Kocaeli'de bir fabrikada küresel krizi gerekçe göstererek iş akdini feshettiği, sayılarını da önce 80 kişi olarak açıklayıp daha sonra 30 kişiye indirdiği işçiler arasında bulunan ve dün arkadaşlarına sarılarak ağlayan 2 çocuk babası Engin Uzun, "İşten çıkarılmamın yanı sıra oradaki arkadaşlarımdan ayrılmam beni çok üzdü. Fabrikada arkadaşlarla aile gibiydik" dedi.

Eşi Nalan ise 17 Ağustos Marmara Depremi'nde ailece enkazdan çıktıklarını belirterek, "Marmara Depremi'nin ardından bu benim için ikinci deprem oldu. Bu deprem beni daha derinden etkiledi. Başbakan teğet geçtiğini söylüyor. Bizim ciğerimizi delip geçti" diyerek ailece yıkıldıklarını söyledi.

Fabrikadaki iş akdi feshedildikten sonra çalışmaya devam eden arkadaşlarına sarılıp gözyaşı dökerken çekilen fotoğraflarıyla bir anda kriz kurbanı işçilerin simgesi haline gelen 41 yaşındaki Engin Uzun, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte Yuvacık'daki deprem konutlarında oturuyor. 17 Ağustos Marmara Depremi'nde Gölcük Değirmendere'deki evleri çöken ve enkaz altından çıkarılan Uzun ailesinin 18 ve 22 yaşında iki de çocukları var

Fabrikada 20 yıldır çalıştığını söyleyen Engin Uzun, işverenle hiç bir problemi olmadığını, her zaman işini her şeyin önünde tuttuğunu belirterek, "Orada da bir aile gibi çalışıyorduk. Benim iş akdim feshedilince onlarla vedalaşmak istedim. Diğer işten çıkarılanlar da oradaydı. Gözyaşlarımızı tutamadık. Ben dik duracağıma dair kendi kendime söz vermiştim. Arkadaşlarımızın bizim gözlerimize bakması beni duygulandırdı. Fotoğraftaki Özkan Umut adlı arkadaşım da duygulandı. Birbirimize sarılıp ağladık" dedi.

TEĞET GEÇMEDİ, CİĞERİMİZİ DELİP GEÇTİ

Engin Uzun'un 19 yıllık eşi Nalan Uzun ise 17 Ağustos Marmara Depremi'nde ailece enkazdan çıktıklarını belirtereş şunları söyledi:

"Kolumda hala platin var. Bu benim için ikinci deprem oldu. Benim dünyam yıkıldı. Şu an yine enkaz içindeyim. Bu deprem daha ağır oldu. Kriz nedeniyle bir tane normal insan kalmadı. Herkez hayalet gibi dolaşıyor. Eşimin işten çıkartıldığını öğrendiğimde 4 saat oturduğum yerde kaldım. Kaynımı aradım. İkinci depremi yaşadığımızı söyledim. Tayyip Erdoğan teğet geçtiğini söylüyor. Bizim ciğerimizi deldi geçti. Ben depremi Değirmendere Yüzbaşılarda geçirdim. Sabaha karşı enkazdan çıktık. Enkazın altında saniyeler yıl gibi geldi. Ama eşimin işten çıkarılması depremden daha etkili oldu. Daha ümitsiz ve şevksiz bıraktı. O zaman bir ümidim vardı. Şu an kolum kanadım kırıldı."

ÇALIŞANLAR DA ÜZGÜN

Engin Uzun'la ağlarken aynı karede yer alan ve iş akdi feshedilmeyen mesai arkadaşı olan Özkan Umut ise, 1996 yılından bu yana yanyana çalıştıklarını, birçok şeyi paylaşttıklarını belirtti. Özkan Umut, "Listede adını görünce inanamadım. Kapı önünde de vedalaşırken kendimi tutamadım. Çünkü hiç beklemediğim birşeydi. Abi kardeş ilişkimiz vardı. Onu görünce gözyaşlarına boğuldum. Bizi teğet geçti diyorlar ama teğet geçmedi. İçimiz kan ağlıyor. İşten çıkartılan arkadaşlarımız için çok üzüldük." diye konuştu.

Oğlunun işten çıkarıldığını öğrenince evlerine gelen annesi Meryem Uzun da gözyaşlarına boğuldu.


HÜRRİYET