Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara"dan Kahire"ye uçarken, “Biz de aynı yollardan geçtik. Ülkelerimiz arasındaki dostluğun gereği olarak biz kendi tecrübelerimizi onlara aktaracağız”diyor.

KAHİRE

Kısa bir aradan sonra yeniden Mısır. Ama bu kez Cumhurbaşkanı Gül ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu"yla birlikte.

Abdullah Gül, Ankara"dan Kahire"ye uçarken, Fehmi Koru"yla bana Mısır"ın yaşadığı geçiş sürecinin ne kadar kritik olduğunu anlatmıştı.



Bu kritikliğin anlamını daha uçağımızın tekerlekleri yere değerken, cep telefonlarımıza düşen mesajla fark ettiğimiz söylenebilir.

Mısır"da hükümet düşmüştü!
Ve askeri yönetim yenisini kurmakla, eski rejimde Mübarek"le kavga etmiş olan eski ulaştırma bakanını görevlendirmişti.

Böylece, Cumhurbaşkanı Gül"ü havalimanında karşılayacak olan Mısır Dışişleri Bakanı Ahmet Gheid de son anda koltuğundan olmuş, eski deyişle müstafi bakan olarak Türk heyetine hoş geldiniz diyecekti.

Meydanlara çıkmayı artık öğrenmiş olan Mısır halkı ve devrimci gençler açısından hükümetin istifası önemli bir gelişmeydi.

Zafer olarak da nitelenebilirdi.

Özgürlük ruhu

Çünkü Tahrir Meydanı üç dört haftadır her cuma günü “Hükümet istifa!” sloganlarıyla çınlıyordu.
Askeri yönetim sonunda, özgürlük ruhunun kol gezdiği ya da demokrasi nöbetinin tutulduğu meydanların bu sesine artık kulak tıkayamamış olmalı ki, Mübarek döneminin hükümetini gecikmeli de olsa görevden aldı.

Tahrir Meydanı"nda bugün, yani bu cuma her seferinde olduğu gibi askeri yönetime karşı iki talebin gündemde tutulması bekleniyor:
Olağanüstü hal rejiminin kaldırılması.
Siyasal tutukluların serbest bırakılması.
Evet, askeri yönetimin işi zor.

Mısır"da "yeni düzen"e ya da "demokrasiye geçiş"i üslenmiş olan Mısır ordusu, müthiş bir hareketlenme içindeki toplum ve siyasetin büyük baskısını her geçen gün daha fazla hissediyor.
Cumhurbaşkanı Gül, Mısır ordusunun demokrasiye geçiş konusunda bir kurum olarak çok önemli bir görev üstlendiği kanısında.

Kahire"ye uçarken şöyle diyor:
“Halk, gençlik devrimi gerçekleştirdi, Mısır Silahlı Kuvvetleri"ne ise geçiş süreci verildi. Böylesine geçiş süreçleri son derece kritik oluyor.”

Arkasından ekliyor:

“Biz de aynı yollardan geçtik. Ülkelerimiz arasındaki dostluğun gereği olarak biz kendi tecrübelerimizi onlara aktaracağız.”
Mısır halkının demokrasi istediğini, halkın ve gençliğin demokrasiye ilişkin beklenti çıtasının kaçınılmaz olarak çok yükseldiğini belirtiyor Gül.
Bir başka deyişle, eğer gereken dikkat ve özen gösterilmezse, beklentilerin çok büyük hayal kırıklıklarına da zemin hazırlayabileceğine işaret ediyor.

Asgari müşterekler

Şu sözleri ilginç Gül"ün:

“Tabii her mutfakta pişen yemek farklıdır. Ama bir de asgari müşterekler vardır. Demokrasi deyince elbette hukukun üstünlüğü vardır, insan hakları vardır.”

Demokrasi söz konusu olunca da, Batı"ya temel bir eleştiri getiriyor Cumhurbaşkanı Gül:

“Batı Ortadoğu"da, Arap dünyasında yıllar yılı demokrasiyi statükoya tercih etti. İstikrar dedi ve demokrasi taleplerini görmezlikten geldi. Ama bu şimdi gördüğünüz gibi geri tepmiş durumda...”

Yerinde bir tespit.

Amerika"sı, Avrupa"sı, İsrail"i, Ortadoğu"da, özellikle de Mısır"da dengeler yerinden oynamasın diye demokrasiyi unuttular. “Yoksa radikal İslamcılar gelir!” söylemiyle otoriter rejimleri, diktatörleri daha düne kadar desteklediler.

Bu temel politika birbiri ardından halk ayaklanmalarıyla ters tepince, Batı şimdi de demokrasiyi hatırlamaya başladı.

Bu da Türkiye"yi Arap dünyası açısından sahneye çıkarmaya, ön plana itmeye başladı.
Cumhurbaşkanı Gül"ün günü birlik Kahire ziyaretinin böyle bir çerçeveye oturduğu söylenebilir.

Mesajı nedir sorusunun yanıtı da şu olabilir:
Gül"ün deyişiyle, daha önce bu yollardan geçmiş bir Türkiye"den Mısır"a demokrasi desteği...

Kritik süreç

Cumhurbaşkanı Gül şöyle dedi:

“Mısır"la ilişkilerimiz çok önemli, stratejik bir boyutu da var. Ayrıca bizler bölge ülkeleriyiz. Ve ortak çok şeye sahibiz. Bu nedenle, Türkiye hariçten gazel okuyan bir ülke değildir. Geçiş süreçleri son derece kritiktir. Bunun şeffaf, açık bir süreç olması lazım. Ordu bu bakımdan çok önemli bir görev üstlenmiş durumda... Haysiyetli, onurlu bir halkın demokrasi ve özgürlük talepleri bir daha artık gözardı edilemez. Biz de geçiş dönemi yaşadık. Ama dikkat ettik. Maceracılık yapmadık, popülizm yapmadık, hamaset yapmadık. Son derece gerçekçi hareket ettik.”

Nil yine çok güzel akıyor usul usul, tembel tembel, pırıl pırıl güneşin altında...

Tahrir Meydanı tenha, dinleniyor anlaşılan bugünkü cumasına...

Polisler ortalıkta yok, kavşaklarda tek tük trafik polislerinin dışında...

Askeri polisler ve bazı kavşakları tutmuş tanklar, askeri yönetimin simgeleri olarak...

Cumhurbaşkanı Gül"le Kahire izlenimleri bir gün daha sürecek.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye"nin Kahire Büyükelçiliği Residansı"nda gazetecilere açıklama yaptı. Gül, İsrail"in yaşanan süreçteki rolüne ilişkin bir soru üzerine, “Aslında tabii ki bütün bölgedeki bu ayaklanmanın ve halkın bu başkaldırısının en iyi şekilde İsrail tarafından da tahlil edilmesi gerekir. Aslında bütün Arap halklarının ne kadar onurlu olduğunu bu ayağa kalkışta görmek gerekir” ifadesini kullandı.

Hasan Cemal / Milliyet