Antalya Alanya'da görev yapan polis memuru İ.K. (48) ile İ.U. (34), 5 Ekim 2017'de akıl sağlığı yerinde olmayan bir kadının Türkmenbaşı Caddesi'nde etrafa saldırdığı ihbarı üzerine olay yerine gitti. İddiaya göre Ronakhan Arıpova (42), 'Arabaya bin' diyerek, kendisini ikaz eden polislerden İ.K.'ye tokat attı. Polis memurur İ.K. de kadını, copla vurarak yere düşürdükten sonra tekmeledi. Polis memuru İ.U. ise olaya müdahale etmedi. Yaşananlar bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

740 LİRA PARA CEZASI, ERTELENDİ

Savcılık soruşturma sonunda polis memuru İ.K. tutuklandı. Hakkında 'Kamu görevlisinin nüfuzunu kullanarak silahla, kendisini savunamayacak kişiyi yaralama' suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan polis memuru, 1 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Polis memuru İ.U.'nün de 'suça iştirakten' sanık olduğu Alanya 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 7 Şubat günü görülen duruşmasında tutuksuz sanık polis memuru İ.K. 'beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı kasten yaralama' suçundan 180 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme cezayı, 'haksız tahrik' ve 'iyi hal' indirimi uygulayarak 37 güne düşürdükten sonra günlüğü 20 TL'den 740 TL para cezasına çevirdi. Ceza, polis memurunun sabıkasız olması dikkate alınarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamında ertelendi. İ.U. ise beraat ettirildi.

'BİZ İŞKENCE SUÇU DEDİK AMA'

Davaya müdahil olan Antalya Barosu Alanya Kadın Hakları Kurulu üyesi avukatlarından Halime Şenli, "5 Ekim 2017 sabahı güne iki polisin bir kadını saçlarından sürükleyerek, copla vurarak, polis aracına bindirmesi görüntüleriyle başladık. Olaya Antalya Barosu Alanya Kadın Hakları Kurulu avukatları olarak müdahil olduk. Şiddet uygulayan, copla kadını döven, saçlarından sürükleyerek çeken polis memuru tutuklandı. Dava 'kasten yaralama' suçundan açıldı. Biz olayın 'işkence suçu' olduğunu, polisin kadına işkence ettiğini söyledik ama mahkeme kabul etmedi" dedi.

POLİS 1 AY TUTUKLU KALDI

Kararın verildiği 7 Şubat günkü duruşmaya, Antalya'da başka bir duruşması olduğu için mazeret dilekçesi sunarak katılamadığını anlatan Şenli, şöyle konuştu:

"Mahkeme, Kazakistan Konsolosluğu'na yazdığı yazının cevabını bekliyordu. Yokluğumuzda, mahkeme hem mazeretimi kabul etmiş hem de talimat yazısının dönüşünü beklemekten vazgeçerek, karar vermiş. Şiddet uygulayan polisi seyreden, ses çıkarmayan polis memurunu beraat ettirmiş. Şiddet uygulayan polis memuru ise 'kasten yaralama' suçundan 120 gün hapis cezasına çarptırılmış. Ceza, suçu copla işlediği için arttırılarak, 180 gün hapis cezasına çıkarılmış ancak daha sonra sanığın suçu haksız tahrik altında işlediğine kanaat getirerek, indirilmiş. Sonuçta 740 lira para cezasına hüküm verilmiş. Kararı, davanın müdahilleri olan Antalya Barosu ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu avukatlarının yokluğunda almışlar. Tümüyle hukuka aykırı bir ceza. Dayak yiyen Kazak kadının şizofren, manik depresif olduğu, akli dengesinin yerinde olmadığına ilişkin Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden rapor var. Kendisini savunamayacak kişiye karşı polisin işkence suçu söz konusu. Çok daha ağır bir ceza alması gerekirken, avukatların yokluğunda paldır küldür böyle bir ceza veriliyor."

'ADALET BEKLENTİMİZ DEVAM EDECEK'

Kararın, 'adli yargılama hakkı ihlali' oluşturduğunu savunan avukat Halime Şenli, "Tarafın avukatları yokken karar verilmiş. Akli dengesi yerinde olmayan kişiye yönelik işlenen suçta cezanın ağırlaştırılması gerekir. Mahkeme bu arttırımı uygulamamış. Beraat eden polis memurunun da ceza alması gerekir. Ceza kanununa göre; biri yanınızda suç işliyorsa ve siz onun suç işlemesine engel olmayıp seyrediyorsanız, siz de aynı suçtan cezalandırılırsınız. Yargıtay'ın bu konuda çok görüşü var. Dosyayı temyiz ettik. Dosya Antalya Bölge İdare Mahkemesi'ne gitti. Adalet beklentimiz orada devam edecek" dedi.