Irak ile ABD arasında, Amerikan askerlerinin Irak"ta kalmasını sağlayacak anlaşmanın (SOFA anlaşması) bir türlü imzalanmamasının ardında bir Türk var;

Deniz Bölükbaşı…



Şu anda MHP Milletvekili olan Bölükbaşı, 1 Mart tezkeresi öncesinde Dışişleri Bakanlığı"nda görevliydi. Bölükbaşı, Irak işgali öncesinde askerlerini Türkiye üzerinden bu ülkeye sokmak, yedek ve lojistik askerlerini de Türkiye"de konuşlandırmak isteyen ABD ile müzakereleri yürüten heyetin başkanlığını yapmıştı.

MHP milletvekili olduktan sonra o dönemdeki müzkereleri anlatan bir kitap yazan Bölükbaşı, "1 Mart Vak'ası Irak Tezkeresi ve Sonrası" adlı kitabında, Washington yönetiminin askerlerini Türkiye"de konuşlandırmak için Türk makamlarına “verdiği tavizleri” de ayrıntılarıyla açıkladı.




Zeynep Gürcanlı YAZIYOR

Bu “tavizler” arasında en önemlisi Washington yönetiminin Amerikan askerlerinin üs dışında işledikleri adi suçlarda, Türk mahkemeleri tarafından yargılanmaları yer alıyordu.



ABD, dünyanın hemen her köşesinde asker konuşlandırmasına rağmen daha önce hiç böyle bir taviz vermemişti. Suç unsuru ne olursa olsun, Amerikan askerleri bulundukları ülkelerde kesinlikle o ülke mahkemesi tarafından değil, Amerikan mahkemeleri tarafından yargılanıyorlardı. Hatta tecavüz ya da hırsızlık gibi suçlarda bile Amerikan askerlerini, mağdur askerlerin bulundukları ülke vatandaşı bile olsa Amerikan mahkemeleri yargılıyordu.



Eğer 1 Mart tezkeresi geçmiş olsaydı, ABD tarihinde ilk kez, Amerikan askerlerine bir başka ülkenin, yani Türkiye"nin mahkemelerinin yolu açılacaktı.



Bölükbaşı kitabında bu müzakerelerin ayrıntılarını ve ABD"nin kabul ettiği şartları açıklayınca bundan ilk yararlananlar da Iraklılar oldu.



IRAKLILAR KİTABI ÇEVİRTTİ, ŞİMDİ WASHİNGTON"A KARŞI KULLANIYOR



Bölükbaşı"nın kitabını acilen kendi dillerine çeviren Iraklılar, şimdi kitapta bulunan unsurları Amerikalılar"a karşı kullanmaya başladılar.



ABD ile Irak arasındaki SOFA anlaşması müzakereleri, “Irak"taki Amerikan askerlerinin, karıştıkları Irak vatandaş ve mallarını kapsayan suçlarda kimin mahkemesi tarafından yargılanacakları” konusunda kilitlendi.



Iraklılar Washington yönetiminden, Türkiye"ye zamanında verilen “tavizin” aynısının verilmesini ve Irak vatandaşı ya da malının karıştığı, Amerikan askerlerinin suçlarına ilişkin tüm davalara Irak mahkemelerinin bakması konusunda ısrar ediyorlar.



Iraklılar, aynı zamanda ABD"nin bu ülkeye getirdiği askeri kargoları da “istedikleri zaman inceleme hakkı” istiyorlar.



YIL SONUNA KADAR İMZALANMAZSA, ABD ASKERLERİ IRAK"TA “YASADIŞI” HALE GELECEKLER



İşin Amerikalılar açısından en sıkıntılı tarafı ise zamanın Washington"un aleyhine işlemesi.



ABD askerleri halen Irak"ta, BM"nin işgal öncesi aldığı karar çerçevesinde bulunuyorlar. Ancak bu BM kararının süresi 31 Aralık 2008"de sona eriyor. Bu tarihe kadar Bağdat ile Washington arasında Irak"ta Amerikan askerlerinin konuşlandırılmasına ilişkin ikili bir anlaşma imzalanamaması halinde bu ülkedeki ABD birlikleri “yasadışı” konuma düşecekler.



BARZANİ: “ŞARTLAR KABUL EDİLMEZSE, IRAK SOFA"YI İMZALAMAZ”



Iraklı Kürt lider Mesud Barzani"nin de apar topar Washington"a ziyarette bulunmasının, üstelik Beyaz Saray"da Başkan George Bush tarafından ağırlanmasının ardında Amerika"nın yaşadığı bu sıkıntı yatıyor.



Barzani"nin gerek Bush"la, gerekse Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile yaptığı görüşmelerin ana konusunu, SOFA Anlaşması'nın “bir an önce imzalanmasının yolları” oluşturdu.



ABD, en üst düzeyde ağırladığı Irak"ta “Washington"un en güçlü destekçisi” olan Barzani"den diğer Iraklı grupları da anlaşmayı “Amerikan şartlarına uygun şekilde” imzalamaya ikna etmesini istiyor.



Ancak durum umutsuz görünüyor. O kadar ki Mesud Barzani ziyareti sırasında görüştüğü Washington Post editörlerine, “anlaşmanın yıl sonuna kadar imzalanacağından çok şüpheliyim” dedi.



Irak"taki pekçok grubun “ABD"ye çok yakın görünmekten endişe ettiğini” bu nedenle de “gerçek görüşlerini ifade edemediğini” söyleyen Barzani, bu durumu “entellektüel terörizm” olarak nitelendirdi. Barzani, “şahsi olarak, bu anlaşmanın Irak hükümeti tarafından imzalanması ya da parlamentosundan geçmesi konusunda şüphelerim var” dedi.
HÜRRİYET