Beyazperdenin unutulmaz filmleri yalnızca hasılatları ile değil, klasikleşen afişleri ile de milyon dolarlık bir pazar yarattı. Dünyada sevdiği filmin afişine 1 milyon dolar verebilecek koleksiyonerler ortaya çıkarken, Türkiye’deki afiş piyasası da hızla gelişiyor. 
 
Özellikle Yeşilçam’ın unutulmazları arasında yer alan Susuz Yaz ve Kızılırmak-Karakoyun gibi filmlerin orijinal afişleri 500-2 bin TL arasında alıcı buluyor. Yeşilçam sinemasının temellerini atan Muhsin Ertuğrul’un gün yüzüne çıkmamış onlarca filmine ait afişlerin ise bulunması halinde 5 bin TL’den satışa çıkarılabileceği belirtiliyor. Bunun yanı sıra Dünyayı Kurtaran Adam, Zagor, Süper Adam İstanbul’da ve Kovboy Ali gibi fantastik Yeşilçam sinemasının örnekleri de en çok rağbet gören afişler arasında. 
 
20 bin afişi var 
Türkiye’de film afişleri konusundaki az sayıda uzmandan biri de İstanbul Güzel Sanatlar Müdürü Vadullah Taş, birçok sinema programı, film, belgesel için danışmanlık yapan, beş kitabı bulunan Taş’ın yapımcı Türker İnanoğlu’nun ‘5555 Afişle Türk Sineması’ kitabında 400 adet afişi bulunuyor. Yaklaşık bin afişini arkadaşlarına hediye ettiğini, yaklaşık 2000 yabancı film afişinin de bir kaza sonucu yakıldığını anlatan Taş, “Şimdilerde arşivimde 20 bine yakın film afişi var. Çok sevdiğim bir filmin afişinin birkaç örneği varsa hepsinin ben de olmasını isterim” dedi. Taş, Türkiye’de küçük bütçeli firmaların ürettiği afişlerin her zaman daha değerli olduğunu belirterek, afişteki işçiliğin de önemli olduğunu, bilgisayar teknolojisi ile yapılmış ve kolay kopya edilebilir afişlerin değerinin düştüğünü kaydetti. Taş, tasarım ve eskiz afişlerinin ise her zaman en değerli parçalar olduğunu vurguladı. 
 
Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de 30-40 yıl önce sinema filmlerine afişlerine bakılarak gidildiğini anlatan Taş, “Bu yüzden afiş çok değerliydi film için. Şimdi hikâye ve yönetmen göz önünde tutuluyor. Eskiden oyuncular, afişlerde isim puntolarını ölçerlerdi” diye konuştu. 
 
Kült filmler ilk sırada 
Yeşilçam sinemasının en önemli uzmanlarından biri olan sinema yazarı Giovanni Scagnamillo, 10 yıl önce Londra’da 1931 yapımı ‘Drakula’ filminin afişine 1000 pound ödediğini belirterek, klasik olmuş filmlerin afişlerine olan ilginin her geçen gün arttığını söyledi. Scagnamillo, “Türk filmlerinin yabancı kült filmler kadar ederi olmaması fiyatları düşürüyor. Türk meraklılar ise film afişlerine ancak bu paraları ayırabiliyor” dedi. Afiş koleksiyoneri Fatih Danacı da afiş piyasasında korku ve bilimkurgu türündeki filmlerinin her zaman daha değerli olduğunu söyledi. 
Danacı, özellikle 30’lu, 40’lı yıllarda çekilmiş fantastik ve korku filmlerinin ‘kült’ mertebesine ulaştığını, bu yüzden film afişlerinin de yüz binlerce dolarlık değere sahip olduğunu kaydetti. 
 
Yerli sinema rekora gidiyor 
Son yıllarda başarılı yapımların ardı ardına gelmesiyle Türk sinemasına yönelen seyirci, yapımcıların da yüzünü güldürdü. Geçen yılı 22 milyonu aşkın seyirci ve 190 milyon 402 bin lira hasılatla kapatan, bu yılın ilk 6 ayında 13 milyon 582 bin seyirci ve 119 milyon 704 bin 680 lira hasılat elde eden Türk sinema sektöründe yıl sonuna kadar vizyona girecek 25 filmle gişe ve hasılat rekorlarının kırılması bekleniyor. Box Office Türkiye’den derlenen bilgiye göre, geçen yıl Türkiye’de toplam seyirci sayısı son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak, 41 milyon 534 bin 79 olarak kaydedilirken, bunların yarıdan fazlası Türk filmlerine gitmeyi tercih etti. Şahan Gökbakar’ın ‘Recep İvedik’ karakterinin maceralarını anlattığı 3 filmden oluşan seri ise tüm zamanların en çok izlenen ve en çok hasılat yapan Türk filmi olarak tarihteki yerini aldı. 
Vizyonda kaldığı süre boyunca ‘Recep İvedik 1’i 3 milyon 325 bin 842 kişi, ‘Recep İvedik 2’yi 4 milyon 333 bin 116 kişi ve ‘Recep İvedik 3’ü 4 milyon 301 bin 641 kişi olmak üzere toplamda 11 milyon 960 bin 599 kişi izledi. Recep İvedik serileri toplam 92 milyon 376 bin 89 lira hasılat elde etti.
 
radikal