Kâbus pazar günü öğleden sonra saat 10:45 sularında başladı. ABD'nin Wisconsin eyaletinin Oak Creek'te kentindeki Sih tapınağında kadınlar öğle yemeğini hazırlıyordu. 40 yaşındaki saldırgan Wade Michael Page tapınağa girdi. Elinde dokuz milimetrelik yarı otomatik silah bulunan saldırganın cepleri de mermi doluydu. Eski asker etrafa ateş etmeye başladı. Polis kısa bir süre içinde olay yerine geldi.

“Tapınağımızda bir adam var. Etrafına ateş ediyor. Bir üyemiz şimdiden öldü!” Polise ulaşan ilk bilgiler bu şekildeydi. Saldırgan birkaç dakika içerisinde altı kişinin yaşamına son verdi. Michael Page bina önünde de polisle çatışmaya girdi. Oak Creek emniyet müdürü John Edwards, “Fail, çok kısa bir mesafeden bir arkadaşımıza dokuz el ateş etti" dedi.

"1990'dan beri Neonazi oluşumların içinde"

Eski asker Michael Page, Wisconsin'deki esnek silah yasası sayesinde yarı otomatik silahı ve mermileri hiçbir zorluk yaşamadan satın alabilmişti. Üstelik ordudaki altı yıllık hizmetinin ardından, hatalı davranışları sebebiyle ordudan uzaklaştırılmış olmasına rağmen… Page'nin yabancılaran nefret ettiği ve Neonazi örgütlenmelerinin aktif üyesi olduğu da biliniyordu. ABD’nin önde gelen ırkçılık araştırma enstitülerinden Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi'nde de Page’ye ilişkin kayıtlar vardı. Enstitünün müdürü Mark Potok şöyle konuşuyor: “Bu adam 1990 yılından bu yana ABD’deki Neonazi oluşumunun önde gelen üyelerinden biridir. Onu 10 yıldan fazla bir süredir takip etmekteydik.”
Potok, failin yalnızca kamuya açık alanlarda yabancı nefretini körükleyen açıklamalarda bulunmakla kalmadığını, aynı zamanda ABD’li Neonazi müzik gruplarının da üyesi olduğunu söylüyor. Bu gruplardan birinin adı “Kayıtsızlığa son ver”.

ABD ordusunda psikolojik savaş operasyonları uzmanı olarak altı yıl görev yapan saldırgan, bu süre içerisinde polisin de dikkatini çekmiş. FBİ’ın soruşturmasını yürüten yetkili şöyle konuşuyor: “Failin polisle bağlantıları vardı. Ancak şu anda ayrıntılar hakkında bilgi veremeyiz.”

Müslüman sanılıyorlar

Görgü tanıkları failin kolunda 11 Eylül olaylarını anımsatan 9/11 ibaresinin bulunduğu bir dövme gördüklerini belirtiyor. 2001 yılındaki 11 Eylül saldırılarından bu yana Sih cemaati üyelerine yönelik 700’den fazla saldırı düzenlendi. Uzun sakalları ve türbanları nedeniyle Sihlerin El Kaide üyesi sanıldığı tahmin ediliyor.

Bir Sih cemaati üyesi, “Belki de fail bizim Müslüman olduğumuz yanılgısına sahipti” şeklinde konuşuyor. Olaydan sonra toplumu şiddetin azaltılması için çare aramaya çağıran ABD Başkanı Barack Obama, herkesin birbirine saygılı olması gerektiğini şu sözlerle vurguladı: “Bence şunu yeniden hatırlatmak bizim için çok önemlidir: Bu ülkede, dış görünümümüzden, nereden geldiğimizden, neye inandığımızdan bağımsız olarak hepimiz birer insanız, bir diğerimizle ilgileniyor ve birbirimize saygı duyuyoruz.”

Obama, ‘iç terörizm’ olarak adlandırılan saldırıların ABD’de sıklaşmaya başladığına da dikkat çekti. Sih'lerin katledilmesinden iki hafta önce de Denver eyaletinin Aurora kentindeki bir sinemada 12 kişi öldürülmüştü. (Deutsche Welle Türkçe)

Sihizm nedir?

Genel olarak 16. ve 17. yüzyıllarda Kuzey Hindistan'da yaşamış olan on gurunun öğretilerini temel alan tektanrıcı bir dindir. 1500'lü yıllar civarında ortaya çıkmıştır. Dünya'daki büyük dinlerden sayılan Sihizm'in 23 milyondan fazla inananı vardır. Sihizm sözcüğü Sih sözcüğünden türemiştir. Sih ise öğrenci anlamına gelen Sanskrit शिष्य kökünden türemiştir. Sihizm Sih Dini olarak da anılır. Bu dine inananlara Sih denir.

Sihizm'in iki ana inanç esası vardır:

Bir Tanrı'ya inanmak. Sihlerin kutsal metinlerinin açılış tümcesi yalnızca iki sözcük uzunluğundadır ve Sih inancının temelini açıklar: ੴ - Ek Onkar veya "Tek Yaratıcı".
Sihizm'e inananlar On Sih Gurusu'nun ve diğer azizlerin öğretilerine Sihizm'in kutsal metni olan Guru Granth Sahib'de anlatıldığı üzere boyun eğmek zorundadır.
Sihizm düşüncesel anlamda Bakti hareketi (Hinduizm) ve Sufizm (İslam) ile bazı ortak noktalara sahiptir. Bazıları Sihizm'in sinkretik yani bağdaştırmacı bir din olduğunu öne sürse de, birçok Sihe (Sihizm'e inanan) göre bu yanlış bir düşüncedir; çünkü Sihler Sih Gurularının doğrudan Tanrı'dan tanrısal ileti aldığına inanırlar.