Sezon başladığından bu yana Nazilli Belediyespor’da işler iyi gitmiyor.

Şampiyonluk umutlarıyla alınan futbolcular, getirilen teknik direktörün umutlara çare olamayacağı anlaşılınca evvela teknik direktörle yollar ayrıldı.

Bu ayrılığın ardından oynan iki maç puansız kapanınca kendini ağır baskı altında hisseden kulübün ağabeyi kulüp başkanı Erdoğan EKER hafta içi dillendirdiği istifasını gerçekleştirdi.

Sayın EKER uzun bir istifa mektubuyla takımla resmen yollarını ayırdı.

İstifa mektubunda öne çıkan husus;

“Bu takımın sahibi ve banisi Sayın Haluk ALICIK’tır.

Onun adına iş görenler bu takımda yaşanan olumsuzlukların müsebbibidir.

Öyle ki, bu herşeyi müdahale eden ekip yüzünden takımda istenen ve olması gereken huzur bir türlü temin edilemiyor, takım içinde huzursuzluk hat safhada.

Bunun sebebi başarısızlık mı? Yoksa, başarısızlığın sebebi takımdaki huzursuzluk mu?Yahut takımın hazırlık dönemini iyi geçirmeyişi mi? Bilmiyoruz.

Herkesin kafasından geçen suçlu başkası.

Kendi görev alanıyla ilgili bir kusur(!)yok.

Basın sözcüsüne göre herşey kontrol altında.

Geride kalan maçlardan sonra “önümüzde dünkü maç dahil ‘75 puan’ var.

Bunlardan alacağımız puanla ligi iyi bir yerde bitirebiliriz.”

Tabi dünkü maçtan sonra geride sahipsiz 72 puan var.

Bu puanların hepsi avcı için “Daldaki kuştur.”

Bu kuşlardan kaç tanesi bizim olur bunu bilmiyoruz.

Bildiğimiz bir şey var, 10 maç oynadık 1 galibiyet, üç beraberlikle 6 puan alabildik.

Basın sözcüsünün hesabına göre 24 kayıp puan var.

Bu şekilde devam edersek geride kalan puanlardan 16 puan alır ve düşeriz.

Birilerinin duruma müdahale etmesi gerekiyor.

Dün stadyumda bir taraftar soruyordu.

“Biz hangi takımı yeneceğiz?

Bu feryat haksız değil.

Ancak şu hususu belirtmeden geçmeyelim.

Taraftar da kendi kusurunu görmelidir.

Takım galipken bile takım veya bazı oyuncular aleyhinde tezahürat hiç doğru değil.

İkinci devrenin başında takımın gol yemesiyle yapılan tezahüratlar takımın dağılmasında önemli rol oynamıştır.

Yine teknik heyet sahanın en çalışkan oyuncusunu kulübeye çekince takım tamamen dağıldı.

Zaten oynadığımız oyunda tempo, basan koşan oyuncu sayısı üçü geçmiyordu.

Birinci devreyi kurtaran takım ikinci devreye nefes yetiremedi.

Bunda kondisyon eksikliğinin yanı sıra seyircinin tutumunun etkisi vardı.

Seyircilerden takımı olumsuz etkileyenlerden başlayarak bir dizi tedbirler alınmalıdır.

Tedbirleri alacak kişi görünüşe göre Belediye Başkanımız sayın Haluk ALICIK’tır.

Takımda mantalite değişikliği şart.

Verim alınamayan oyunculardan iyi niyetli olanlar devre arası satılmalı veya kiralık gönderilmeli.

Takımda ayak sürüyenler, antrenmanlara çıkarmadan ve oynatmadan cezalandırılmalıdır.

Alt yapıdan gelenlerin yanına tempolu oyun oynayacak, sahaya yüreğini yansıtacak genç oyuncular alınmalı ve takım gençleştirilmelidir.

Bize göre teknik adam almak konusunda bile iyi düşünülmelidir.

Alt yapıda rüşdünü ispat etmiş hocalarımız var.

Bunlara itibar göstermek yerine, cezalandırmak takıma ve kulübe zarar verir.

İdari yönetimde huzursuzluk kaynağı yöneticiler geri çekilmeli, pozisyonları değiştirilmelidir.

Şahit olduğum bir telefon görüşmesinde giden Fatih Hoca kendisinin her işine karışıldığından dert yanıyor ve “Kardeşim madem takımı onlar yönetecek ne diye bize para veriyorlar” diyordu.

Kimi işaret ettiğini ise idari birimde olanlar iyi bilir.

Çözüm; gereğini yerine getirmek, yaraya acilen neşter vurmaktır.

Daha fazla kan kaybına tahammül yok!

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA