Galatasaray"ın Avustralyalı yıldızı Harry Kewell, Türkçe yayın yapan FourFourTwo dergisinin Ekim ayı sayısına çok özel bir röportaj verdi. İşte bu keyifli röportajdan bazı kesitler...

* Kariyerin boyunca birçok derbide forma giydin ve 25 Mart 2006"da Liverpool-Everton arasında oynanan Merseyside derbileri tarihinin en efsanevi gollerinden birisine imza attın. Galatasaray - Fenerbahçe derbisi hakkında düşüncelerin neler?
- 25 Mart 2006"daki maçı asla unutamam, zaten o maçı izlemiş hiç kimse kolay kolay unutamaz. Steven Gerrard"ın 18. dakikada kırmızı kart gördüğü, uzun süre 10 kişi oynamak zorunda kalmamıza rağmen 3-1 kazandığımız tarihi bir maçtı. Türkiye"ye gelmeden önce Galatasaray-Fenerbahçe maçının dünyanın en büyük derbilerinden olduğunu söylemişlerdi.
Ancak ne kadar zorlu bir derbi olduğunu ilk maçta anladım. Hayatımda çok büyük ve zorlu maçlar oynadım ama geçen sezon Kadıköy"de oynanan maç gibisini görmedim. Kazanamamanın hayal kırıklığı bir yana maçın çığrından çıkışı beni çok etkiledi. Bu sezon mutlaka geçen yılki durumu düzeltmemiz gerekiyor, bu tarihi derbinin şanına yakışır bir karşılaşma olmalı!

* Arda"nın kısa zamanda kendisini bu kadar geliştirmesinde Kewell ve Baros gibi dünyaca ünlü yıldızlarla beraber oynaması sence etkili oldu mu?- Arda Turan çok kendine has bir kişilik ve onun gelişiminde Baros ve benimle aynı takımda oynamasının rolü olduğunu düşünmüyorum. Birçok kişi hep yetenekli genç yıldızları yere göğe sığdıramayarak üzerlerinde büyük baskılar yaratırlar ama Arda bu baskılardan asla etkilenmedi. Bir kere her şeyden önce futbol oynamayı çok seviyor. Futbola çok büyük bir saygısı var, aynı şekilde takım arkadaşlarına da...

Bir gün dünyanın en büyük takımının en pahalı oyuncusu olsa da o hep kendisi kalacak; kendisini bugünlere taşıyan kişi olmaya devam edecek. Onun gibi bir oyuncu daha görmedim diyebilirim çünkü oyun tarzı bağlamında da çok kendine has bir stili var.

* Bugüne kadar karşısında en çok zorlandığın oyuncu kim oldu?
- Hep çok zorlu rakiplere karşı oynadım ama en çok zorlandığım karşılaşmalardan birisi Leeds"teyken Liverpool"a karşı oynadığım bir maçtı; ben sol açıkken Steven Gerrard sağ bek oynuyordu! Gerrard o zamanlar çok gençti ama en az şimdiki kadar usta ve gençliğinin de verdiği heyecanla daha da inatçı ve sert bir oyuncuydu. Türkiye"de birçok kaliteli savunma oyuncusu var ve beni fazlasıyla zorluyorlar. Maalesef isimlerini henüz öğrenemedim!

* Peki, Galatasaray antrenmanlarında durum nasıl? Türkiye"nin “en sert iki adam”ı Servet Çetin ve Emre Aşık"a karşı oynarken zorlanıyor musun? Örneğin sol tarafta Servet, sağda Emre olsa hangisinin üzerine gitmeyi tercih ediyorsun?
- (Kahkahalarla gülüyor). Gerçekten de ikisi de saha içinde çok sert adamlar! Ben kendi zayıf noktalarımın da onlarınkini de farkındayım ama aynı takımda oynadığımız için bunları siz dahil kimseye söylemem!

* Avustralya ve İngiltere"den misafirlerin geldiğinde onlara “Siz maça kafanızı takmayın, onu hallederiz asıl tribünleri izleyin” dediğin doğru mu?
- Bunu nereden öğrendiniz bilmiyorum ama tamamen doğru. Beş yıl Liverpool"da oynamış biri olarak Türkiye"deki taraftarların dünyada bir eşi benzeri olmadığını söyleyebilirim! Buraya ilk geldiğimde eşimi arayıp “Taraftarları görmelisin, dünyanın her yerinde yüzlerce maça çıktım ama hiç böylesini görmedim” demiştim.
O da ilk izlediği maçta taraftarlara hayran kaldı ve maç kadar onları da izledi. Liverpool"dayken Kop tribünü “You"ll never walk alone”u söylemeye başladığında tüylerim ürpermişti ama Türkiye"de taraftarlar hangi tribünde oturursa otursun koro halinde aynı tezahüratı dakikalarca yapabiliyorlar, bu da beni çok derinden etkiliyor./fanatik