Simav Japonya değil, Simav’ı tsunami vurmadı, Simav 2 ölü verdi!.. Simav reytingini yüksek tutamadı ve manşetlerden ineli yaklaşık 20 gün oldu. 26 bin nüfuslu Simav’da yaklaşık 23 bin kişi sokakta, çadırlarda yatarken ilçe her dakika meydana gelen depremlerle, yaşadıkları psikolojik travmayla, depremin büyüklüğünün 5.9 gösterilmesinin ardındaki hesaplarla baş başa kaldı.
 
SİMAV ARTIK KEKİK KOKMUYOR
 
Çadırkent uçsuz bucaksız; yağmurun ıslattığı yataklar mı, günlerdir evlerine gidemeyen insanların korkularının kokusumu bilemiyorum; bu depremden 2 ölüyle çıkan Simav’ın ceset kokmasına da imkân yokken, bu koku çaresizliğin kokusu olmalı! Çadırkent’te elektrik yok, yıkanmaya ya da tuvalet ihtiyaçlarını gidermeye evlerine koşup 5 dakika içinde çadırlarına geri dönüyorlar. İki çocuğu ve eşiyle evlerinin camından atlayan Hacer, TV kanallarından şikâyetçi;
 
“Hemen yanınıza bir konuk alıp, Marmara tetiklenirmi, İstanbul’a bir şey olur mu? diye konuşmaya başlıyorsunuz, bizimle ilgilenilmesi için Simavlılarımı öldürelim, Ayıp olmuyormu? Orası da Türkiye, burası da Türkiye ama bizimle ilgilenen hiç kimse yok” diyor.
 
SEÇİM HEYECANI YOK
 
Simav’da seçimheyecanı yok. Kimi sandığa küsmüş gitmeyeceğini söylüyor, kimi oyunun renginin değiştiğini söylüyor. Simavlılar ilk günden bu yana ilçeye gelenleri sırasıyla ezbere sıralıyor. Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, Deniz Baykal Baykal, CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcısı Cemil Çicek, DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek,MasumTürker, Muharremİnce; peki ya sonuç? “Hiç, iyilik sağlık. Her gelen sizin gibi geldi gitti!” Depremden 10 gün sonra; çadırkentte bir anons: “Gün Simav’ın yaralarını sarma günü. Başbakanımız saat 16.00’da bizi görmeye gelecektir...” Halk Başbakan’dan Simav için de çılgın proje bekliyor! Ha geldi, ha gelecek. Birden bulutlar kararıyor, şimşekler çakıyor, gök gürültüsü zaten sinirleri tel tel olmuş halkı daha da geriyor. Biri sesleniyor: “Başbakanı gördüm Eskişehir’de konuşuyor, bizimburayı teğet geçmiş!” Bir teyze; “Beraber ıslandık yağan yağmurda diyordu, demek ki ıslanan bizmişiz” deyip, torunlarını alıp, yerden su alan çadırına dönüyor.
 
HAYALET KÖY GİBİ
 
Simav’a bağlı köylerden Beyce ve Gökçeler’in sokakları hayalet köy gibi; yaşlıları köyün kahvehanesinde dakikaları saatleri sayıyor. Akşamkarardımı, 17.00 gibi çadırlarına girip, yatıp sabahı bekliyorlar. Köylüler, “Kütahya Başbakan’ın kalesiydi, 6-0 almıştı geçen seçimleri, ilk gün gelseydi oyumuz ona giderdi ama şimdi hesaplar değişir” diyorlar.
 
habertürk