Özellikle mahallenin çocukları ile sıcak ilişkiler kurabilen ve güven veren bakkalların işlerinde kesinlikle durgunluk olmadığı ileri sürüldü. Bu tarife uyan Aydın Hasanefendi Mahallesi"nde bakkallık yapan 44 yaşındaki Mustafa Uluoğlu, bakkal değil adeta mahallenin dadısı gibi çalışıyor. Gündüz vakti mahallede açıkan çocuklar, bakkalın sokak ortasında bir hasır sererek kurduğu mütevazı sofrasında karnını doyuruyor. Domates ekmek de olsa mönünün içine sevgi ve şefkat eklenince ortaya hoş görüntüler çıkıyor.
Aydın Merkez Hasanefendi Mahallesi"nde 26 yıldır bakkallık yapan 44 yaşındaki Mustafa Uluoğlu, bakkalı ilk açtığı yıl mahalle halkı kendisini tanıyıncaya kadar sıkıntı çektiğini, geri kalan çeyrek asırdan bu yana işlerinin hep iyi olduğunu söyledi. Bir çok meslektaşının son yıllarda hızla sayıları artan zincir mağazalar ve büyük alışveriş merkezleri nedeniyle durgunlaşan işlerden bakkalını kapatmak zorunda kaldığını belirten Mustafa Uluoğlu, meslektaşlarının aksine kendi işlerinin her geçen gün daha da hareketlendiğini söyledi.
“EV VE ARABALARIN BEKÇİSİ, ÇOCUKLARIN DADISI”
Gelişen teknoloji ve artan nüfus hareketi nedeniyle ülkemizde ahilik geleneğinin unutulmaya başladığını, bu nedenle de bir çok meslekte de yozlaşmanın yaşandığını belirten Hasanefendi Mahallesi"nin "Dadı Bakkal"ı Mustafa Uluoğlu “Aslında bakkallık sadece bir şeyler satmak değil, mahallenin yeri geldiğinde bir bekçisi, yeri geldiğinde emanetçisi zaman zaman da dadısı olmak demektir. 26 yıldır burada bakkallık yapıyorum. Mahallenin tüm çocuklarını kendi çocuğum gibi bilirim. Her zaman elimden geldiği kadar karınlarını doyurur, gerekirse onlarla oyun bile oynarım. Çocuklarla ve mahalle halkımızla olan sıcak ilişkim sayesinde benim işlerim hiçbir zaman kötü olmadı. Önce insanlık, gerisi zaten kendiliğinden oluyor” dedi.