Terörist kaçırdığında Kartepe Deniz Otobüsü’nde 5’i kadın 18 yolcu, 4 mürettebat ve 2 stajyer vardı. Yolcular ilk olarak rotanın şaştığını anladı, daha sonra da kaçırıldıklarını... İşte o anda büyük panik başladı... Deniz otobüsündeki rehineler, kurtarma operasyonundan sonra yaşadıklarını anlatırken hala şoktaydı

n Birol Dere: “Vapur, İzmit iskelesinden kalktıktan sonra Değirmendere’ye gitmediğini anladım. Görevlilere sorunca, bana panik yapmamamı ve teröristin elinde bomba olduğunu söylediler. Belirsiz bir adamdı. ’Biz bu gece öleceğiz’ gibi tuhaf tuhaf şeyler söylemiş. Stajyerleri de bize bir şey söylememeleri konusunda uyarmış. Daha sonra cep telefonlarının bataryalarını çıkartmamız istendi. Bir süre sonra biz bataryaları taktık ve yakınlarımızla görüştük. Gemi sürekli hareket halindeydi ve sürekli yön değiştiriyordu. Komandolar geminin arka kapısından girdi. Adamın üzerindeki bomba patlarsa diye çok korktuk. Operasyonu görmedik çünkü kaptan köşkünde oldu.”

İmralı’ya gitmek istemedi

Seyit Memigüven: Biraz daha devam ettik o şekilde. İlk başlarda bizi sürekli tehdit ediyordu. Sürekli olarak istediği rotada ilerledik. İmralı’ya gitme isteği gibi bir şey yoktu. Bana kalırsa zaten İmralı’nın yolunu da bilmiyordu. İstediği şeylerin yapılmaması durumunda hoş olmayan şeyler yapacağını söyledi. Yaşım da küçük olduğu için beni çok etkiledi olay. Gemide stajyer olarak çalışıyorum. Bir yıldır da Kartepe Deniz Otobüsü’ndeydim. Eylemci yanımıza gelerek tehditler savurdu. Üzerinde plastik patlayıcı olduğunu ve hoş olmayan şeyler yaşanabileceğini söyledi. Vali ile telefonla görüştü. Sürekli denizde tur atıyorduk, bir süre sonra mazot bitince sürüklenmeye başladık. Emniyet, teröristle sürekli irtibata geçerek kafasını karıştırdı. Sürekli olarak onlara ’Benim kafamı karıştıramazsınız’ diyordu ama operasyonda kimse ne olduğunu anlayamadı. Yani o derece kafası karışmıştı. Bence operasyonun bu kadar başarılı olmasının nedeni de budur. Operasyon gayet başarılı geçti. Sürekli radardan yaklaşan olup olmadığını takip ediyorduk. Ama komandolarımız radara bile yakalanmadı. Kimse ne olduğunu göremedi.”.

Ailemi düşünüp dua ettim

n Ufuk Sandıkçı; “Sürekli eşimi ve iki çocuğumu düşündüm. O saatler boyunca gemideki herkes birbirine moral vermeye çalıştı. Sürekli konuşarak vakit geçirdik. Denizde nereye gittiğimizi anlayamadık çünkü sürekli yön değiştiriyorduk.”

Çay ve bisküvi gönderdi

n Kemal Karagül; “Eşimle birlikte işten eve dönüyorduk. Geminin kaçırıldığını anladık çünkü sürekli yön değiştiriyorduk. Biz yolcular teröristi hiç görmedik. Terörist, deniz otobüsünün mürettebatına, bize çay ve bisküvi gönderilmesini emrediyordu. Biz alt katta oturuyorduk, mürettebat aracılığıyla, yolcuların tamamını üst katta bulunan orta bölüme aldı. Ailelerimizle telefon görüşmesi yaptık. Bize bir uyarıda bulunmadı. Beklemekten başka yapacak bir şeyimiz yoktu. Sabah saatlerinde silah sesi duydum. Sanırım terörist ‘Teslim ol’ çağrısına olumsuz yanıt vermiş. Daha sonra Özel Harekat ekipleri ve SAT komandolarını görünce kurtarıldığımızı anladım. Çok mutluyum.” diye

Biz teröristi hiç görmedik

n Kadir Altunoğlu: “Biz 6 da bindik. Gölcük’e gidiyorduk. Dediler ki, kaçırıldık. Ondan snora panik başladı. Yapacak birşey yok. Sohbet ettik aramızda. Biz görmedik hiç. Hep yukarıdaydı. Ondan dolayı göremedik. Biz aşağıdaydık. İçeride herkes panikti. Patlatacaktı bombayı. Demiş ben çıkmayacağım buradan. 20 kilo bomba varmış üzerinde. Bize çay ve bisküvi gönderdi. 2. kata topladı bizi. Ortada otursun herkes dedi. Bize telefon açtılar. Bizim arkadaşta kapıları açtı. Hiç ses çıkarmadık. Onlar yukarı çıktı. 10-15 kişilerdi. Arkadan çıktılar gemiye.6-7 el silah sesi duyduk.”

Toplu fotoğrafımızı çektirdi

Melike Naz: “Kocaeli Belediyesi’nde çalışıyorum. İşten çıkıp Gölcük’teki evime gidecektim. Biraz yol aldıktan sonra bir şeylerin ters gittiğini anladım çünkü her zamanki rotasından farklı bir yol izledi. Daha sonra mürettebat tarafından kaçırıldığımızı öğrendik. Bizi üst kata çıkardılar. Mürettebattan bir kişi yanımıza geldi. Teröristin fotoğraflarımızı çekmesini istediğini söyledi. Toplu fotoğraflarımızı çekildi. Kimliklerimiz toplandı ve teröriste gönderildi. 22.00 sıralarında bataryaları çıkartılan telefonlarımız geri verildi. Hemen eşimi aradım. Korkudan çok konuşamadım.“

Eve gidecektim kaçırılıdık

Berkay Durdu; “15 yaşındayım. 24 Kasım Anadolu Lisesi’nde okuyorum. Gölcük’te oturuyorum ama okulum İzmit’te olduğu için deniz otobüsünü kullanıyorum. Eve gitmek için yine deniz otobüsüne bindim bir anda kaçırıldık.”

Polis bize teröristin fotoğrafını yolladı

Ceyhun Tezel: “İzmit Büyükşehir Belediyesi’nin yan kuruluşunda işçi olarak çalışıyorum. Bir hafta önce GESOTİM adlı bir grupla Van’a deprem bölgesine giderek çalışmalara katıldım. Bir hafta önce döndüm. İzmit’ten Gölcük’teki evime gitmek için deniz otobüsüne bindim. Yolculuk normal başladı ama 20 dakika sürmesine rağmen karaya yanaşmayınca bir terslik olduğunu anladık. Sürekli istikamet değiştiriyorduk. Teröristin kendisini hiç görmedik. Ailemizle sık sık telefonla görüştük. Feribotun mürettebatı tarafından çay servisi yapıldı yolculara. Polis tarafından, yolcuların cep telefonlarına, terör örgütüne mensup bir teröristin vesikalık fotoğrafı gönderildi. Sabah saatlerine kadar gemideki bekleyişimiz sürdü. Sabah saatlerinde SAT komandoları geldi.” vatan