşehre veya kendi belediyelerine bıraktıkları borç yükünü bilen var mı?

Mesela Sayın Erdoğan’ın Aydın mitinginde Özlem Hanım’ın beş yıllık sürede reklam giderleri için 25 milyon TL harcadığı sözleri doğru mu?

Kılıçdaroğlu ve avenesine göre başarılı yönetici kamunun parasını kendi reklamına harcayan, yönettiği kurumu borç batağına sürükleyen midir?

BEŞ: Malum Özel İdare iştirakli Çine Ege-Et A.Ş komisyon tarafından BŞB verildi. Önceki yönetim kurulu üyeleri hem yerli ortaklardan meydana geliyordu hem de aylık 500 TL gibi sembolik bir ücret alıyorlardı.

Şirket zarar da etmiyordu… 2012 yılında 11 milyon TL olan cirosunu 22 milyona çıkarmıştı.2013 yılını da amortismanlar hariç 480 bin TL karla kapatmıştı.

Özlem Hanım tarafından yapılan sessiz devrimle yönetim bölge insanın elinden alındı ve çoğunluğu BŞB kökenli danışman ve bürokrattan oluşan yeni yönetimle Büyükşehrin arpalığı haline getirildi.

Yeni CHP nin halkçılık anlayışı işletmeleri siyasetçi ve bürokratın geçim kapısı haline mi getirmek? İktidara geldiklerinde ülkeyi bu mantıkla mı yönetecekler?

Bu hafta Aydınpost ekibi Efelere bağlı Tepecik Mahallesindeydi. Mahalle halkı ilgisizlikten dolayı Büyükşehirden, yağmur sonrası taşan lağımlardan ötürü ASKİ’den, çöplerin toplanmaması nedeniyle Efeler Belediyesi’nden, trafoların yetersizliğinden kaynaklanan elektrik kesilmesinden muzdaripler…

Sağlık ve mutluluk içinde nice yıllara…

 

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınpost etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

 

     
{ "vars": { "account": "UA-18838004-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }