Aydın’da ne genelde ne de yerelde bu rekabetin olmaması Aydınlıda genel iktidarı elinde bulunduran AK Parti ile yerel iktidarın sahibi CHP arasında simbiyotik ilişki yani karşılıklı danışıklı dövüşün olduğu algısına yol açıyor.

***

İki Farklı organizmanın birbirinden faydalanması üzerine kurulu yaşam biçimine mutualizm yani faydacılık deniyor.

Mutualizmden amaç kendi başlarına hayatlarını devam ettirmeye sahip iki canlının bir araya gelerek daha kolay besin bulmalarına ya da zararlılardan korunmalarına dayalı simbiyotik(ortak) yaşama güdüleridir.

Simbiyotik ilişkilere o meşhur akasya ağacı, karınca örneğini veren Haber Türk Yazarı Muharrem Sarıkaya diyor ki:

“Simbiyotik ilişki birbirine tezat iki yapının veya canlının tek bir organizma gibi yardımlaşarak bir arada yaşam sürmeleridir.

Buna ister ortak yaşam isterseniz ortakyaşarlık adını verin…

Zarar vereceği sanılırken(karınca, akasya ağacı gibi) birbirine fayda sağladıkları çok örneği vardır…

Bu ve benzeri canlılar birbirine zarar vereceği sanılır oysa ikisi birbirinden geçinir ve diğerinin besin açığını kapatır.

Akasya ağacının kovuğu karınca için elverişlidir, bununla birlikte içine yerleştiği ağaca açtığı minik oyuklarla zarar verir.

Buna karşın akasya ağacı karıncaların dallarından çok sevdiği tatlı salgı akıtıp karıncaları besler.

Karınca bu tada ulaşmak için yapraklara tırmanır ve bütün zararlı böcekler ile yumurtalarını temizler.

Akasya ağacında zararlı bir tek böceğin yaşam sürmemesinin nedeni de bundandır.

Dolayısıyla akasya ile karınca arasında mutualizm, yani karşılıklı fayda birlikteliği vardır”…(Haber Türk 31.08.2021)

Karınca akasya örneğine ilginç olması bakımından karga ile kurt ve Afrika’da yaşayan kürdan kuşuyla gergedan arasındaki simbiyotik ilişki örneği de eklenebilir.

Ağaçkakana benzeyen kürdan kuşu gıdasını gergedan türü vahşi hayvanların bit ve kenelerinden sağlar.

Karşılığında da o vahşi hayvanlar kürdan kuşunun yüksek sesle ötmesiyle haberini aldıkları yaklaşan düşmandan kaçarak canlarını kurtarırlar.

Diğer bir örnekte ise karga yüksek sesle öterek avın varlığından kurdu haberdar eder.

Karşılığında da kurt kargaya yardımıyla yakaladığı avdan belli bir pay ayırır.

Aynı simbiyotik ilişkiler insanlar arasında da vardır, ayrıca  bunda hiçbir sakınca da yoktur, hatta olmaması insanlığın zararınadır.

Ancak bir şartla…

Bu tür yardımlaşmaların rekabeti ve yarışı gerektiren hallerde olmaması kaydıyla…

Her hangi bir yarışmacının rakip yarışmacı ile anlaşması kural dışıdır ve şike kabul edilir ki, başvuranlar adli ve idari cezaya çarptırılır.

Toplum tarafından da buna yeltenenler ayıplanır.

İktidarların serbest seçimle belirlendiği demokratik ülkelerde siyaset de bir yarıştır.

İcra makamında olan hükümeti muhalefet denetler ve ikisi arasındaki rekabetten ama genelde ama yerelde asıl karlı çıkacak olan da millettir.

Aydın’da ne genelde ne yerelde gözle görünür, elle tutulur bir rekabetin bulunmayışı genel iktidar AK Parti ile yerel iktidar CHP arasında bir simbiyotik ilişki yani karşılıklı danışıklı dövüşün olduğu algısına neden oluyor.

Bu algının öncesi de her iki cephede 2009 sonrası gelişmelere dayanıyor.

