stanbul İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı Asayiş Timleri kapılarını Akşam'a açtı.

Bülent Şanlıkan, Genelkurmay Başkanlığı'nın izniyle otomobil ve ev hırsızlarının peşinde koşan "Kene" ve "Çekiç" lakaplı timlerle buluştu.

Suç tipi, saati ve suçlu profili, çalışma şekli ve daha pek çok detayı deşifre eden ekipler, bu sayede suçluların korkulu rüyası haline geldi.

Kene gibiyiz

'Kene' timi çalınan araç olaylarına anında müdahale etmek amacıyla kuruldu. 2 astsubay ve 2 uzman çavuştan oluşuyor.

Tim, son olarak Çekmeköy'de çaldıkları lüks otomobillerle evlerden hırsızlık yapan 6 kişilik şebekeyi çökerterek adını duyurmuştu.

'Kene' lakabı ise suçluları yakalamadan peşlerini bırakmamalarından geliyor. 'Çekiç' adı verilen tim ise evden hırsızlığa karşı ani müdahale için oluşturulan, 4 astsubay ve 4 uzman çavuştan oluşuyor.

Diziyle öğreniyorlar

Özellikle son dönemlerde şüphelilerin az delil bırakması jandarmanın dikkatini çekmiş. Nedenlerini yakaladıkları şüphelilere sormuşlar. Sonuçlar ilginç. Suç örgütleri Amerikan yapımı suç mahalli araştırmalarını konu alan CSI dizilerini yakından takip ediyor.

Yine Hollywood yapımı hırsızlık filmleri de organize suç çetelerinin bir başka ilham kaynağı haline dönüşmüş durumda. Türkiye'de yaşanmış gerçek suç hikayelerinden yola çıkarak hazırlanan polisiye-kriminal türü programlar da suçlularının severek izlediği programlar.

Timin verdiği diğer ilginç bilgilerden biri de fosforlu kıyafet: 'Zanlılar hırsızlık yapacakları bölgelere göre araç seçimi yapıyorlar.

Örneğin lüks semtlerde lüks araçlarla dolaşıyorlar. Vatandaşların genellikle otomobillerinin yedek anahtarını direksiyonun altındaki bölmede sakladıklarını biliyorlar. Araçtan hırsızlık yaparken vatandaş hırslanmasın diye ehliyetini ve diğer evraklarını araçta bırakarak değerli gördükleri eşyaları yanlarına alıyorlar. Özellikle, lüks semtlerdeki güvenlik kamera sisteminin fosforlu kıyafetlere olan zafiyetini çözmüşler. Fosfor kamera görüntüsünü bozarak beyaz hale getiriyor.'

Örgütlü suç arttı

Örgütlü suçların öne çıktığına dikkat çeken tim personeli, 'Belgrat Ormanı'nda 400 kiloluk kasa bulduk. Büyük ihtimal devriye görevi yapan ekipleri görünce bırakıp kaçtılar. Bu büyüklükte bir kasayı bir kişi kaldırıp götüremez. Kendi aralarında da işbirliği yapıyorlar. Yakalanan şahıslara bakıldığında da hemen hemen hepsi organize suç örgütü niteliğinde' diye konuştu.

2011'de 'aydınlatma' başarısı yükseldi

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı verilerine göre, 2010 yılında meydana gelen 10 bin 671 adet asayiş olayının 7 bin 478'i aydınlatıldı. Aydınlatma oranı yüzde 70 olarak gerçekleşti. 2011 yılının ilk 10 aylık döneminde ise 4 bin 797 olayın 3 bin 587'si aydınlatılarak bu oran yüzde 75'e yükseldi.

2010 ile 2011 yılında meydana gelen olay miktarı kıyaslandığında ise:
- Hırsızlık olaylarında yüzde 53
- Görevi kötüye kullanma suçlarında yüzde 80
- Meskun mahalde silah kullanma suçlarında yüzde 66
- Yankesicilik ve kapkaç olaylarında yüzde 83
- Kumar için yer ve imkan sağlamak suçlarında yüzde 55
- Fuhuşa teşvik ve aracılık olaylarında yüzde 86
- Kasten adam yaralama suçlarında yüzde 47
- Aile fertlerine kötü muamele suçlarında yüzde 59 oranında azalma meydana geldi.

Anahtarın yerini biliyorlar

Hırsızların lüks otomobil çalarken taktik değiştirdiklerine dikkat çeken timler, 'Bu tarz otomobillerdeki güvenlik tertibatlarının yüksek derecede olmasıyla birlikte artık hırsızlar evden anahtar çalmayı tercih ediyor. Vatandaşlarımız eve girdikten sonra genellikle ellerindeki anahtarı alışkanlık gereği daha çok kapı girişinin yakınlarına bırakıyor. Hırsızlar da bu durumu tespit etmekte gecikmemişler' diyor.

Hafta içi 02:00-06:00'ya dikkat!

Vatandaşın gecenin ilerleyen saatlerine kadar ayakta kaldığı hafta sonuna nispeten en çok hırsızlık vakaları hafta içi saat 02.00 ila 0 6.00 saatleri arasında gerçekleşiyor.

Jemus çemberi

Jandarma ekipleri, Türkiye'nin en büyük telsiz haberleşme sistemi olan Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi (JEMUS)'u etkin olarak kullanıyor. Sistem sayesinde seri şekilde olay yerine ekipler yönlendiriliyor.