Diyarbakır'da 13 askerimizin şehit edilmesine kadar varan krizin içinde çözümden kaçan, her konuyu sorun haline getiren BDP'nin de payı var. 12 Haziran seçimlerinin ardından ortaya çıkan tablo, Türkiye'nin kronikleşmiş sorunlarının çözümü için umut oluşturmuştu. 
 
Ancak YSK'nın Hatip Dicle kararını ve mahkemelerin KCK tutuklusu milletvekillerini tahliye etmemesini bahane eden BDP'nin, Meclis'i boykot eylemİ beklentileri boşa çıkardı. BDP her geçen gün yaptığı açıklamalarla gerilimi daha tırmandırdı. Bu nedenle Silvan'da şehit düşen 13 askerimizin acısında BDP'nin tırmandırdığı gerilimin payı çok büyük.
 
ADIM ADIM GERİLİM
 
BDP, seçimlerde beklenini üzerin milletvekili kazanmasına rağmen, gerilimi adım adım tırmandırdı. Bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk, 'Böyle giderse kötü şeyler olacak' şeklinde açıklamalar yaparak, tehditler savurdu. Yine bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, istediklerini alamamaları halinde Kürt Meclis'i kuracaklarını ilan ederek, "Herkes bu halkın gücünü ve savaşını görecek ve tanıyacaktır" ifadelerini kullandı. Gerilimi tırmanmaktan kaçınmayan BDP'liler, askerimizin şehit düştüğü gün, Demokratik Toplum Konkresi adı altında Diyarbakır'da özerklik ilan ettiler.
 
BDP SALDIRIYI KINAYAMADI BİLE
 
BDP, daha önceki PKK saldırılarında olduğu gibi, 13 askerimizin şehit edildiği saldırıyı kınamadı. Saldırıyla ilgili komplo teorileri ileri sürün BDP sözcüleri, PKK'nın yapmadığını iddia ettikleri saldırıyı kınamaktan kaçındılar.
 
CHP'NİN TUTUMU TUZ BİBER OLDU
 
Saldırıyla ilgili en ilginç değerlendirme ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi. Kılıçdaroğlu, Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında tutuklanan askerlerin güvenlik güçleri üzerinde moral bozukluğu oluşturduğunu ileri sürerek, "Mücadele edecek moral bırakmamışsınız. Herkes tutuklu, herkes hapiste" ifadelerini kullandı. yenişafak