Türk, partisinin Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Mustafa Kemal
Atatürk"ü ölüm yıl dönümünde andığını belirterek, Atatürk"ün iç barışın
sağlanması ve Kürt sorunuyla ilgili çalışmalarının olduğunu, ölümünden önce
muhaliflerine yönelik genel af çıkardığını söyledi.
Türk, ABD"ye siyahi bir başkan seçildiğini anımsatarak, "Bu, siyahların,
beyazların zaferi değil, demokrasinin zaferidir" dedi.
Etnik milliyetçiliğin, halkların düşmanı olduğunu ifade eden Türk,
halkların kardeşliğini esas alan bir mantığın geliştirilmesi doğrultusunda
çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın alt-üst kimlik söylemlerinde bulunduğunu
ileri süren Türk, "(Kürt yurttaşlarım) dediğimde bunların kimliğini ortaya
koyuyor musunuz? Kürtlerin kimliğini, kültürünü güvenceye alın, bu farklılıkları
zenginlik olarak kabul edin. Herkes, Türkiye Cumhuriyeti kimliğine bağlıdır, bunu
kabul ediyoruz. Biz, tek tip bir topluma karşıyız. Bu bayrak hepimizin. Bayrağı,
ortak değer olarak ele almak lazım. Böyle ele alırsak sorunların birçoğunu çözmüş
oluruz. Ortak aklı ortaya koyabilirsek, diyalog ortamını sağlayabilirsek 72
milyonun ortak geleceğini sağlarız. Sonuçta bu ülke hepimizindir. Ortak gelecek
kurma şansımızın her zaman olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Anayasanın 66. maddesindeki Türk Vatandaşlığı tanımının değiştirilmesini
isteyen Türk, "Türkiye Cumhuriyeti"nin üst kimlik olduğuna inanıyoruz. Tek
bayrak altında birlikte yaşamaya itirazımız yok. Önemli olan nasıl bir
yurttaşlık? Alt-üst kimlik nedir?" diye sordu.
Ahmet Türk, küresel krizin her geçen gün yayıldığını belirterek, "AKP,
finans aktarımı yerine zamlarla mali krizi aşmaya çalışıyor" dedi.
Doğalgaza gelen zammı eleştiren Türk, yakın zamanda elektrik ve gıda
ürünlerine de zam yapılacağını, enflasyonun koalisyon hükümetleri dönemindeki
seviyeye yükseleceğini ileri sürdü.
Bölgelerde kömür dağıtılmasına karşı çıkan Türk, "AKP"nin gündeminde
yoksulluk, açlık, yaşama hakkı gibi konular yok. Gündemlerinde, kendilerini
sağlama alma mantığının olduğunu görüyoruz. Halkın tepkisini gidermek için sadaka
dağıtıldığını görüyoruz. Bölgede 70 milyon ton bedava kömür dağıtılıyor. Seçime
yönelik bir anlayış. Bu yardımları cebinden mi yapıyorsun. Devletin imkanlarını,
kendi yerinizi korumak için kullanıyorsunuz" diye konuştu.

"DAĞA TAŞA ATILAN BOMBALARIN MALİYETİ..."

85 yıllık Cumhuriyet"in dışa bağlı sermayenin ve tekellerin kontrolü
altında olduğunu ileri süren Türk, şöyle devam etti:
"Bu tablonun sorumlusu, önceki ve bugünkü siyasi iktidarlardır. Hükümet
sözcüsü, Türkiye"nin, 1984"ten bu yana çatışmalara 1 trilyon dolar harcama
yaptığını ifade etmiştir. Aslında bu, Türkiye"nin karşı karşıya kaldığı krizin
nedenini ortaya koymaktadır. Bu askeri harcamalar, dağa taşa atılan bombaların
maliyeti, 70 milyon insanın mutfağına yansımış olsaydı, bugün Türkiye farklı bir
yerde olurdu.
Savunma bütçesi her yıl artmaktadır. Ülkenin kaynakları, sağlıktan,
eğitimden, kamu yatırımlarından kesilmekte, savunma giderlerine aktarılmaktadır.
Bu da krizi tetiklemektedir. Görüyoruz ki dünyada sağlık ve milli eğitim
bütçeleri büyüdükçe Türkiye"de tersi gelişmeler oluyor. İşte krizin esas nedeni
budur. Türkiye"nin ekonomik krizi yara almadan atlatması için, savaş ekonomisine
son verilmelidir."
Türk, hızla yolsuzlukların üzerine gidilmesi gerektiğini vurgulayarak, AK
Parti"nin asıl gündeminin yoksullukla mücadele olması gerektiğini savundu.
DTP Genel Başkanı Türk, son günlerde 125 DTP"linin tutuklandığını
kaydederek, "Elbette, özgürlüğü, demokrasiyi savunmanın bir bedeli vardır. İşte
bizler bu bedeli ödüyoruz, savaşın sona ermesi için bu bedeli ödemeye devam
edeceğiz. Bizleri, tehdit ederek, sindirmeye çalışarak, belli bir kalıba, bir
düzene sokmaya çalışmak yanlıştır. Geçmişte biz bunun faturasını ödedik. Bizi
terbiye edemezsiniz. Gerekirse bir kez daha fatura öderiz" diye konuştu.
EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel de Grup Toplantısı sonrası partililere
hitap etti.