Türk Ocakları Zonguldak Şubesi'nin Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlediği, `Kafkasya ve Ortadoğu Gelişmelerinde Türkiye' konulu konferansta konuşan Prof.Dr. Halaçoğlu, Osmanlı döneminden itibaren Ortadoğu ve Kafkasya'daki gelişmeleri anlattı. Türkiye'nin Ortadoğu'da güçlü olabilmesi ve ayakta kalabilmesinin yolunun kaliteli eğitimden geçtiğini vurgulayan Prof.Dr. Halaçoğlu, yakın zamanda Almanya'ya yaptığı bir ziyarette, Türkler'in 2 bin 900 cami kurduğunu, buna karşın sadece 15 okul yaptıklarını öğrendiğini belirterek şöyle konuştu:

"Oradaki çeşitli dernekler ve Türk akademisyenlerle konuşurken 2 bin 900 cami olduğunu söylediler. `Kaç okul var?' diye sordum. `15 okulumuz var' dediler. Bizim oradaki nüfusumuz 2.5 milyon. Ermeni nüfusu ise 5 bin. Peki kaç okulları var? 50 okulları var. Onlara, `Cami yeter, biraz da okul açın' dedim. Okul açarsanız eğitim yaparsanız, bir çocuğu yetiştirirsiniz, o çocuğun da 100 çocuğa faydası olur. Ben cami dışında da namaz kılarım be mübarek. Ben her yerde namaz kılarım. Cami elbette insanları birleştiren bir yerdir. Ama bir şeyleri yanlış yapıyoruz. Bana, `Bu dinsiz m?i' derler diye korkmuyorum. Elhamdülillah Müslümanım. Kişilerin de benim inancımla ilgili konuşmaya hakkı yok zaten. Ben Atatürk'ün kurduğu kurumun başkanlığını yaptım. Ben bilim adamı olarak korkarsam, sizin korkmamanız mümkün mü? Ben korkmadan bunları söylüyorum. Hepimizin korkmaması lazım."

Kurulan üniversiteleri de eleştiren Prof.Dr. Halaçoğlu, "Mantar biter gibi üniversite açtık. 130 tane falan oldu sanırım. Onun içini dolduramazsanız, öğretim üyesi yetiştirmezseniz, kaliteli öğretim üyeniz olmazsa kurduğunuz üniversite ne işe yarar? Bu tam tersi ülkeyi kötüye doğru götürür. Açılmasın demiyorum. 70 milyon dinamik bir nüfusumuz var. Genç nüfusumuz çok fazla. Elbette yol göstermemiz ve eğitmemiz lazım. Ama onun da yolları var" diye konuştu.

Önceki gün bir Amerikalı yöneticinin, "Türkiye artık müttefikimiz değil" dediğini hatırlatan Prof.Dr. Halaçoğlu, bunun nedenini de şöyle açıkladı:

"Türkiye, Ortadoğu'daki stratejisini değiştirdi. Türkiye, Suriye ile askeri anlaşma imzalamıştır. Antakya bölgesinden vazgeçmiş, Lübnan'a asker göndermiştir. İsrail ve Filistin arasında arabulucuk yapıyor. İran ile yakınlaşıyor. Düne kadar ulaşılmaz bir ülkeydi İran Türkiye için. Aslında laik Türkiye, İran için büyük bir tehlikeydi. Ama şimdi geldiğimiz noktaya bakın. Esasen laiklik İslam'ın temelinde de vardır. İnsanları zorla müslüman yapamazsınız. Dinde zorlama yoktur. Biz İran ile ilişki kurarız."

DHA