Kocası, kayınbiraderi ve kayınpederince yıllarca işkence gördüğünü, ayrıldıktan sonra tabancayla vurulduğunu iddia eden kadın, ölüm korkusu nedeniyle 13 yıldır yüzünü gizliyor.

Kocası, kayınbiraderi ve kayınpederi tarafından yıllarca işkence gördüğünü, ayrıldıktan sonra tabancayla vurulduğunu iddia eden 34 yaşındaki kadın, ölüm korkusu nedeniyle 13 yıldır yüzünü gizleyerek yaşamını sürdürüyor.

Konya'da Şefkat-Der Kadın Hayata Tutunma Evlerinde gizli bir yerde kalan 34 yaşındaki 2 çocuk annesi Z.A, görücü usulüyle evlendikten sonra başından geçen şiddet olaylarını anlattı. Kimliğinin ortaya çıkmaması için sürekli yüzünü gizleyen ve takma olarak Z.A. ismini kullanan genç kadın, "Evlendiğimiz ilk günlerde sorun yoktu. 1 çocuğum oldu, diğerine hamile kaldım. Kocamdan işkence görmeye başladım. Kısa süre sonra kayınpederim, kayınbiraderim de işkence yapmaya başladı. Beni her gün dövüyorlardı.

Boşanmak istediğimi söyleyince bana 'biz de boşanmak yok, ölüm var' diyerek tehdit ettiler. 5 yıl süren evliliğimin ardından evden ayrıldım mahkemeye başvurdum. Mahkeme bizi boşadı, kocam duruşma çıkışında 'mahkeme boşadı, ben boşamadım' dedi. Daha sonra beni zorla eve götürdüler, boşanmama rağmen 1 yıl boyunca evde tuttular" dedi.

5 yıl nikahlı, 1 yıl nikahsız yaşadığı kocasından şiddet gördüğünü ve çaresiz kaldığını öne süren Z.A, "Bir gün fırsat buldum evden kaçtım. Beni kayınbiraderim buldu, ayrıldığım eşimin yanına götürmek istediler. Ben kapıyı kilitledim, pencereden bakıyordum birden tabanca belirdi ve 6 el kurşun sıktılar, 2'si isabet etti. Hastaneye kaldırıldım, burada ölüp ölmediğimi kontrol için bile geldiklerini duymuştum. Beni vuran kayınbiraderim sadece 17 gün cezaevinde kaldı. Sonra bir akrabamın yanına sığındım.

Onun sayesinde ilk önce Ankara'da kadın sığınma evine başvurdum yer olmadığı için beni Şefkat-Der'e yönlendirdiler. 13 yıldır da bu şekilde yaşıyorum" şeklinde konuştu. Ayrıldığı eşinin bir başkasıyla evlenmesine rağmen kendi peşini bırakmadığını iddia eden şiddet mağduru genç kadın şöyle konuştu:

"Ben devletimizden bize sahip çıkılmasını istiyorum. Ben de hakkımı almak, özgür yaşamak istiyorum. Ben şuanda gerçek adımı soyadımı kullanamıyorum. Benim gibilerine kimlik değişikliğinde yardımcı olunmalı ki istediğim gibi yaşayayım. Ben de bu ülkenin vatandaşıyım ama insanca değil, kaçak yaşıyorum. Yüzümü kapatıyorum ama hala peşimdeler. Benim yerimi bulmak için ağabeyimi bıçakladılar, ailemi ormana götürdüler işkence ettiler."

Şefkat-Der Genel Başkan Yardımcısı Ayfer Erel, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin örnek teşkil edecek bir karar verdiğini belirterek, "Devlet tarafından korunmadığı belirlenen Nahide Opuz davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye'yi 36 bin 500 Euro tazminata mahkum etti. Bu karar diğer şiddet mağdurları içinde bir emsal oluşturacaktır. Devlet nasıl terörden zarar görmüş ailelere tazminat ödüyorsa, korunamayan eşlere ve öldürülen kurbanların ailelerine de tazminat ödemelidir" dedi. İHA