AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kars Kafkas Üniversitesi kampüsünde yapılacak caminin temel atma töreni için Kars'a geldi. Kars Valisi Ahmet Kara, AK Parti Kars milletvekilleri Ahmet Aslan, Prof. Dr. Yunus Kılıç ve AK Parti Kars İl Başkanı Ensar Erdoğdu tarafından karşılanan Gedikli, buradan AK Parti İl Başkanlığı'na geçerken, Başbakan Yardımcısı Bozdağ ise Kars Valiliği'ni ziyaret etti.

Burada valilik özel defterini imzalayan Bozdağ, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bozdağ, Malatya'da yaşanan son gelişmelere ilişkin soru üzerine, "Birileri aracılığıyla bu tür provokatif yaklaşımların olduğunu maalesef gördük. Ama vatandaşımız sağduyulu, bunlara prim vermedi. Alevi Sünni her zaman kardeştir. Kardeşçe yaşamıştır. Kıyamete kadar da bu toplumda kardeşçe yaşayacaktır. Hiç kimse bu kardeşliği bozmayı bugüne kadar başaramadı, bundan sonra da başaramayacaktır. Bu hadisede sayın valimizin yaptığı açıklamalar ve bizim aldığımız bilgiler gösteriyor ki iki davulcuyla zarar gören aile arasında bireysel hadisedir. Daha sonra bir takım olaylar, gösteriler ve bunu Alevi Sünni meselesine dönüştürmek isteyen gayretlerin çabaları olduğunu görüyoruz. Bu çabaları kınıyorum, kardeşliği güçlendiren işleri herkesin yapması gerekirken, maalesef kimileri kardeşlik hukukuna zarar verici davranışlar içerisindedir. Milletimiz buna prim vermedi, bundan sonra da vermeyecektir. Malatya'da yüz yıllardır birlikte yaşanan kardeşliğimiz kıyamete kadar birlikte devam edecektir." dedi.

"SURİYE'DE İNSANLAR ÖLDÜRÜLÜRKEN HESAP YAPILAMAZ"

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Suriye'de yaşananlara da değinerek, maalesef vicdanları kanatan olaylara bu ülkenin sahne olduğunu belirtti. Bozdağ, şöyle dedi: "Bir yönetim düşünün, tankıyla topuyla halkına saldırabiliyor. Orada kadınlar, çocuklar, yaşlılar, hastalar, masumlar hayatını kaybediyor. Gün geçmiyor ki ölü sayısı bazen 100'leri geçmesin, biz Türkiye olarak her zaman şunu söyledik ve ilkeli bir tavır ortaya koyduk; Şam yönetiminin halkın taleplerine kulak vermesinin doğru olduğunu ifade ettik. Buradaki ölümlerin durdurulmasını söyledik, yapılanın zulüm olduğunu, bunu yapmanın da zalimlik olduğunu da her defasında ifade ettik. Oradaki ölümlerin durdurulması için elimizden gelen çabayı gösterdik, çünkü Suriye bizim komşumuz. Akrabalık ilişkilerimiz olan birçok insan var orda, kardeşlerimiz var orda ve bir yangın var orada ve bu yangında insanlar yanarken, hayatını kaybederken, Türkiye'nin, bu yangın sınırlarımın dışında oluyor, bize ne, biz karışmayız, demesi doğru olmaz. Her insanın böylesine yangın karşısında nasıl bir tavır alması gerekiyorsa Türkiye de benzer bir tavır almıştır. Bu yangını yakanlara karşı tavır almıştır. Bizim tavrımız doğrudur, uluslararası toplumun da bu konuda duyarlı olması lazımdır. Çünkü her gün insanların öldüğü yerde hesap yapılmaz. Bir yerde eğer insan ölüyor veya öldürülüyorsa bu hadise cereyan ederken de uluslararası tolumda hem tarih önünde hem de Allah önünde bu mesuliyetten kurtulamazlar. İnsanlar öldürülürken hesap yapılamaz, yapılmaması lazımdır. Tabi daha kaç bin insan hayatını kaybetmesi gerekiyor. Bu kanın durması için bazı ülkelere bin yetmedi, 5 bin yetmedi, 10 bin yetmedi, 15 bin yetmedi, 20 bin yetmedi, yani bilemiyorum. Suriye'deki akan kanı durdurmak için daha kaç bin kişinin hayatını kaybetmesi lazım?"

"HATAY'DA HOŞ BİR HADİSE YAŞANMADI"

Bozdağ, basın mensuplarının 'Hatay'da yaşanan olayı nasıl değerlendiriyorsunuz ?' sorusuna ise "Yaşananlar hoş bir hadise değil, tasvip etmemiz de söz konusu değildir. Bu konu ile ilgili İçişleri Bakanlığı müfettiş görevlendirdi, gereken soruşturmalar devam ediyor. Soruşturmalar neticesinde gerekenler yapılacaktır." dedi.