Hatırlanacağı üzere 2009 yerel seçimler sonrası CHP Aydın’da yerelde iktidarı devralınca ilerleyen süreçte çok sesliliğini kaybetti.

Aynı şekilde 2009 seçimleri sonrasında il başkanlığı seçiminde AK Parti de direksiyonu Milli Görüş çizgisinden merkez sağa kırmıştı.

AK Parti’de bu değişiklik sonrası iş başına gelenler mutualizme dayalı statükonun da temellerini atanlardır.

 Oluşan bu statükoyu AK Parti Ahmet Ertürk’le kırmayı denedi ancak Denizli, Afyon ve Konya lobileri karşısında Ertürk direnemedi ve havlu atmak zorunda kaldı.

Sonuçta da statükonun vatandaşta bıraktığı algıya göre AK Parti’ye karşı genel iktidar uygulamalarında CHP sessiz kalacak karşılığında da AK Parti yerel iktidarın icraatlarında CHP’ye karşı aynı şekilde davranacaktı.

Aydınlıyı her iki taraf için bu algıya yönlendiren haklı nedenleri vardı.

Örnek AK Parti il yönetiminin ya da milletvekillerinin Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin bütçe performansını kamuoyu önünde sağlam verilerle sorguladığı görülmedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı 2014 seçimleri öncesi bazı yatırımları gerçekleştireceğine dair sözler vermiş bir anlamda halkla mukavele yapmıştı.

Vaatettiği o yatırımlardan söz gelimi Modern Hal Tesisleri, Zeybek Arena,500 yataklı termal otel, Işıklı Doğal Yaşam Parkı’ndan hiçbiri gerçekleşmedi.

Arıtma tesisi yokluğundan Menderes Nehri adeta bir kanalizasyon çukuruna dönüştü.

Ilıcabaşı Kentsel Dönüşüm projesi sözü üzerinden yedi yıl geçti temelden eser yok.

Ay Konut’un sözü 2009’da verilmişti, unutuldu, gitti.

Efeler, Nazilli, Söke, Didim, Kuşadası gibi büyük ilçelerde trafik ve park sorunu her geçen gün artıyor, birkaç yıl sonra buralarda trafik tıkanacak, araç park edecek yer bulunamaz hale gelinecek.

Pazaryerleri deseniz ona hakeza…

 2017 yılbaşından itibaren yönetmeliğine uygun hale getirilmesi bir zorunluluk olan pazaryerleri Efeler’de mahalle ve sokak aralarında ilkel şartlarda devam ediliyor.

Liste daha da uzatılabilir.

Bu konularda ne AK Parti’den ne de başka partilerden gündem oluşturacak ciddiyette bir ses çıkıyor.

Karşılığında da AK Parti’ye yardımda CHP de üzerine düşeni yapmaktan geri kalmıyor.

İktidar bir Adliye Sarayı yapma sözü vermişti, her ile yapılan bu hizmet binasının Aydın’da esamisi okunmuyor.

Neredeyse Şehir Hastanesi olmayan il kalmadı, Aydın’da gecikmeli de olsa temeli atıldı, inşaatı devam ediyor.

Sözü verilen Aydın-Çine Demiryolu henüz daha programa bile alınmadı.

Hızlı tren Aydın için büyük ihtiyaç, gündeme getiren yok, sanki gök sağır, yer bakır…

Bir ilin kalkınmasında Tarıma Dayalı Organize İhtisas Bölgeleri önemli bir yer tutuyor ancak Kadıköy Organize Sera Bölgesi dışında adından bile söz edilmiyor.

Aydın 2019 kişi başı milli gelir ortalamasında 2006 yılı seviyesine geriledi CHP’li yöneticilerden ve vekillerinden bundan söz eden çıkmadı.

Gelinen noktada hep birlikte soralım vatandaş haksız mı AK Parti ile CHP arasında mutualizm ilişkisi var sözünde?

Böyle bir memleket rekabetçi şehirlerarasına girer de kalkınabilir mi?