Biz dediğinde kendi menfaat çizginden uzaklaşıp, ortak değerler ve menfaatler çizgisinde buluşursun. Herkesin kendince haklı olma ve kendince menfaatlerini düşünmeye hakkı vardır. Bireysel özgürlükler ve insanca yaşama onuruna layık olma tarih boyunca kitaplara, anlaşmalara ve hatta iktidara karşı okunan bildirgelere konu olmuş ve insan adına yazılı olan her metine girmiştir.

Tarih kendi menfaatlerini yaşamak için çarpışanları değil, kendi ilke ve değerleri ile topluma ön ayak olanları ve bu uğurda çarpışanları yazmıştır.

Biz olmak bütün problemleri çözer ve belaları defeder, şöyle ki;

Kendi özgürlük alanın içerisinde hak ve özgürlüklerini doyasıya yaşar, sosyal çizgiye geldiğin zaman ortak hareket alanları ve değerleri benimsemeye başlarsın. Çünkü orada başkalarının da yaşamaya ve seninle iletişime geçerek seni yaşatmaya çalıştığı bir alan vardır.

BEN en büyük egodur. Ben dediğinde diğer bütün var olanı yok eder sadece benim için olan ve benden olanın yaşamaya hakkı vardır görüşü hakim olur.

Sen dediğinde ötekileştirme başlar.

Bu yüzden nezaket ve protokol adına söylenen her kelimenin başında ve sonunda bu iki ifade yer almaz. Ben ve sen kullanım alanı olarak bile kısıtlanmıştır evrensel kabul gören heryerde. Sebep ise gayet basit ve makuldür. Sen ve ben dendiğinde ortaya ego denilen müthiş sihir çıkar ve ayrıştırmaya başlar.

Ben böyleyim sen şöylesin,

Ben böyle uygun gördüm sen uygunsuzsun,

Ben iyiyim otomatik olarak sen kötüsün,

Ben bu cinsim, otomatik olarak senn cinsin kötüdür ve hangi cinsten olduğun önemli değildir artık,

Ben ve Sen kelimelerinin ayrıştırıcı özellikleri o kadar kabul görmüş ve psikolojik etkileri o kadar belirgin olarak ispatlanmıştır ki, bugün özel şirketlerde, kamu kurumlarında bunu aşmak ve BİZ kültürünü yerleştirmek için eğitimler düzenleniyor, yönetim sistemleri değişiyor.

En kurumsal gördüğünüz şirketlere gittiğinizde duvarlarda görürsünüz o meşhur yazıyı “Burada ben değil Biz vardır” yazar.

Biz olduğumuzda yanımızdaki insanın güzellklerini keşfetmeye başlarız.

Biz olduğumuzda yanımızdaki insanın değerlerini benimsemeye, kabul etmeye, onaylamaya ve kendi değerlerimizi de yaşamaya devam etmenin mutluluğu ile yaşamaya başlarız.

Biz olduğumuz da aileler görüşmeye kız alıp vermeye başlar

Biz olunduğunda başlayan tek şey kaynaşmadır.

Çünkü dertler aynıdır, çözümler aynı ve çabalar aynı

Ortak alanlar, ortak faaliyetler, ortak fikirler başlar BİZ olduğumuz zamana ve düşman sadece bu BİRLİKTELİK kavramını zedelemeye çalışanlardır.

Tarihte de öyle değilmiydi zaten. Ben demeden yüzyıllar boyunca yaşamış olan bu milleti BEN ve SEN tuzağına düşürmeye çalışıyorlardı, söylemek istemiyorum ama başarmak üzereler.

Diğerine tahammülün kalmadığı bir ortama doğru itilmeye çalışılıyoruz ve amaç herkese gaz verdikleri gibi asıl kral sensin bundan sonra değil.

Çünkü birbirine kenetlenmiş toplumları zorla ayıramayacaklarının farkına vardılar ki diğerine onun elini bırak diyorlar.

Sen ol diğeri de ben olsun, bak o zaman diyor ….

Biz birbirimizi biliriz diyemiyor hiç kimse bu periyotta çünkü BENLİK sarmış durumda en ücra hücrelerimize kadar.

Bu ayrılıkta rahet yoktur biline

Biz olursak güçlü oluruz…

Biz olursak komuşu oluruz..

Biz olursak birlik olur ve birlikte oluruz…

Hepimizin sokakta konuştuğu dert yandığı kötüye gidiyoruz yargısının tek çözümü BİZ olmaktır. Bu gidişe DUR demenin başka da yolu yoktur.

Ancak BİZ olursak kazanırız