Kürtler Türkiye’de yaşamaktan yana. Ayrılma gibi bir düşünce aklımızdan geçmiyor.”
 
BİR KÜRT DE ADAY OLABİLİR
 
Bir Kürt’ün de Cumhurbaşkanlığına aday olabileceğini gösterdim. Çok saldırılara hedef oldum ama pişman olmadım.
 
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), şimdilik boykotta direniyor gibi bir görüntü vermeyi sürdürüyor. Ama partideki farklı isimler, verdikleri mesajlarla Meclis’e girmek için bahane aradıkları ortaya koyuyorlar. Yine de “Grup toplantılarımızı Diyarbakır’da yapacağız” çıkışı toplumun bir kesim tarafından “Ülke adım adım bölünmeye doğru götürülüyor” şeklinde yorumlanıyor.
 
ADAY OLDU İŞKENCE GÖRDÜ
 
BDP’nin tavrını ve bölünme senaryolarını Nurettin Yılmaz Türkiye’ye değerlendirdi. Yılmaz ilginç bir kişilik ve Kürtlerin en popüler siyasetçilerinden. 1973 yılında CHP’den milletvekili seçilin Nurettin Yılmaz, daha sonra bu partiyle yıllarını ayırmıştı. 1977 seçimlerine ise bağımsız giren ve yüksek bir oyla tekrar Meclis’e giren Yılmaz, daha sonra gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmuş ve 80 milletvekilinin oyunu almayı başarmıştı. O dönemde “Kürtlerin cumhurbaşkanı adayı” olarak algılanan ve daha sonraki yıllarda Anavatan Partisi Genel Başkanı rahmetli Turgut Özal ile tanıştıktan sonra siyaseti ANAP’ta yapmıştı. 12 Eylül askeri darbesinde Diyarbakır Cezaevine konulan ve burada işkence gören Yılmaz şu anda BDP Disiplin Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor.
 
BDP’LİLERİN AĞABEYİ
 
BDP’lilerin “ağabey” deyip saygı gösterdikleri Yılmaz hem Meclis’in boykot edilmesini hem de Diyarbakır’da grup toplantılarının devam ettirilmesinin ne anlama geldiğini gazetemize yorumladı. Boykot kararının, yapılan bir haksızlıktan dolayı alındığını ancak yapıcı ve olumlu adım atılması halinde çabucak bitebileceğini vurguluyor Yılmaz. Ona göre 80 bin oy alan Hatip Dicle ve diğer KCK tutuklularının cezaevinde bulunması bir haksızlık.
 
Eylemlerin hedefi sivil baskı
 
“Pek çok olayın içinde yer aldık ve gerekli dersleri çıkardık” diyen Nurettin Yılmaz bölünme korkusunun ise yersiz olduğunu söylüyor. Bir grup milletvekilinin Diyarbakır’da toplanmasının ülkeyi bölemeyeceğini hatırlatan Yılmaz şunları söyledi: “Bizim içimizde Türkiye’de ayrılmayı kafasında geçiren tek kişi yoktur. Ben 1980’de Cumhurbaşkanlığına adaylığımı koydum. Bir Kürt’ün de Cumhurbaşkanlığına aday olabileceğini kanıtlamak için yaptım bunu. O dönemde çok saldırılara hedef oldum. Ama önemli değil. Netice itibariyle bir şeyi göstermiş oldu. Oysa bugün birileri gelse ve bana, ‘seni Kürdistan Cumhurbaşkanı yapacağız’ diye bir teklifte bulunsa ben bunu elimin tersiyle iterim. Çünkü Türklerle Kürtlerin birlikteliği çok geçmişe dayanıyor. Bizler bölünmeyi değil birleştirmeyi hedefliyor ve bunun için çalışıyoruz.”
 
TÜRK VE ELÇİ MEMNUN
 
Ahmet Türk ve Şerafettin Elçi’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesinde memnun ve mutlu ayrıldıklarını, Gül’e sunulan dosyanın da çözüm önerileriyle dolu olduğunu belirten Yılmaz, “Anayasa’nın değişmesi ve ırkçı ifadelerin çıkartılması gerekiyor. Ve Başbakan da gerekli yasal değişimlerin yapılacağına ilişkin bir güvence verirse arkadaşlarımız Meclis’e gelirler. Bölünme ve ayrılma fobileri boşunadır. Kürtler çözümü mecliste ve demokraside görüyorlar. Şimdiki eylemler bir anlamda sivil bir baskı oluşturmaktır. Ben onların ağabeyi olarak söylüyorum; cezaevindeki gençler başta olmak üzere bu partideki herkes Türk ve Kürt kardeşliğini pekiştirmek için çaba gösteriyor. Artık bir birimizin samimiyetini test etmekten vazgeçelim. Bu ülke hepimizin ve asla daha küçülmesini arzu etmiyoruz” diye konuştu.